hazreti muhammed

Şüphesiz insanlığa en büyük hizmeti son peygamber olduğunu söylemesidir.

Yasadigina dair herhangi bir metin, diplomatik belge, para, muhur, yazisma vs. Yoktur. Kendisinden once, yani cahiliye doneminde bile arap yazilari mevcut. Yani o donem okuma yazma orani dusuk olsa da elimizde veriler mevcut. Fakat ne tuhaftir ki, araplarca bu kadar onemli sayilan bir lider hakkinda en ufak bir kanit yok (o donem icin). Kendisinden 2,3 yy. Sonra hadisler yazilmaya baslanmis. O donemde dedigim gibi bir yazili kaynak yok. Cok arastirdim ama bulamadim ben de. Diger peygamberler icin de herhangi bir delil yok. Simdi "Kuran var yeaw" demeyin, hunharca gulerim.

sosyal medya hesabı olmadığı halde bugün dünyada 2 milyar takipçisi vardır.

Sözlüklerde zaman zaman adının altında keyfi hakaretlerin döndüğü kutlu resul. Karikateistin gazladığı buraya gelip gelip safsata kusuyor. Bunların içinde öyle kafayı yemişleri var ki söz konusu safsatalarına cevap bekliyorlar. Allah'ın indirdiği perdeyi kul aralayamaz...

Bakın bu hakaret erbabının hareket ve hakaret sebepleri her zaman güya insanlığın iyiliğini gözetmektir. Oysa İslamın yaydığı kötülüklerle savaş vermenin bilincinde olan bu hayasızları bir gün olsun alkolün sebep olduğu kötülüklerle mücadele ederken göremezsiniz. Fosforun pişirdiği çocuklarla alakalı söyleyecek pek fazla şeyleri de yoktur. Bilimden anladığı arka bahçede kola şişesi patlatmaktan fazlası olmayanlarıyla her gün karşılaşıyorum. Allah'a ıslah olmaları için dua etmekten başka çare yok, kalpler allah'ın elindedir.

Heyecanlı ateistler argümanlarını aşağı salsınlar, onlara nasıl davranılması gerektiğini müslüman kardeşlerime uygulamalı göstermek istiyorum.

Heyecanınızı kaybettiğiniz bir zamana mı denk geldim kâfir herifler, kusun şuraya birkaç şey...

Zeki değil uyanık bir adamdı. Zeki bir adam olsa bu kadar saçmalık olmazdı kitapta. Halkının ne kadar aptal olduğunu görüp dayamış hikayeyi.

tanıttığı din ve elçiliğini yaptığı söz sayesinde bugün birçok insan zararlı alışkanlıklardan uzak durmaktan tutun anadilde eğitim meselesine sıcak bakmaya kadar birçok meselede güzel titreşimler yayıyor. hakikaten, benim mhpli bir tanışım var, ömründe alkol almamış çocuk, k*rtler için de "ne olacak abi, yaşatsınlar dillerini, sıkıntı yok" diyor. bütün bunları dini böyle buyurduğu için yapıyor.

öbür tarafa bakıyorsun, müzevir mahalle karısı gibi vadividivadividi ahahahah lan siz manyak mısınız ya ne anlatıyorsunuz ? şöyle bir bakın dışardan yazdıklarınıza, ithamlarınıza. özsaygısı olan bir insan bu kadar ucuz ve anlamsız şeylere sarılmaz.

Nasıldı, doğru muydu bilmem ama şunu çok iyi biliyorum döneminin hatta ötesinin insanlarından çok daha zekiydi.

Bu abdest olayı tanrıdan değilse de süper bir düşünme ürünü. Yaptığımda tam temiz hissediyorum.

İnsanı çok iyi biliyor.
Böyle aklıyla kullandıysa da hak ediyor tanrı vergisiyse de -zaten ben karışamam tanrı varsa işin içinde- saygı gösterilmeyi kanaatım.

Ergen ateist turnusolu olan İslam dini peygamberi *
610 yılında bir mağarada kendisine inen islam dininin kutsal kitabına mantığa ters düştüğü için inanılmayıp, hakkında söyleyen olumsuz her cümleye inanılan bir peygamber.

Bence ilginç.
Madem her şey mantık çerçevesinde değerlendiriyor, bunlar da değerlendirilmeli.

Çünkü biz ateistin zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını pek bir severiz.

Bu arada benim ateist arkadaşlarım da var *

Kendisine ve ortaya koyduğu dine inanmayı bırakalı iki yıl oldu.Vicdanen çok daha rahat ve mutlu hissediyorum kendimi.

Yine de saygıyı hakeden birisi olduğuna inanıyorum. Firdevsi'nin dediği gibi "Çölde çekirge yiyip, deve sütü içen Arap kavmi" cihanşümul devletler kurup, dillerini ve kültürlerini bu denli büyük bir coğrafyaya yaymayı başardıysa en büyük pay Muhammed'indir.

''sübyancı, kinci, kıskanç, hoşgörüsüz, takıntılı, aşağılık kompleksli ve dini çıkarları için kullanan biri.'' diye karalanmaya çalışılan peygamber.

şimdi kendisine bu iftiraları atanlara bunlara örnek herhangi bir olay ver diye soracak olsam ''küçük çocuklarla evlendi.'' diye yine karalanacaktır.

şimdi yukarıda sayılan özelliklere cevap verelim:

1-) sübyancı: bunun sebebini hepiniz biliyorsunuz zaten. o dönem arap toplumunun yapısını bilmeden böyle yorumlar yapmak saçmalığın daniskasıdır. tekrar ediyorum, o dönemde diri diri toprağa gömülen kız çocukları hakkında konuşmayıp, burada peygamber'e sübyancı diye hakaret etmek çok saçmadır.

2-) kinci: uhud savaşı'nda amcası hamza'yı öldüren vahşi'yi bile affeden, yalnız kendisini görünce amcası hamza'yı hatırladığı için vahşi'ye ''seni görünce amcamı hatırlıyorum, lütfen bana gözükme ki benim acım daha da büyümesin.'' diyecek kadar insanları affeden biri,

3-) kıskanç: hiçbir zaman insanları kıskanmayan, peygamber olmadan önce dahi ''muhammedül emin (güvenilir muhammed)'' lakabını alan ve peygamberlikten sonra bile müşriklerin mallarını güvenle emanet ettiği biri ''kıskanç'' biri değil, ancak ''imrenilecek'' biri olabilir.

4-) hoşgörüsüz: ne peygamberlikten önce, ne de sonra hiç kimseye hakaret ettiği görülmemiş bir kişi hakkında neye dayanarak hoşgörüsüz dendiğini anlamıyorum. kaldı ki kendisi, eğer biri ona bir şey söyleyecekse sırf karşısındaki insana nezaketen yüzünün tamamını döner, sözü söyleyen kişinin sözü bitmeden asla konuşmaya başlamazdı.

5-) takıntılı: islamiyet'in yayılması için gittiği taif'ten taşlanarak ve hakaret edilerek sürülen peygamber'e cebrail (a.s) gelir ve peygamber'e ''allah, eğer sen istersen bütün taifi yerle bir etmem için beni yolladı.'' diyerek gelmesine rağmen ''hayır, benim tek istediğim onların ve soylarının hidayete ermesidir.'' diyecek kadar takıntılıdır(!).

6-) aşağılık kompleksli ve kendi yarattığı allah'ı kendi çıkarları için kullanan biri:

peygamber'in hanımlarında ayşe (r.a) ''biz allah resulü'nün üç gün üst üste tok karınla yattığını ne gördük, ne işittik.''

peygamber bir gün kendisi karşısında titreyen bir araba '' sakin ol, ben kureyş'ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum.'' diye cevap vermiştir.

peygamber'in vefatına yakın bir zamanda peygamber sahabelere ''aranızda kimde hakkım kalmışsa hemen söylesin.'' deyince bir sahabe ''ey allah'ın resulü, sen yıllar önce haksız bir kararla devemi kırbaçlamıştın, hakkımı almadan hakkım sana helal değildir.'' deyince hz. ömer, hz ebubekir ve sahabeler, oraya daha sonra gelen peygamber torunları peygamber yerine kendileri kırbaçlanmak isteyince peygamber ''siz karışmayın, bu onun hakkıdır.'' diyerek sahabenin kendisini kırbaçlamasına izin vermiş ve sahabe de gözyaşları için de ''hakkım sana helaldir.'' demiştir.

samimi söylüyorum, neye inandığınız umurumda değil, ama insanların inandığı kutsal değerlere hakaret etme hakkını hiçbir şey size veremez.

kendisine inanma zorunluluğu getirdi ve kendisine inanmayan herkesin kafasını kesti denilerek karalanmaya çalışılan allah'ın kulu ve resulü. Bu iddiayı ortaya atan kişiler Mekke fethedildiğinde hz peygamber'in kabe'nin anahtarını müslüman olmayan ama işini hakkıyla yapan birine verdiğini bilmezler. Hatta hristiyan arapların dört halife devrinde ve sonrasında dahi barındığını bilmezler, çünkü islam tarihi hakkında en ufak bir bilgileri bile yok.

O dönem kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesine ses çıkarmayan kişiler, kendisinin yaşadığı kültürden dolayı genç yaşta ki kızlarla evlenmesine sapıklıkmış gibi davranırlar.

Veda hutbesi'nde "arabın başka bir ırktan üstünlüğü yoktur, aynı şekilde başka bir arabın arapça üstünlüğü yoktur." dediği bilinmeden arapların peygamberi diye yaftalanmaya çalışılıyor.

İslam peygamberi.

Suffa ehlinden bir fakir elinde bir kase dolusu üzümle Rasulullah sav’e gelir ve hediye eder.
Resulullah (sav) hediyeyi kabul eder ve üzümden yemeye başlar.
Bir tane yer ve tebessüm eder.
İkincisini yer ve tebessüm eder.
Öyle ki hediyeyi getiren adam sevincinden uçacak duruma gelir.
Sahabeler de dikkatlice Resulullah sav’i izlemeye koyulurlar fakat gittikçe şaşkınlıkları artar.
Resulullah sav’e ne hediye edilse ashabıyla paylaşırdı…
Fakat bu sefer paylaşmadı.
Ve her habbeyi yiyişinde de tebessüm etmeye devam ediyordu.
Öyle ki anam babam ona feda olsun…
Kasedeki üzümü bitirdi.
Sahabeler çok şaşkınlar…..
Fakir adam ise sevincinden uçuyordu.
Adam çıkıp gittikten sonra…..
Sahabeden biri sordu.
-Ya Resulullah neden bizi de yediğinize ortak etmediniz?
Resulullah sav tebessüm ederek buyurdu ki;….
"Adam getirdiği bir kase üzümden dolayı ne kadar mutluydu…
Bir tane alıp yediğimde üzüm acıydı….
Sizi yediğime ortak ettiğimde gayri ihtiyari yediğiniz üzümün acılığından dolayı yüzünüzü ekşitip o adamın sevincini bozmanızdan, mutluluğunu yarıda bölmenizden endişe ettim ve korktum."

doğum günü kutlu olsun.

al-i imran-144 baz alınarak "sadece bir elçi" vurgusu yapılan, insanlar üzerine "bak ayet ne diyor!11" ile gidilip değeri azaltılmaya çalışılan son peygamber, muhammedül emin, ali el murteza'nın isim babası, dünyaya gelmiş en merhametli insan.

bunlar youtube'den, şuradan buradan öğrenip-topladıkları-kırptıkları ayetlerle müslümanları korkutmaya çalışan, kuran'ın hiçbir yanını doğru düzgün kavrayamamış akıl fukaralarıdır. okumayı bilmezler. düşünmeyi bilmezler. kafaları çalışmaz. 23 yılda tamamlanmış ve sayısız defa olaylar üzerine vahiy ile oluşmuş kutsal kuran-ı kerim'in özünü kavrama yetenekleri yoktur.

"kuran sadece elçi diyor. elçi sadece. ben hadis falan anlamam. bana ne? ehehe" diyen şebelekler için:

"Her kim de Allah'a ve peygamberine isyan edip onun sınırlarını aşarsa Allah onu, içinde sonsuza dek kalmak üzere bir ateşe sokar ve ona alçaltıcı bir azap vardır." nisa/14

"Peygamber'e itaat eden, Allah'a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse bilsin ki, Biz seni onlara bekçi göndermedik." nisa/80

"Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyup giderse onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir gidiş yeridir." nisa/115

"Allah'ın peygamberine diğer memleketlerden tahvil buyurduğu fey'i de Allah'a peygamberine, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmış kimselere verilir; yalnızca içinizden zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın diye. Bir de peygamber size her ne emir verirse onu tutun, yasakladığından da sakının ve Allah'tan korkun; çünkü Allah, cezalandırması çetin olandır." haşr/7

"Bununla beraber, Allah ve Rasulü bir işe karar verdiği zaman, gerek inanan bir erkeğin gerek inanan bir kadının kendilerine ait bir işte tercih hakları olamaz. Her kim Allah'a ve peygamberine asi olursa açık bir sapıklık etmiş olur." ahzab/36

Bir peygamber.

30 erkeğin cinsel gücünde olduğuna dair buharide sahih hadis bulunan peygamberdir.

(bkz: her duyduğunu söylemesi kişiye günah olarak yeter)

tabi israiloğulları kafayı kırıyor, evrensel bir kütüphane yok, kutsal kitaplar sadece zenginlerin ve seçkin sınfıın elinde, arabistan coğrafyasından bir adam çıkmış -allah'ın bizzat elçiliğine aldığı erdemli bir adam- kendilerine israiloğulllarının atalarının, peygamberlerinin hayatlarından kesitler sunuyor. kendi kitaplarını açıp bakıyorlar. lan valla aynı diyorlar. sonra kesin çok sağlam büyücüdür bu muhammed, resmen destruction spell level 100, adeta bir yok edici.

şaka lan şaka, deliriyor ibneler. kafayı yiyorlar bildiğin nereden aktarıldı bu adama tanrısal bilgi diye. tabi hiçbirinin aklına tanrıdan aktarılabileceği gibi bir ihtimal gelmiyor. kinlerinde boğulup ölüyorlar zaaaaaaaaa xd xd xd.

Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-i Hüdâdır bu;
Nazargâh-ı ilâhîdir makâm-ı Mustafâdır bu.

allah'ın kulu ve resûlüdür.

#1180832

hazreti muhammed, son tebliğci ve son elçi. elçi, tebliğ ile sorumludur, yani en fazla sunar geçer. çoğunlukla şiddetli düşmanlıklar hariç aşırı çözümlere gitmemiş bir peygamberdir.

inançlı ya da inançsız olabilirsiniz, bu sorun değil, gerçeği veya hakikati bugün görememeniz yarın da göremeyeceğiniz anlamına gelmez. göremezseniz de tanrıyı çok ilgilendireceğini zannetmiyorum.

en başında şunu söyleyeyim, elçi muhammed, ümmidir, okuma ya da yazma bilmez, felsefe, sosyoloji ya da psikoloji eğitimi almamıştır -burada güldüm-, dolayısıyla bunlar sadece işkembe i kübradan gelen bir takım kuruntulardır.

sapkın israiloğulları bilindiği üzere üzeyr peygamberi ,tevrat'ı elçi süleyman sonrasında toparlayıp yazdırmasından dolayı mübalağalı sıfatlarla anıyorlardı. sanıyorsanız ki tanrı buna izin verir, hiç zannetmiyorum. kutsal kitapta üzerine en çok düşülen konulardan birisi şirktir. bunu cidden elçi muhammed'in yazıp kendisine bilmem kaç yıl ibadet edecek bir kitleyi yaratacağını düşünüyorsanız, doğru sözlülerden değilsiniz demektir ki bu da bir kuruntudur ve net bir iftiradır. elçi muhammed sadece bir tebliğcidir ve sıradan insanların nefislerine korkunç mutluluklar getirecek şeyler onun için zulümdür. bakın bu vizyonsuzluktur ki kendi döneminde erdemliliğin mental sınırlarını zorlayan bir elçi için boş bir ilüzyondur. rüzgarı kovalamaktan farksızdır. evet sapmış müslümanların bir kısmı da şirke batmış durumdalar, ancak bu girdinin konusu bu değil.

ebu leheb konusu ise sadece bir somutlaştırmadır. zira ebu leheb, azgın bir allah düşmanıdır. tebliğleri sabote eden, allahın elçisini taşlayacak kadar azgındır hem de. elçi muhammed'in öz amcasıdır, ahaliye benim yeğenim mecnundur diyen bir fesattır. tıpkı ibrahim'in karşısında duran firavun gibi, tıpkı azgınlıklarından yolunu şaşıp elçi musa'ya beddualar ettiren israiloğulları gibi, şeytan tarafından ipleri tutulan bir kukladır. yani bunlar her dönemde olan azgınlıklardır. bunu ebu leheb üzerinden somutlaştırmak da sadece azgınların tıynetini gösterme amaçlıdır ki kaynaklarda karakterinin çok da parlak olmadığı yazılır. zengin, kibirli, çabuk hiddetlenen vb, ki elleri kurudu ile vurgulanmak istenen hem kendisinin hem de malının yok olduklarıdır. ve tam olarak da öyle olmuştur. hatta tebbet de kendisin iman etmeden öleceği de vahyedilir ki cidden tebbetten 15 yıl sonra, iman etmeden ölür.

yine söylüyorum inanç konusu beni zerre sallamaz, umursamam bile. ancak bütün bunlar allah'a ve elçisine iftiradan ve boş kuruntulardan başka bir şey değildir. hakikati görebilenler ve bir ucundan tutabilenler için, tüm övgüler yalnızca tanrıyadır.

bu bir cevap ya da saldırı değil, aklıyla şüpheye düşebilecek zayıf akıllıları gözetmek adına girilmiş bir girdidir. kişisel algılamak gereksizdir.

benimle uzaktan ve yakından hiç bir alakası olmayan arap.

Belki vardır bro belki sıcak bir medine gününde sırtına binmiştir. Olamaz mı ? Olabilir ?

dünyada en çok kullanılan ön ismin sahibi paygamberdir.

(bkz: dünyada en çok kullanılan ismin muhammed olması)

Bence sadece (bkz: muhammed)

tümünü gör

↑