kayıt

ilkokul anıları

  1. 7
    yaşlı bi öğretmen vardı kadın. ilkokuldayız bahçede futbol oynuyoruz eskiden 3.5 tl ye satılan toplar vardı bilen bilir düz böyle yapışkan. tam topu aldım önüme sürüyorum açtım önümü hoca da yürüyo sahanın içinden. ayakakbının burnuyla bi abandım topa allah ne verdiyse pattt hocanın suratına şapppp diye. kızlar mızlar toplandı herkes hocanın başı dönüyo oturttuk kolonya falan filan üfleye üfleye yüzüne toparladık durumu allahtan:d
  2. 6
    3 ya da 4. Sınıf olması lazım. Bahçede 9 aylık oynuyoruz. Bizim sınıftan malın biri geldi topa tekme attı kaçtı. Oyunu bozunca sinirlendik tabi. Bu mal koşuyor bizi peşinden koşacak zannetti.(okul bahçesi dikdörtgen)Ama koşmadık.
    Ben bahçenin bir tarafında duruyorum, o karşı taraftan koşuyor. Yerden yassı bir tane taş aldım. Koşu yoluna salladım.(100 kere dene tutmaz mk) Çatt çocuk düştü mk. Tam alnının kenarından vurmuşum. Başladı kanamaya. Biz hem korktuk hemde gülmeye başladık. Öteden izliyoruz. Çocuğunda abisi 7.sınıfa giden tam bir yarma. Bunu görünce beni dövmek için bana doğru gelmeye başladı. Ama bizimde arkamız var. 8.sınıftan fırlama amcaoğlum durumu farketti. Geldi abisini de dövdü.
    (bkz: Bu da böyle bir anımdır)
  3. 5
    3.sınıftayız Sevdiceğim en yakın arkadaşımla kol kola teneffüse çıkmıştı,sanırım biraz kıskanmış olacağım ki merdivende çocuğu kıstırıp münasip yerine tekmeyi basmıştım sonra çocuğun elinden zor aldılar beni ama oh olsun sjskkskakakamama
  4. 4
    düşündükçe tuhaf bir gülümsemeye sebep olan anılardır.
    ilkokul 1. sınıftayız son derste hoca isteyene şarkı söyletiyodu tahtaya kaldırıp ya da şiir okutuyodu artık kim ne isterse biz bi arkadaşımla tahtaya kalkıp break dans yapıyoduk bildiğin böyle götümüzün üstünde falan dönüyoduk sonra alkışlıyodu herkes asdfghjsdfjhkfrgthyjıl546yukrghj
    • sene kaç :D
  5. 3
    sabah pikniğe gideceğiz diye elimde pasta börekle okula seke seke gidiyorum, okula geldim hoca satranç turnuvasının bugüne alındığını söylemesin mi....ben ağlıyorum hoca susturuyor, hoca susturuyor bahcedeki piknik icin gelen otobüsü görüyorum sonra yine ağlıyorum...hayatımdaki en üzücü olaylara top3 den giriş yaptı hala da yerini korumakta.(sinirimi rakip beyefendiden fena çıkardım o ayrı)

    sonrasında allahtan hoca iskender ısmarladı da sınıftaki canım arkadaşlarım piknik anılarını anlatırken bende havamı atabildim.
  6. 2
    ilk kez kız istemeye gittiğimiz an.
    evet evet yanlış duymadınız. ilkokula başlar başlamaz daha okuma yazmayı öğrenemeden kız istemeye gitmiştik.
    ah seda ah. bacak kadar boyuyla aklımı almıştı. sanki ben çok büyüğüm. su yeşili gözler, altın sarısı saçlar. of ki ne of. o zamanlar daha kamışa su inmediğinden farklı şeyler düşünemiyoruz tabi. neyse, son derse girmeden önce yanına gittim. elini tuttum. heyecan falan yok o zamanlar. "ben seni çok seviyorum" dedim. o da aynı şekilde cevap verip yanağıma bi öpücük kondurdu. "evlenelim o zaman" dedim. "peki olur" dedi. evlenmeye karar vermiştik.
    okul çıkışı tuttum elinden bizim eve getirdim. babam kapıyı açtı. şaşkın bi ifadeyle "hoşgeldiniz, girin içeri girin" dedi.
    asıl şoku yaşamamıştı daha. çantamızı, beslenmelerimizi, suluğumuzu boynumuzdan çıkarıp içeri girdik.
    "baba biz evlenmeye karar verdik, öp seda babamın elini" dedim.
    evde bi kahkaha patladı. annem - babam gözlerinden yaş gelene kadar gülüyorlardı. çocukluk işte "sevinçtendir" diye düşünüp mutlu olmuştum.
    babam daha sonra bu işlerin böyle olmayacağını söyleyip, öncelikle kızı istememiz gerektiğini anlattı. o kadar detaylı anlattı ki ikna olduk ikimizde. sonra seda' yı evine götürdü babam. ama gelişi baya gecikmişti. kızın ailesine durumu anlatmış. tabi onlarda başlamışlar gülmeye. bizi üzmemek için anlaşmışlar.
    kız istemeye gidicez. o yaşta öyle günlerde giyilebilecek bişeyim yok. tutturdum takım elbise diye. aldık yaptırdık boyunu falan. şu an gözümün önüne geldi de çok komiktim ya. çiçek çikolata faslını da hallettikten sonra gittik.
    heyecandan dizlerim titriyodu.
    çok iyi karşıladılar bizi. içimden "oldu bu iş" diye sevindim. babam çok geçmeden girdi konuya. o sırada kıpkırmızı olmuşumdur heyecandan. kalbim duracak gibiydi. saflık, çocukluk işte. o kritik cümle kuruldu.
    "efendim sebeb-i ziyaretimiz belli. çocuklar birbirini görmüş beğenmiş, allah' ın emri peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz"
    ters bi cevap gelecek diye korkumdan resmen gözlerimi kapadım bekliyorum.
    el cevap;
    "madem çocuklar birbirini beğenmiş, bize evet demekten başka birşey düşmez. ancak tek ricamız var. önce okul bitsin. daha sonra evlensinler"
    babam bana sordu "oğlum bak ne diyorlar, sen ne düşünüyorsun?" diye.
    mantıklı gelmişti bana "tamam" dedim.
    seda' da "tamam" dedi. içime bi mutluluk, bi coşku dolmuştu. evlenecektim.

    bu mutluluk uzun sürmedi ama. en azından seda açısından. başka sınıfta "melike" diye bi kızla tanıştım. basit bir silgi kavgası çıkarıp seda' nın beni terketmesini sağladım.
    babam seda' yı sorduğunda, "adını duymak istemiyorum, düğün iptal, biz ayrıldık" diye hava yapmıştım.

    hala görüşürüm seda' yla. aklımıza gelir güleriz sürekli. ne günlerdi ya.
  7. 1
    3. sınıf mı 4. sınıf mı hatırlamıyorum, yanımda kaan diye bir çocuk oturuyor. bu çocuk bana her zaman ters davranıyordu, bağırıyordu falan. bir gün benimde tepem attı ve kavga ettik. bunun üzerine ağzıma bir yumruk attı ve kalakaldım öylece, daha annemler bile bana bir fiske dahi vurmamışlarken bana yumruk atması çok onur kırıcıydı.


    tuvalete gittim, kapıyı kapatıp ağladım. boğazım düğümlendi. ondan nefret ettim ve sınıfa dönüp yerime oturdum. yüzüne dahi bakmadım ve hocadan yerimi değiştirmesini istedim.


    hoca kabul edince çocuğa bir şeyler oldu. değiştirmeyin hocam nolur falan dedi. ben onu duymazdan geldim ve hocanım gösterdiği başka bir çocuğun yanına oturdum. ondan sonraki teneffüs kaan yanıma geldi ve beni çok sevdiğini söyledi.


    evet ilk defa o zaman erkeklerin sevme biçiminin kadınların canını yakmak olduğunu anladım.