1
zor zanaat. evlen, çoluk çocuk yap, otobanda dilendir, gece otobandan topla, hasılatı say. ohoo.
2
bir insanın bir insana sonsuz güven sahibi olmasını gerektiren hadise.
ya insan birine bu kadar nasıl güvenebilir ki? aşk zırvalarını bir kenara bırakalım. o bir süre sonra ölecektir ondan sonraki süreçte her şey monotona bağlayacak ve asıl kimlikler ortaya çıkacak. anneniz, babanız, kardeşleriniz gibi olacak o kişi.
la ailesine bile güvenmeyen insanların elin kızına/oğluna güvenmesi ne kadar garip değil mi?
Derdim evlilikten soğutmak değil ama harbi çok garip bir şey. bir 10 yıl kadar düşüneceğim sanırım bunu.
3
günümüz itibariyle konuşacak olursak iyi bir gelir ve eve sahip olmadan yapılması sakıncalı olan hayat birleştirme yöntemi. bakılamayacak kadar çocuk yapanların da buradan sülalesini sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
4
tam olarak dışardan görüldüğü gibi olmadığı herkes tarafından bilinirken tam olarak dışardan görüldüğü gibi değerlendiriliyor genelde.
5
türkiye'de sevgililerin aynı evde kalmaya başlamadan önce ön koşul olarak sunulan zorunluluk. bu bir baskı altında ön koşul olarak görülmese ve herkes evlenmeden önce beraber yaşayabilseydi boşanmalar kesinlikle daha az yaşanırdı. çiftler ancak birlikte yaşadıktan sonra evlilik konusunda daha mantıklı kararlar alabilir.
6
şüphesiz her kızın aklında olan ancak bunu dile getiren bacılarımızın kezban, işim olmaz diyenlerinin ise sürtük olarak değerlendirildiği müessesedir.
8
kadın için; nasılsa biri beni sikecek bari faturaları dert etmeyeyimdir.
demişti sözlükten biri bi aralar. ben gülmüştüm, siz de gülün.
9
- "Vahit emmi, evlilik nasıl bir şeydir?"
+ "Evlilik dağdaki keçi yolu gibidir evlat."
- "Anlamadım."
+ "Şimdi bir dağ düşün yalçın mı yalçın. Sivri kayaları var. İşte doğar doğmaz bizi "hadi bu dağı aş" diye eteklerine bırakıveriyorlar."
- "Hayat yani?"
+ "Aferin! İlk başlarda iş kolay. Ama yükselmeye başladıkça dağ sarpa sarıveriyor... Dimdik kayaların, uçurumların arasında kalıveriyorsun. Gücün azalıyor... Derken senin gibi bir yolcu daha çıkıyor. Yoldaşınla omuz omuza, can cana verip bir keçi yolu açıyorsun kendinize. Artık tek başına değilsin. Biliyorsun ki artık o yolu iki kişi yürüyeceksin... Dağ yine yalçın. Ama artık yürümek zevkli. Nefesim tükenecek diye korkmuyor insan. Çünkü yanında kendi nefesin gibi bir nefes daha var... Anladın mı?"
- "Her evlilik sizinki kadar mutlu mudur?"
+ "Yoldaşına bağlı. Biz Zeliha'mla yan yana yürürken, dikenleri değil çiçekleri derdik, canımız yanınca ağladık, bir yandan türkü söylemeyi bildik. Ben "pes" deyince o "hadi" dedi, o yorulunca ben sırtımda taşıdım."
- "Peki geçim sıkıntısı insanı mutsuz etmez mi?"
+ "Bilmiyorum. Biz mutluluğu ne parada ne handa bulduk evlat. Bak bugün deniz kenarında zeliha'mla beraber çekirdek çıtlatıp, çay içerken, mutluluk da bizimle masada oturuyordu sanki. "
(bkz: yedi numara)
tam şu an bi evlenesim geldi yeminle.
10
Tamamiyle çıkarcı ve aşağılık kadın cinsine bir ömür tahammül edebilecek midesiz erkeklerin başvurduğu yol, etkinlik.
11
sivri olan yerlerin "bu benim eşim. ömrümü onunla geçireceğim." adlı törpüde yuvarlanması sanatıdır.
12
ideal toplum düzeninde gerekliliği sorgulanan kurum. evliliği bugün bir çok insan sevişmek için izin olarak tanımlıyor ama mevzu biraz da şöyle: işi ciddiyete bindirme hali. "biz ilişkiye yeteri kadar ciddi yaklaşamıyoruz. belediye onaylarsa tamam olacak. ben atıyorum gece dışarı çıkarken eşim sıkılır deme sorumluluğunu göreceğim." deniliyor. bakın bu yorumda aile onayları falan yok. ama mevzu bundan da uzak. evlilik olmasa mal paylaşımı denilen mevzuda sıkıntı çıkıyor. beraber birikim yaptınız ve 20 yılın sonunda ilişki ilerlemiyor. ayrılırken malın da bölünmesi gerekmez mi? bunu 2 taraf birbirine kızgınsa ve medeni değilse sağlıklı yapamaz. e bunu devlet yapacak desek devletin bu ilişkinin varlığına dair delili yok. yani taraflardan biri "hayır canım tüm mal benim, ben bu adamla böyle bir ilişki yaşamadım." dediğinde bu insanların çevresine ilişkilerini anlatın mı diyecek devlet. ayrıca çocuk sahibi olundu ve mesela erkek çocuğa karşı sorumluluğunu yerine getirmiyor diyelim. e o zaman başlıyor sıkıntı.
taraflar ideal insan olsa evliliğin gerekliliği soru işareti haline gelebilir. ama beşer şaşar. yani iki insan da ayrılırken biri 4 bin biri 6 bin maaş alan kişiler için malları yüzde 40 ve 60 oranında bölebilse evliliğe gerek kalmayabilir ama götü yaya yaya "yaaa devletten sevişme izni." demekle olmuyor.
13
sevişmenin herkes tarafından bilinip, yasal olduğu için kimsenin ses etmemesini sağlayan durumdur.
normal evli olmayıp ama aynı çatı altında yaşayan çiftlerde bir ömür mutlu olabilirler. zaten çocuk yapma fikri gelişirse kafalarında o zaman evliliği düşünmeleri muhtemel olmaktadır.
14
boş bir müessese değildir.
15
zamanı gelince çoğu insanın düşünmeye başladığı şeydir. yalnız şöyle bi gerçek var; çok iyi düşünüp de karar vermek lazım. ne kadar sevgilim desen de, her sevgili olduğunla kuramazsın bu hayali. o hayali kuracağın kişiyi taa en başından geldiğinde 'işte bu.' dersin. yani kendini belli eder yolun en başından. daha da ötesi filan yok.
17
millet devletten izin alıp resmi resmi sevişecek diye ben niye süsleniyorum dedirten olay.
18
millet devletten izin alıp resmi resmi sevişecek diye ben niye dans ediyorum dedirten olay.
19
millet devletten izin alıp resmi sevişecek diye ben niye dikiz aynasına havlu bağlıyorum dedirten olay.
20
millet devletten izin alıp resmi resmi sevişecek diye ben niye para/altın veriyorum dedirten olay.
21
millet devletten izin alıp resmi resmi sevişecek diye ben niye se a se a se a se se a a dedirten olay.
22
millet devletten izin alıp resmi sevişecek diye ben niye halay başı oluyorum dedirten olay.
23
millet devletten izin alıp resmi sevişecek diye ben niye bırrrrrrrrr hayda hor dedirten olay.
vine.co/...
24
millet devletten izin alıp resmi sevişecek diye ben niye gelin arabasının önünü kesip içi boş zarf topluyorum dedirten olay.
25
millet devletten izin alıp resmi sevişecek diye ben niye çoçuklarımı pistten alıyorum dedirten olay.
↑