1
kavga. kavgalar. okulu asmalar. 'disipline gitmek' tuvalette içilen sigaralar. üniversite hayalleri... gider bu.
2
lisenin ilk günü babamla gitmiştim. sınıfları ayarlıyorlardı. okulun bahçesine banklar vardı gidip oturmuştuk. tam önümüzde 4-5 öğrenci mezun olacaklarından bahsediliyordu. babam darısı başına dediğinde o 4 yıl hiç geçmeyecekmiş gibi gelmişti. şimdi ise liseye dün başlamışım gibi. ne ara 6 yıl oldu be.
5
sınıfta kaldığım. 20 günde 25 gün devamsızlık mı olur lan.
8
kalorifer yanı, cam kenarı ve en arka sırada uyuyan şahıs. tabii ben oluyorum.
9
Yine salaklığıma doyum olmayan zamanlardan birinde tarih hocamız bi' kompozisyon konusu vermişti işte yazın getirin falan. Neyse benimde tek iyi yapabildiğim şey yazı yazmaktır. Arkadaşlarda rica etti, bize de yaz diye. Kıramadım dedim yazarım sorun değil. Bir gün içerisinde birbirine asla benzemeyen 5 tane kompozisyon yazdım. Teslim ettim hepsine. Kendime de daha özenli yazmaya çalıştım tabi doğal olarak. Neyse bende teslim ettim. Hoca puanları bir açıkladı hepsi 85 90 falan bana 60 vermiş. Sebebi de benimki internet çıktısıymıs. Bir türlü inandıramamıştım kendimin yazdığına. Cidden o saatten sonra tövbe ettim kimseye yardım etmeyeceğim. He tabi kızlar sonrasında bir teşekkürü bile çok gördüler ama o konuya girmek bile istemiyorum.
10
liseye başladığım gün burna takılan tampon ile okula gitmem. meraklı bakışlar, geçmiş olsun demeler... tampon çıktıktan sonra ise bazılar estetik olduğumu sanıp doktor ismi istemişlerdi. halbuki damar çatlağından dolayı tampon takılmıştı.
11
Arkadaşlarla beraber tüm sınıfa deprem şakası yapmamız. Daha yeni deprem olmuştu, neredeyse herkes ilk defa depremle karşılaşmış ve korkmuşlardı e haliyle etkisi de sürüyordu. Biz hala goygoy peşinde olduğumuzdan dedik yapalım şunlara bir şaka (ders devam ediyor bu sırada). Başladık dolabı sıraları falan sallamaya bir yandan da bağırıyoruz tabi deprem deprem diye. sandığımızdan daha çok korktular. Sonrasını tahmin edersiniz zaten hoca bir güzel fırça çekti, arkadaşlar sövdü falan filan. Hangi akılla bunu yaptık hala anlamış değilim ama aklıma geldikçe de gülerim.
12
ilk gun.
sInIfa girdik oturduk. ingilizce hocasI girdi hemen. zaten haftada 10 saatten her gun 2 saat ingilizce dersimiz olacaktI ve o kadInI cokca gorecektik. korkunclu bir kadIndI. biraz nutuk attI, sonra bir sureligine cIktI sInIftan isi varmIs.
yemin ediyorum sInIfta 30 kIzdIk bir tanemizden bile cIt cIkmIyordu. kadIn 10 dk falan sonra geri geldi biz o surede ne tanIstIk, ne bir sey konustuk. sus pustuk.
fakat ertesi gunden baslayarak mezun oluncaya kadar da hic susmadIk. cok geveze bir sInIfmIsIz meger.
13
kantincinin yeğeni olmamdan dolayı beleş yemek yememe ve kantinin iç kısmına girip kendime istediğim malzeme bolluğunda yaptığım tostlara sandviçlere okuldakilerin ayar olması
14
"dil beynin işletim sistemidir. Beyin sözcükleri kullanarak işleyen bir sistem olduğuna göre, düşünce de sözcüklerle icra edilen bir iştir. Ana dilinize ne kadar hakim olursanız o kadar sağlıklı düşünürsünüz. Bir yabancı dili ne kadar iyi öğrenirseniz öğrenin hayallerinizi türkçe kuracak, rüyalarınızı türkçe göreceksiniz."
İlk dersimiz edebiyattı...
15
Okulun ilk gününde tüm 9 lara dondurma dağıtmışlardı.bizim arkadaş dondurmayı yiyip tekrar gidip istedi müdür tekrar istediğini anlayınca dövüp disipline göndermişti.
16
arkadaşım fizik dersinde hocadan dayak yememek için 1. kattan atlamıştı..
17
hüseyin diye bir matematik hocamız vardı. bir de sınıfta hüseyin diye yakın bir arkadaşım vardı. bir gün arkadaşıma dedim ki "bak derste adını seslenince bize bakma, duymuyormuş gibi yap" ders başladı, ortalarına doğru hoca öndekilerin sorularına bakıyor. "hüseyin!" diye bağırdım ilk başta kimse bakmadı, birkaç defa daha bunu tekrar ettim. sonra öğretmen "ulan sen bana mı hüseyin diyorsun" der gibi baktı, sonra arkadaşa seslendiğimi söyledim, o da tekrar önüne döndü. bizde ders sonuna kadar bu olaya gülmüştük. böyle anlatınca pek komik gelmedi ama anı yaşayınca fazla komik oluyor.
not: hocayla samimiydik, saygısızlık olarak değerlendirilmesin. öyle takılıyoruz birbirimize işte...
18
okulun yakışıklı basketbolcusu.
oy allah.
19
Pantolon patlaması...
Ayakları ileri geri gidebilen her erkeğin başına gelir. Benimde geldi. Ayak voleybolu oynuyoruz ama normal voleybol sahasında. Neyse olay şöyle oluyor. Karşı taraftan arkadaş topu attı bir kere sekme hakkı var ben bıraktım sekti ama sekince boyumu aştı arkaya doğru gidiyor. Maç iddialı bırakmamam lazım. Arkamı döndüm top ayağıma göre çok yüksekte. Arkadaşım o an alırsın dedi. Gaza geldim kaldırdım. Başarılı oldum tabi aldım jfjfkf. Ama bedelini de ödedik jfjfkf. Pantolon baştan sona yırtıldı. Allahtan bahçede bizden başka kimse yok. Beden hocası var birde oda zaten haykırarak gülüyor fjfkfk. Ben bizimkilere ceketimi getirin sarayım diyorum. Salaklar yerinde duramıyor koşarak gülüyor fjfkkfkf. Bir şekilde eve gidip değiştirdim pantolonu jxjcjff.
20
Okuldan kaçıp, knight online partilerinde level kasmak.
21
camdan atlamaya çalışan arife ve okula horoz bacağı getiren ömer. Abv sizin ya.
22
"satanist olduğum" gerekçesiyle haftada bir odasına çağırıp tehdit eden müdür yardımcısı. bir keresinde "eğer başkalarını da döndürmeye çalışırsan terörle mücadele'ye kadar gider" demişti. zaten bunu söylemeseydi 16 yaşında kült kuracaktım.
neyse, kendisini fetö'den almışlar. umarım terörle mücadele şubesi'nde güzel vakit geçiriyordur.
23
Her ders arasında kapı önüne geçip kız kesmek ve tanıdıklara salça olmak. Yakın arkadaşla yapınca birilerine sarmak daha zevkli oluyordu. İnsan özlemiyor değil be.
24
kapısından döndüğüm. sonrasında; başka bir şehirde, hayata - okula kaldığımız yerden, devam etmek.
25
Bahçesindeki büyük çam ağaçları.
Hemen ardından kısa etekli güzel kızlar.
Lisemizin kızları güzeldi valla. Maşallah maşallah.
↑