çocukken yapılan psikopatlıklar
- 26Güne gelen teyzelerin ayakkabılarını, apartman boşluğundan yetmedi balkondan atmışlığım vardır. Sonrasını hatırlamıyorum :)
- 27sanıyorum 4-5 yaşlarındayken; bir mezarlık ziyaretinde, ailemden ayrılıp mezar taşlarına binerek atçılık oynadığımı çok net hatırlıyorum. sonradan fark ettim ki meğerse taşlara kerkinmek suretiyle meftaların ruhunu keyiflendiriyormuşum. huzur içinde uyusunlar. *. biz daha o kadar ölmedik diye ayaklansalar yeridir.
- 28tsk arazisi içinde teröristlik yapmak. lojmanda 0.5 lt'lik şişelerin içine çakıl, kibrit, torpil, kızkaçıran doldurup asetonla ıslattıktan sonra fitilleyip fırlatmışlığımız var. 1 manga kadar asker 1 dk olmadan g-3'lerle fırlamıştı olay yerine alay komutanı da gelmişti. oğlu çetenin başı olduğu için kimse babasından fiske yemedi o gün.
bu da böyle anti-militarist bir anımdır. - 29sineklerin kanatlarını koparıp ocakta yakmak.
kreşteyken de çocuğun birini masa altına sokmuştum. masanın altında tam ortadaki yuvarlak yere kafanı koy şarj ol orada demiştim. inanmıştı yazık. yaş 5. - 30Saçımı kısa kesen berber ardından çok kinlenmiştim.Arkadaşlarımı örgütledim ve berberin arabasını koca taşlarla hurdaya dönüştürdük.Araba da torostu.Bunun haricinde yaptığım deli psikopatlıklar var.
- 31(bkz: sapanla karga avlayıp yemek)
tadı güzeldi... - 32yaz tatilinde köyde, halamın oğlu tam eşeğin arkasından geçerken uzun bir sopa ile eşeğin bacak arasını dürtmüştüm ve eşek hala oğlunu tepmişti. benim yüzümden 2 hafta kafası sarılı gezdi.
- 33Örümcekleri toplayıp kurutuyordum. Karıncalara parkur hazırlıyodum, geçemeyenleri öldürüyodum. Aklıma geldikçe kendimi dövesim geliyor. İşkence etmediğim hayvan kalmamış
- "örümcek kurutma" yaratıcılık konusunda önünde saygı ile eğiliyorum..
- 34sinekleri yakalayıp kanatlarını koparırdım ve onları o şekilde serbest bırakıp sadistçe izlerdim.
- 35camdan milletin kafasına tükürüyordum en fazla.
bir de işte şşşttt pppşşştttt - 36Sobada kağıt yakıp dumanını içime çekerdim. Daha sonra kağıt yeme ve ileri evre olarak kül yeme aşamasına kadar geldim. Annem olayı anlayınca kökten bir çözüm buldu doğalgaza geçtik.
- iyi sobayı yemeden problemi çözmüşsünüz :)))
- 37Sevmediğimiz bir arkadaşımızın kapısının önüne içi solucan ve sümüklüböcek dolu bir şişe bırakıp zile basıp kaçmıştık. Asıl çılgınlık bu değil kızın evi 4. Kattaydı inene kadar altımıza işeyecektik.
Abimle yapbozlardan fotoğraf makinesi yapıp pencereden geleni geçeni gözleyip çekiyor gibi yapardık. Hatta o çekerdi ben makine sesi çıkarırdım, sonra dönüşümlü yapardık. Bir kere el ele tutuşan bir çifti çektik ve pencereyi taşladılar.
Sebebi neydi ki diye düşünüyor insan sonraları. - 38Bir kola şisesinin içine yavru bir yılan ve büyük bir solucan koyup kapağını kapatmıştım. Birbirine hiçbir şey yapmayınca şişeyi toprağa gömdüm. Yıllar sonra yağmurun aşındırmasıyla şişe yüzeye çıkmıştı. Ezilmiş bir şekilde pet şişede silüetleri kalmıştı.
- 39kutup sözlük'e kayıt olmak.
hayatımın hatası. çocuktum... aldandım. - 40gece uyumadan önce basit matematik işlemleri sorardım kendime, cevabı doğru verirsem delirmediğime ikna olur uyurdum
- 41Beni küstürdükleri için bir çocuğun parmağını demir kapıya sıkıştırmıştım. Epey hızlı örttüğümden çocuğun baş parmak nerdeyse gitmişti. İşin kötü yanı çocuk bana aşıktı ve ondan sonra bir daha hiç konuşmadık. Hala görür bazen ama konuşmaz.
- 42Bir kere yaptım zaten bir daha yapacak yüreğim de yoktu. Kardeşimin ağzına oyuncak tabancayı dayadım ve sıktım. Mermi adamın damağına yapıştı. Deli gibi ağladı, annem yetişti hemen. Elini soktu aldı mermiyi. Hayatımda hiç bu kadar korkmamistim. Hala o mermi adamın boğazına takılsaydı ne olurdu onu düşünüyorum. Adam benimle iyi büyüdü valla. Şimdi o ateş ediyor sağa sola.
- 43izmir'i bilenler vardır; yazın genelde balkonda yatılır.
henüz okula gitmediğim zamanlar, hava böyle tam aydınlanmadan tatlımsı bi mavi olur ya hani,
heh işte tam o saatlerde benim çişim gelirdi.
tuvalete gitmek zor geldiğinden olsa gerek beşinci kattan aşağıya salıverirdim damlaları.
tam aşağıda da karşı komşumuzun arabası varmış. ama öyle tatlı bir ses çıkıyor ki, bu tını benim hoşuma gitmişti.
her sabah tekrarlar oldum arabanın üzerine doğru.
taa ki; arabanın sahibinin annesi sabah namazına kalktığında benim işediğimi fark edip anneme ispiyonlayana kadar! - 44küçükken bisikletten düşmüştüm. dizimde derin yara olmuştu sonra kabuk bağlamıştı ben de kabuğu soyarken eti kaldırmıştım. izi hâlâ duruyor.
- 45Erkek kardeşimle yaş farkımız az, sürekli kavga ederiz. Kendisi epey korkak, hassas bir çocuk. Tam bir ana kuzusu.
Geceleri kalkar bu uyurken bunu korkuturdum, ödü kopardı. Şimdi pişmanım, canım kardeşimi kendi ellerimle gerizekalı yaptım. - 46Kardeşimin parmağına çivi çakmıştım. Kuzum benim nasıl ağlamıştı ya hala içim acıyor aklıma gelince.
- 47kardeşimi çarmıha germiştim. kuzum benim ya nasıl göğe yükselmişti hala dün gibi aklımda.
- Vertonghen bey neden acımla dalga geçiyorsunuz? Akdhsgsh
- ya bukleli hanım parmağa çivi çakmak ne demek ahahaha aklımı aldın gece gece
- Elimde çivi ve çekiç varken sinirlendirmişti ben alacağım diye. Parmağına çivi çakmaktan başka ne yapabilirdim ki?
- sdkdkf ben hayatımda bu kadar haklı bir sebep duymamıştım
- 48küçükken bir şey öğrenmiştim: "salyangozların üzerine ve içine tuz dökersek kurur ve ölürler." şeytanlık bu ya, gittim ablama dedim ki: "abla salyangozlar tuzla besleniyormuş, verir misin biraz tuz onlara? ben korkuyorum yaklaşmaya." ablam tuzu döktüğü an "kan dır dımmm, şimdi izle bak nasıl ölüyor" dedim. kötü bir şey yaptığımı düşünmüyordum. ablam ağlamaya başladı öldüğü için. ben de o ağlayınca ağladım. sarıldık ağladık. bu da böyle bir anımdır.
he bir de 7 8 yaşlarımdayken 4 yaşında bir çocuğa bayramda,"bak şekerim yere düştü alsana onu yerden ye istersen tadı güzel" diye salyangoz yedirmiştim. ne manyakmışım ya. - salyangozları rahat bırakır mısın ajlskdsk
- 49Çocukken yapılan acımasız yaramazlıklar.
Henüz cep telefonları ve arayan numarayı gösterme özelliği olan ev telefonları yaygınlaşmamışken, ev telefonundan rastgele numaraları çevirip kime denk gelirse işletirdik.
Hatta bir keresinde kadının biri beni torunu sanmış, hiç ziyarete gitmememizden şikayet etmişti. Ben de "...annemlere söylüyorum ama dinlemiyolar." gibisinden uzatmıştım muhabbeti. Epeyce konuştuktan sonra ayıktırmadan kapamıştım telefonu. Hiç unutamam bunu, o zamanki arkadaşlarla biraraya gelince hala hatırlar güleriz ara sıra.
Fakat en keyiflisi, yine telefon ile mahalledeki başka bir evin adresini verip su sipariş etmekti. Sucu arabasının gelişini ve geri dönüşünü pencereden izlemek keyif verirdi. Çok salaktık yani ama eğlenmesini biliyorduk. Sürekli zillere basıp kaçarak ne kadar eğlenebilirsiniz ki? - 50ablanın barbie bebeklerinin kolunu bacağını koparmak.
rubik küplerini yapmaya gayret edip yapamayıp camdan aşağı insanların kafasına atmak.
balkondan insanların kafasına tükürmek.
4 yaşındaki çocuğa neyin rubik küpü birader.