kayıt

çocukken yapılan psikopatlıklar

  1. 67
    Karıncaların üzerine kolonya döküp yakardım.
  2. 66
    Mahallede bi tane piç vardı hiç sevmezdim böyle iri kıyım da bir şeydi sürekli bana dadanırdı. Bir oldu iki oldu derken ben bunun kafasına taş attım, beni kovalamaya başladı hımbıl. Merdivenlerin orada kıstırdı tam tokatlayacaktı merdivenlerden ittim topaç gibi yuvarlandı lale. Ağlaya ağlaya gitti evine.
  3. 65
    Evdeki bütün kasetlerin manyetik bantlarını sökmek.
  4. 64
    Erkek kardesimi korkutmak.

    Odaya saklanıp dakikalar sonra ortaya çıkıp ödünü koparırdım, az bile yapmışım.
  5. 63
    arkadaşıma ısırgan otunu gösterip hadi öğretmene çiçek toplayalım mı diyerek toplatıyordum.
  6. 62
    bir akrabamızla aynı binada oturuyorduk. o zamanlar oğlu bir yaşlarındaydı. büyük oğlunu okuldan almaya giderken beni çağırıyordu çocuğa bakayım diye. susup duran çocuğun poposuna hafifçe vurarak ağlatıp sonra güldürmeye çalışıyordum. 7 yaşında da sadist olmazsın ya.
  7. 61
    tekli koltuğun tepesine çıkıp koltukla beraber devriliyordum. sürekli ama sürekli bunu yapıyordum. babam koltuğu duvara dayamaktan hiç hoşlanmaz ama bunu yaptığım için çocukluk dönemimde tüm koltuklar duvara sıfır pozisyonunda duruyordu.
  8. 60
    Evdeki içi dolu saksıyı uyuyan babamın kafasına döküp üzerini suladım. Sonrasını anlatmak istemiyorum.
  9. 59
    Bugün de annem bu olayi anlatmıştı ya puff
    Bir oyuncak bebeğim vardı hepsi onun başının altından çıktı aslında önce banyo yaptircam diye tüm şampuani dökmüştüm.Bu geçtikten sonra bir gün misafirler gelmiş ben de o bebekle oynuyormusum.sonra ayağımda sallamaya başlamışım.Birden bebeğe sus ağlama uyu çabuk deyip saçından tutup defalarca yere vurmuşum. Sonra alıp duvara firlatmışım. Misafirler tabii anneme tuhaf olmuş baya sen bu kizi böyle mi uyutuyorsun filan.Oysa annem her gece uyumadan masal okurdu demek içimde varmış öyle haller..
  10. 58
    mutfaktan alının 5 kiloluk yağ varilini koltuktan aşağı boca etmek.

    ... ve ondan sonra uçurum kenarında yıkık bir çocuk ... Anne ile kanlı boğuşmalar... Yıllarca süren savaş..
  11. 57
    Toprağa su katıp çamur yapıyordum. Kuzenlerime " bu güzellik kremi , yüzünüze sürün." Diyordum. Saflar da sürüyordu hahaha.
  12. 56
    Buraya yazacak çok şeyim var ama hepsini yazmıcam.

    Bahçede oynamamıza izin vermeyen apartman sakinimiz dilber teyzeye bahçede apartmanın hızlı çocukları olarak mezar kazmıştık.
  13. 55
    Götüme kurban bıçağının sapını sokmuştum.
    • ulan sebebi neydi ki ajskdjasdjdsajdaj.
    • Psikopat birisi olmam.
    • oha aşırı mantıklı yalnız.................
    • Ehehhe giggle
  14. 54
    çocuklukta kalmış olanlardır.

    şimdi kuzenim ben ve abim mahşerin üç atlısı gibi takılırken, yan apartmandaki komşumuzun cedric görünümlü oğlu ile hiç anlaşamazdık.
    bir gün bizim apartmanda hayır dağıtılıyor. geldi bu cedric, ben de içeceğim işte ondan cart curt. neydi adını hatırlamıyorum bu sarı içecek, üstüne fındık fıstık falan koyuyorlar, her ne boksa işte.

    dedik ki yürü git, gitmedi. abim dedi ki 'dur getireyim tamam'. şaşırdım bir falan. gitti aldı geldi, fındığı da var.
    içti cedric. gitti. abime atarlandım 'ne veriyorsun?' diye. işemiş meğerse. çocuk nasıl anlamadı hala oradayım ben. neyse ertesi gün isal falan olmuş işte. anneler faktörü girdi araya. bu da böyle bir karaktersizliğimizdir.

    bu gene en normal anılarımdan biri. hiç normal büyümedim, hiç.
  15. 53
    aile binasında oturduğumuz bir vakit kuzenlerle toplanıp evimizin önündeki arsa dan poşetlerce taş toplamış sırf yengemizi sevmiyoruz diye evlerini taşlamıştık. sonra da bi güzel azar yemiştik. hala pişman değiliz her an bunu tekrarlayabiliriz.

    raskolnikovgibi
    ığdırın al alması
  16. 52
    memlekete gidince canım arkadaşım oğuz'la köylü çocukları korkutmak. oğuz da o köydeki kankamdı bu arada.

    üzgünüm nimet, elif ve özge,

    hele elif sen resmen benim içimde bir vicdan azabısın.

    o gündü, oğuz'dan elif'in hayaletlerden korktuğunu öğrendiğim gün.

    çamur sıvalı fırın evinin içinden bir adet un çuvalı bulduk oğuz'la sonra o çuvala bir ağız bir burun bir de göz yaptık. gözleri özellikle deldik. diğerlerini de çizdik.

    neyse aldım oğuzu, zaten oğuz 5 yaşında ben de 6 filan. oğuz komple çuvalın içinde yürümeye çalışıyor.

    aldım oğuzu yanıma gittim, köyün meydanına, elif'in büyük ablası ayla abla, ben ve oğuz. elif çığlık çığlığa hayalet hayalet diyor.

    sonra geceleri bile ablasına hayalet geliyor mu abla diye sorması. üzgünüm elif, üzgünüm özge üzgünüm nimet. nimet seni hiç sevmiyordum şirret kız.
  17. 51
    Yazın İstanbul'dan dönen bebeleri toplayıp dağ taş çamur demeden peşimde süreklerdim çakmak patlatırdık mısır tarlalarını yakardık falan serseri olduğum zamanlardı yaşlanıyoruz sevgili sözlük zaman baya acımasız.
    • Öyle demeyin mazi kalbimde yaradır.

      Toplayabileceğim bi çete olsa yine serserilikler yapmak istiyorum. :).
    • Tabi ki yoksa nasıl doyuracaktım onları :)
  18. 50
    ablanın barbie bebeklerinin kolunu bacağını koparmak.

    rubik küplerini yapmaya gayret edip yapamayıp camdan aşağı insanların kafasına atmak.

    balkondan insanların kafasına tükürmek.

    4 yaşındaki çocuğa neyin rubik küpü birader.
  19. 49
    Çocukken yapılan acımasız yaramazlıklar.

    Henüz cep telefonları ve arayan numarayı gösterme özelliği olan ev telefonları yaygınlaşmamışken, ev telefonundan rastgele numaraları çevirip kime denk gelirse işletirdik.

    Hatta bir keresinde kadının biri beni torunu sanmış, hiç ziyarete gitmememizden şikayet etmişti. Ben de "...annemlere söylüyorum ama dinlemiyolar." gibisinden uzatmıştım muhabbeti. Epeyce konuştuktan sonra ayıktırmadan kapamıştım telefonu. Hiç unutamam bunu, o zamanki arkadaşlarla biraraya gelince hala hatırlar güleriz ara sıra.

    Fakat en keyiflisi, yine telefon ile mahalledeki başka bir evin adresini verip su sipariş etmekti. Sucu arabasının gelişini ve geri dönüşünü pencereden izlemek keyif verirdi. Çok salaktık yani ama eğlenmesini biliyorduk. Sürekli zillere basıp kaçarak ne kadar eğlenebilirsiniz ki?
  20. 48
    küçükken bir şey öğrenmiştim: "salyangozların üzerine ve içine tuz dökersek kurur ve ölürler." şeytanlık bu ya, gittim ablama dedim ki: "abla salyangozlar tuzla besleniyormuş, verir misin biraz tuz onlara? ben korkuyorum yaklaşmaya." ablam tuzu döktüğü an "kan dır dımmm, şimdi izle bak nasıl ölüyor" dedim. kötü bir şey yaptığımı düşünmüyordum. ablam ağlamaya başladı öldüğü için. ben de o ağlayınca ağladım. sarıldık ağladık. bu da böyle bir anımdır.

    he bir de 7 8 yaşlarımdayken 4 yaşında bir çocuğa bayramda,"bak şekerim yere düştü alsana onu yerden ye istersen tadı güzel" diye salyangoz yedirmiştim. ne manyakmışım ya.
    • salyangozları rahat bırakır mısın ajlskdsk
  21. 47
    kardeşimi çarmıha germiştim. kuzum benim ya nasıl göğe yükselmişti hala dün gibi aklımda.
    • Vertonghen bey neden acımla dalga geçiyorsunuz? Akdhsgsh
    • ya bukleli hanım parmağa çivi çakmak ne demek ahahaha aklımı aldın gece gece
    • Elimde çivi ve çekiç varken sinirlendirmişti ben alacağım diye. Parmağına çivi çakmaktan başka ne yapabilirdim ki?
    • sdkdkf ben hayatımda bu kadar haklı bir sebep duymamıştım
  22. 46
    Kardeşimin parmağına çivi çakmıştım. Kuzum benim nasıl ağlamıştı ya hala içim acıyor aklıma gelince.
  23. 45
    Erkek kardeşimle yaş farkımız az, sürekli kavga ederiz. Kendisi epey korkak, hassas bir çocuk. Tam bir ana kuzusu.

    Geceleri kalkar bu uyurken bunu korkuturdum, ödü kopardı. Şimdi pişmanım, canım kardeşimi kendi ellerimle gerizekalı yaptım.
  24. 44
    küçükken bisikletten düşmüştüm. dizimde derin yara olmuştu sonra kabuk bağlamıştı ben de kabuğu soyarken eti kaldırmıştım. izi hâlâ duruyor.
  25. 43
    izmir'i bilenler vardır; yazın genelde balkonda yatılır.
    henüz okula gitmediğim zamanlar, hava böyle tam aydınlanmadan tatlımsı bi mavi olur ya hani,
    heh işte tam o saatlerde benim çişim gelirdi.
    tuvalete gitmek zor geldiğinden olsa gerek beşinci kattan aşağıya salıverirdim damlaları.
    tam aşağıda da karşı komşumuzun arabası varmış. ama öyle tatlı bir ses çıkıyor ki, bu tını benim hoşuma gitmişti.
    her sabah tekrarlar oldum arabanın üzerine doğru.

    taa ki; arabanın sahibinin annesi sabah namazına kalktığında benim işediğimi fark edip anneme ispiyonlayana kadar!