islam

belli ahlaki kurallar içerisinde inançları test eden sistemlerden biri.
ülkemizde ise fazlasıyla istismar edilir.

halen mail kutuma şöyle mesajlar geliyor.

' yalvarırım okuma. ingiltere'de bir kadın tuvaletini yaparken tecavüze uğradı ve 17 yerinden bıçaklandı. kamera kayıtlarına bakan polisler olayın cinler vu ruhlar tarafından yapıldığını gördü. bunu okuduysan sana da gelecekler. eğer senin de başına gelmesini istemiyorsan hemen abdest al ve fatiha'yı 4 defa, kevser suresini 2 defa oku.
bu mesajı da 12 kişiye gönder '

bunu gönderen adamın ankara hukuk mezunu olmasına mı yanayım, hala onunla arkadaş olduğuma mı yanayım..!

tuvalete kamera sokup, kendi sıçarken kaydeden zihniyetten bahsetmiyorum bile..

aslında birçok şey gibi yoruma fazlasıyla açık bir dindir. düşünsene el-kaide'nin de referansı islam, mevlana'nın da...

çok tanrılı putperest inancın, tek tanrıyla uyarlanmış versiyonudur. namaz kılmak, oruç tutmak, şeytan taşlamak gibi olaylar birebir aktarılmıştır.

Diğer dinlerden hiçbir farkı olmayan asimile aracı.

Arap kültürü'nden öte Mezopotamya mitolojisinin yeni versiyonudur.

hoşgörü dinidir.

hoşgörü dini değildir. kitabının tamamı kendi gibi olmayanı, kendi gibi düşünmeyeni, kendi gibi davranmayan korkutmak, tehdit etmek ve şöyle yanacaksınız, böyle yanacaksınız demek ile geçmektedir. bu kadar korku dolu bir kitabın hoşgörü dini olduğunu söylemek ilginç.

e islam tarihine bakıyoruz, yine hoşgörü dini diyebilecek bir bütünlük göremiyoruz.

günümüze bakıyoruz ki durum zaten belli.

islam hoşgörü dini değildir, korku ve kulluk dinidir. ateistler lanetlenmiş gözleri örtülmüş gerçeği göremeyen ateşlerde yanacak insanlar. yahudi kökenli olanlara inanmayanlar büyücü, bilmem neci, putperest, çok pis yanacaklar öyle böyle değil. yahudiler hristiyanlar son peygambere inanmıyor, kandırılmış dinleri de bozulmuş. ee ne kaldı zaten geriye? mezhep kavgalarına girmiyorum bile kitapta o yok neyse ki.

şu kitabı bir tekrar okuyun. korku filmi gibi kitabınız var.

kesinlikle hoşgörü dinidir.

şayet bir korku imparatorluğu yaratsa dendiği gibi o inanmayan ve inançları gerilerde kalmış olanları bizlere doğratır, dünyada cezasını verirdi.

hiçbir kutsi din evrensel iyi insanlığın dışında bir şey öğütlememiştir. kişinin kişiyle olan ilişkisinde hiçbir din tek bir kötülüğü emretmemişken; kişilerin tanrı ile olan ilişkilerinde kullandığı yöntem tartışmaya açık olabilir. o noktada da yaratıcı o, onun kuralları diye düşünülebilir.

ben yaratıcı olsam kimseyi sonsuza kadar yakmayı bırak, bence bana ihtiyaç duymayacağımdan yaratmazdım bile. dolayısıyla sistemi derinlemesine düşünmek çok da mantıklı durmuyor. ama bu sınırlı insan düşüncesi, belki de başka nedenler var.

islam'ın doğru yaşandığı ilk dönemlerinde insana nasıl değer verildiğini görmemek kendini kandırmaktır. keza osmanlı devleti'nde bilimle dinin kuralları paralel şekilde giderken, yöneticilerin halkını dine göre adilane yönettiği dönemde ne kadar başarılı olduğunu gördük. dolayısıyla islam'ı karanlık dönemlerle, tek bir din belirtisi göstermeyen akp ile, tümden dinin yasakladığı şeyleri yapan ışid ile yargılamak:

ahmaklıktır.

tarafsızca bakıldığında islam'ı suçlamak yerine kötü insanıı suçlayın. dinlerden hiçbiri kötü olun demiyor çünkü.

Höşmeri dinidir.

hoşgörü dini değildir.

hoşgörü dinidir derken bir ayrıma gidiliyor, diğer dinler ile kıyaslandığında islamın farkı hoşgörü dini olmasıdır anlamı çıkıyor buradan. islam içermesi gerektiği kadar hoşgörü içermektedir. zaten öte türlü en başta müslüman olmayanları islam'a ısındırmak mümkün olmazdı.

iyi olduğunu iddia eden her tanrı ve dini bütün hoşgörü ve benzeri insanlığın temel değerlerini içinde barındırır. bunlar dinlerin icat ettikleri kendilerine mal edebilecekleri şeyler değillerdir. toplumsallığın doğal ihtiyacından ortaya çıkan üretilmemiş değerlerdir.

islam inanmayanları kötü niyetli, gözleri ve kalpleri mühürlenmiş, anlamaktan yoksun kişiler olarak kabul edip onlar ile dostluk edilmemesini emreder. ve tekrarlıyorum bütün kitap bir korku filmini andırmaktadır. korku dinidir islam.

islam sizlere hiçbir şeyi doğratamaz çünkü işi o noktaya getirdiğinizde çıkacak olan savaşı kaybedeceksiniz ya da hapse atılırsınız misal. doğramaya çalışanların halini görüyoruz. anca yine yoksul müslümanların kellesini alabiliyorlar.

ama mesele bu değil. dediğim gibi islam çelişkiler ile dolu.

kadını insandan saymayan, ikinci sınıf kabul eden. köleliği yasaklamayan sadece belli durumlarda azad edilmesini destekleyen. inanmayanları kötü, kesin cehennemlik ve gözleri mühürlü kabul eden, dostluk edilmemesini emreden bir dine hoşgörü dini diyemeyiz. ama hoşgörüyü emreden kısımları vardır ki islama ısındırmak mümkün olsun insanları. garip.

dinden bahsediyorsak önce tanrısından bahsetmemiz gerekiyor. kendisine inanmıyorsan kesin olarak ne yaparsan yap sonsuza kadar yanıp işkence çekeceksin, sonsuza kadar bak ki çok da güzel vahşet betimlemeleri mevcuttur kitapta. sen şimdi buna bakıp tanrında hoşgörü görebiliyorsan daha fazla tartışmanın anlamı kalmıyor zaten. diyorsan ki inanan insanın yaptığı tanrının yaptığından daha önemlidir, o daha da garip olur.

bunca yıldır kendi içinde dahi sırf aynı dine farklı inanıyor diye sayısız insanın ölümüne sebep olmuş bir insan tipine hoşgörülü diyemeyiz. yukarıda saydığımız nedenlerle tanrısına da hoşgörülü diyemiyoruz. e neye hoşgörülü diyeceğiz? tanrıdan ve insandan bağımsız din mi kaldı ortada?

bütün bu hoşgörü palavraları yeterli gücü elde edinceye kadardır. gücü elde eden islami grupların nasıl davrandıkları ortadadır. bütün kötülüklerin kaynağı saydığın inançsızlara ya da yanlış inananlara neden hoşgörü gösteresin?

verilen örneklerden de anlaşıldığı üzere sadece kötü insanlar ve kötü olaylar örnek gösterilerek kötüdür, hoşgörüsüzdür denen din.

ancak islam'ın peygamberinin hayatı, islam'ı doğru yaşayan dönemler, devletler ve iyi olaylar göz alınırsa da çok güzel ve hoşgörülü bir dindir.

bakıyorum mesela kadını doğar doğmaz mezara atanlara inat kadına değer vermiştir islam. cennet kadın güruhundan annenin ayakları altındadır. çiftlere sorulacak ilk soru eşinizden memnun musunuz?

şimdi bu din mi kadını al aşağı eden kadını ötekeliyen din.

benim dinim o kadını seks kölesi yapan din değil, onun o olmadığını da biliyorum. o yüzden müsterihim.

yine benim dinim bilime, ilime önem veren oku diye başlayan bir din. cahil olanın benim dinimde yeri yok. cahillerin yaptığı benim dinime bağlanamaz.

hiçbir ırk, din ve cinsiyet gözetmeksizin komşusuna, akrabasına, çevresindekine, müşterisine, dostuna, yarattığı herhangi bir kula haksızlık yapanı cennetime almayacağını söyleyen allah benim yaratıcımdır. o ateist, o zenci, onun annesi kötü kadın diyenlerin tanrısı benden değil.

şimdi o ve kulunu etkileyen noktalarda 1 e 1 diyaloglarda ne olduğunu da anlatırım ancak gerçekten uzun sürer. ben tanrı olsam benim dediğimi yapmayanı, bana inanmayanı yakmam. ama yakıyor diye de sadece insan olduğum için yapmam gerekenleri söyleyen birinden de vazgeçmem. sonuç itibariyle söyledikleri dünyada olması gerekenler, çok zor şeyler değil.

e iyi örneklere iyi olan şeylere bakarak zaten kötüdür denemeyecek din. öyle şey mi olur? kız çocukların toprağa gömülmesini yasaklamış ay ne kötü din mi diyelim?

kadının ikinci sınıf insan oluşu kitap tarafından tescillenmiştir. gerekli ayetleri çıkarıp buraya atayım hatta madem.

buyurunuz bakara 178:

-- spoiler --

Ey o bütün iman edenler! Maktuller hakkında üzerinize kısas yazıldı: hürre hür, köleye köle, dişiye dişi, bunun üzerine her kim kardeşinden cüz'î bir afve mazhar olursa o vakit vazife birinin o marufu takib etmesi birinin de ona borcunu güzellikle ödemesidir bu, rabbınızdan bir tahfif ve bir rahmettir, her kim bunun arkasından yine tecavüz ederse artık ona elîm bir azab vardır.

-- spoiler --

köleliğin kabul edilip başka bir köle ile değişiminin onaylanmasını geçiyorum.

kadına kadın da nedir? bu nasıl bir ayrımdır? ha önce belirtelim ki kitap tamamen erkeklere seslenmektedir. erkeklere seslenen kitap, "erkeğe erkek" deme gereği duymamış, "kadına kadın" demiş yani okuyan erkekler için problem yok. dönemin kültüründe kadına dair bu bakış sıra dışı değildi. normaldi onlar için, kadınlar kölelerdir, çocuk yapmaya yarar ev işlerine bakarlar, erkekler ile aynı düzeyde değillerdir. ama işte biz bakınca bize ters geliyor artık devir değişti.

insanlar hürler, köleler ve kadınlar olarak mı ayrılıyorlar? kitaba göre öyle.

buyrunuz bakara 187:

-- spoiler --

Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız, size helâl kılındı. Onlar, sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız. Allah, nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için müracaatınızı kabul buyurdu ve sizi bağışladı. Şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizler için yazdığını isteyin. Ta fecrin beyaz ipliği siyah iplikden size seçilinceye kadar yiyin, için. Sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun. Bununla beraber siz mescitlerde îtikaf halinde iken onlara yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, sakın onlara yaklaşmayın. Allah, âyetlerini insanlara böyle açıklıyor ki sakınıp korunsunlar.

-- spoiler --

kitabın direkt erkekleri muhatap aldığına dair bir başka ayet. yine o gün için garip karşılanmaması doğal. bugün biz bakınca "yav kadınlar da okumayacak mı bu kitabı?" diye düşünmeden edemiyoruz.

yine böyle direkt erkeğe seslenip "kadınlarımıza" ne yapmamız gerektiği hakkında bize öğüt veren bir sürü ayet var, artık onları almıyorum gereksiz kalabalık olmasın diye.

bakara 223:

-- spoiler --

Kadınlarınız sizin çocuk üreten tarlalarınızdır. O halde, tarlanıza dilediğiniz gibi varın. Kendiniz için ileriye dönük hazırlık yapın, günah işlemekten sakının ve mutlaka Allah 'a kavuşacağınızı bilin. Bunu müminlere müjdele.

-- spoiler --

kadının mal olarak sahiplenilmesine dair direkt ve net bir ayet. yine o gün için normaldi. bugün bakınca şunu biri söylese şu sözlükte toplaşır linç ederiz hep beraber. çünkü kadın kimsenin tarlası değildir, kadın tarla değildir, kadın çocuk yapmaya yarayan bir arazi, bir mal, bir inek filan değildir.

daha sayısız ayet bulabilirim ama çok uzar. miras ile ilgili ayetler ilginçtir mesela, mal tamamen erkeğindir, karısını gerek ölerek gerek boşayarak bırakacak olan erkeğin bir miktar mal vermesi filan öğütlenir mesela kadına "haksızlık" olmasın diye. ama neden kadının malı yok, kadına dair böyle bir ayet yok, falan filan bunlar sorgulanmıyor tabi o dönem. kadının mal sahibi olamaması doğal çünkü o dönem. neyse ki şimdi öyle bir hukuka sahip değiliz.

cennette müjdelenen bilmem kaç memesi yeni tomurcuklanmış huri olayına girmiyorum ki cennet de sırf erkekler için betimlenip tatlı tatlı anlatılmış. kitap kadınlara hiç hitap etmiyor.

yine köleliğin kabul gördüğü bir ayet daha bakmadan çıktı yukarıda. istenirse daha fazlasını getirebilirim.

elimde güzel kaynaklar var beni tetiklemeyin.

Arap kültürü'nün empoze aracı .

pbs.twimg.com/...

barış dini.

ehehehehehehehehe

Ben tuttum açıkçası bu dini baya kolaylıkları var tavsiye ederim.

Müslümanlardan öğrenilmemesi gereken bir dindir.

en çok deşilen dindir. lise'de ki din hocam allah'a inanan müslümanlardandı. insana, tarikata mezhebe inanan insanlardan değildi. bu yüzden geleneksel ya da halk müslümanlığını bırakıp kur'an müslümanlığını anlatıyordu. e haliyle karşı çıkanlar oluyordu. mesela bize azrail ve israfil yok demişti. biz de yıllardır böyle bildiğimiz için "lan?!" olmuştuk. daha sonra onların diğer 3 büyük dinden geçtiğini ve kur'an da yazmadığını söylemişti. her insanın kendi ölüm meleği varmış mesela. daha sonra kıyamet vaktinin bir sura üflenip öyle olağan üstü bir durumla olmayacağını, dabbenin, yecüc mecücün çıkıp insanları yemeyeceğini, isa'nın gelip milleti kesmeyeceğinden falan bahsetmişti. biz yine bi error verdik. lan dedik nasıl olabilir amk? hoca da açın kuranı okuyun, böyle bir şey bulursanız gelin bana gösterin. öyle bir şey yok demişti. mesela peygamber mucizeleri de yokmuş. ay ortadan ikiye yarılmamış, muhammed ellerini yere vurup musluk çıkartmamış falan.

daha sonra biz liselilerin en merak ettiği konu olan cinlere geldik. hacıt dedik bu cinlere diycen? onlara da yok deme artık amk. onlar felsefik, kafanız basmaz falan demişti. biz illa ısrar edince yaradanın onlara bir varlıkmış gibi hitap ettiğini, ama aslında onun bir varlık olmadığını anlatmıştı. ya da ben öyle anlamıştım bilmiyorum. şeytan için de aynısını söylemişti, siz kendi kendinizin şeytanısınız gibi bir şey demişti. hatta adam bize bunu kanıtlamak için günaha girmişti. yazı tura atmıştık çikolata kazanmıştım. bir dakka lan ben de günaha girmişim. neyse sözlüye verdiğin 100'e sayıyorum. bize bu konu hakkında demişti ki, bakın gençler, ergenler, tuvalette sigara dönenler, kızların götünü kesenler, siz kendi kendinizi çarpıyorsunuz. sürekli beyninize cinler var, benim boş anımı bekliyorlar falan derseniz kendi kendinize cinler yaratırsınız. yarın bir gün işe gireceksiniz, tek başınıza yaşayacaksınız, mutfaktan bi ses gelse aha geldiler diyip yamulacaksınız demişti. şeytan için de aynısını söylemişti. size şeytan git kumar oyna demiyor. siz gidip kumar oynadığınızda şeytanı yaratıyorsunuz demişti. neyse böyle bir şey varmış, yani tarikatlara oraya buraya takılacağınıza açın 5 metre havada tuttuğunuz kur'an'ı okuyun. mal mısınız siz amk, adamlar o kadar türkçeye çevirmiş. aç oku işte pezevenk ne elalemden dinliyorsun.

fransa'da terör dini olarak bilinir.

arapça'ya ve arap kültürüne aşina olmadan anlaşılamayacak dindir.

sebebi ise kutsal kitabı kuran'ın arapça yazılmış olmasıdır.

şimdi diyeceksiniz ki "arapça ile arap kültürünün ne ilgisi var?"

dil öyle bir kavramdır ki bazı kelimelerin anlamlarını sadece o dilin ait olduğu kültürü anlayarak anlayabilirsiniz.

bu nedenle de doğru bir kuran çevirisi ancak arapça'ya ve arap kültürüne hakim biri tarafından yapılabilir.

hakkında "arap kültürünün empoze aracı" denilmiş din.
bunu söylemek için şunu bilmemek gerekir; kavimlere ait kültürel öğeler islam prensiplerine aykırı değilse uygulanmasına devam edilebilir.

çükümden bir parça koparıp almıştır.. hesabı sorulur elbet.

tüm kötülüklerin anasıdır. bana inanmıyorsanız yakın tarihi açıp biraz okuyun.

edit : mücahitlerin zoruna gitti galiba toplanıp gelmişler. eksi coming.

içinde inanılmaz çelişkiler (temel itikatında) barındıran inanç sistemidir. çelişkiler o kadar açık ve yadsınamaz ki paradoks diye nitelendirebiliriz.

her olayın, kişinin allah'ın isteği ile olduğuna iman edip insanlara günah yüklemek ve insanları bu günahtan dolayı yargılayıp cezalandırmak dipten doruğa çelişen bir durumdur.

kadir_i mutlak olan allah'ın daha önce gönderdiği dinleri ve kitapları koruyamamış olması da bu çelişkilerden biridir. sadece islamiyeti ve kuran'ı koruması tuhaf değil mi?

kuran'da adı geçmeyen 24 bin peygamber ve kuran'da adı geçen 23 peygambere ne gerek var? ilk peygamberde kuralları koy, elçinle bildir ve kıyamete kadar koru. "insanları denemek için" denebilir. geleceği hem yaratan ve hem de bildiğine iman edilen allah, insanların nasıl tepki vereceğini bilemez mi?
24 bin peygamberi geçtim, 23 peygamberin gerekliliği nasıl açıklanabilir?

ibadetler ve akaid konusundaki çelişkilere dönüp bakmadan temelinde barındırdığı bu çelişkiler üzerinde düşünmek gerekmez mi?

tüm kötülüklerin anasıdır tanımına yerden göğe kadar hak veriyorum fakat önemli algı sorununu da dikkat çekmek istiyorum.
türkiye'den bakıldığında gördüğünüz islam sünniliktir. iran'dan bakacak olsaydık şiilik olacaktı perspektifimiz.

sorun islamın özünde değil, mezheplerdedir. ne farkı varki demeyin. dağlar kadar fark var.
mezhep kelimesi ufku daraltıyor. o zaman doğrusunu söyleyelim her biri ayrı birer dindir.
böyle düşünürseniz farkın o kadar da ufak olmadığını hissedebilirsiniz.

bugün islam diye görüp kızdığınız şey budur. kızanları bu yüzden seviyorum. görüyorlar saçmalığı.
ama bu saçmalıklar onlara islam olarak gösterilmiş. bu islamın(!) kuranda bile yeri yoktur.

karşı çıkanların argümanları çoğunlukla mezheplerden gelen argümanlardır. allahın dini ile alakası yoktur tamamen insan uydurmalarıdır.
yoksa dünyanın en özgürlükçü dini nasıl olur da bu hale gelebilirdi ki zaten. kuran zaten bu tip adamları yerden yere vuruyor.

şu an yaşanan islam, zamanında mekke müşriklerinin hayat tarzıdır. bakmayın siz imamların "helvaya taparlardı" uydurmalarına.
araştırdıkça benzerliğin can sıkıcı derecede aynı olduğunu gördüm.. insan gram değişmiyormuş. önceki dinlerin dejenere edildiği gibi islamı da yoketmişiz.

islam diye bildiğiniz bu saçmalıklar silsilesinden kaçın kurtarın kendinizi. bildiğiniz herşeyi resetlemeniz gerekecek.
sonrasında temizlenmiş beyniniz, tüm kuşkularınız ve sorularınız ile sadece kurana bakın.
ne hacı ne de hocaya ihtiyacınız yok.

ilk 4 halifeye kadar benim de desteklediğimdir.

sonra mezhepler çıkınca bozdu.

çok reröre oldu çok.

tümünü gör

↑