1
milan'da efsaneleşmiş, juventus'ta efsaneliği tavan yapmış olan italyan futbolcu.
yeni stili şahanedir. 21 numara onunla anlam kazanmıştır.
soccerball365.com/...
3
an itibariyle meksika maçında muhteşem bir frikik golü atmış isim... klasına yakıştı...
4
daha iyi pas atan bir oyuncu gelmemiştir.
5
daha karizmatik bir futbolcu da gelmemiştir.
6
ingiltere ile oynanan grup maçının ilk yarısında %94 pas yüzdesi ile oynamış müthiş şahsiyet.
7
reklam filmlerinde her seferinde topu ya tabelaya ya da arabaya isabet ettiren, ingiltere maçında ise direğe toslayan usta ayak. adam zora alışmış kolayı atamıyor tabii.
8
son yıllarda gelen en yetenekli birkaç futbolcudan biri. klasıyla, özellikle verev paslarıyla ileride gençlere anlatabileceğimiz malzemeler çıkarmıştır bizlere.
9
maça çıktığında, gol attığında suratındaki "ulan ben bu sahada top falan oynuyorum ama amaç ne ki?" ifadesi bozulmayan adam. salt yetenek.
10
beyniyle top oynayan ender futbolculardan.
11
sahaların başkbakanı olan futbolcudur.
(bkz: başbakan pirlo)
12
milan-liverpool 2005 finalinde penaltı kaçırmasına sinirlenmediğim tek futbolcudur.
14
attığı golü arap spikerden dinlemek daha bir güzeldir.
www.youtube.com/...
esselamü aleyke ya pirlo esselam...
15
kendisiyle birlikte milyonları da ağlatmıştır.
twitter.com/...
sen üzülme reyiz..
16
maç sonunda ağlayarak birçok sevenini duyguladıran efsane, yıllanmış şarap. her ne kadar juventus'u sevmesem de, sırf buffon ve bu adam için juventus'un kazanmasını istiyordum. ama olmadı. canı sağolsun.
17
new york city'e transfer olacağı söylenen başbakan.
18
başbakanımız new york city'e transfer olmuştur.
pbs.twimg.com/...
Vur de vuralım.
19
her olayda farkını koyan bir başbakan.
i.imgur.com/...
20
daha 16 yaşında efsane olacağını belli eden büyük futbolcu.
pbs.twimg.com/...
23
kitabında bir dönem kendisinin teknik direktörü olan fatih terim ile ilgili çarpıcı cümleler yazmış. kısaca şöyle demiş: bu adam kendini beğenmiş, teknik-taktik bilmeyen bir insan. sadece gazla bir şeyler üretmeye çalışıyor.
"Berlusconi ve Ancelotti arasında karşılıklı sevgiye dayanan, oldukça sağlam bir ilişki vardı. Fakat bunun Milan'ı çalıştıran herkes için geçerli olduğunu söyleyemem, örneğin Fatih Terim...
Fatih Terim oldukça dikkat çekici ve kurallara alerjisi varmış gibi gözüken garip bir insandı. Daha en başında Milan'da uzun süre görev yapamayacağı oldukça belliydi ve kısa bir süre sonra da kovuldu.
Terim Milan'dan önce, canının istediği her şeyi yapabildiği, daha düşük profilli takımlarda görev almıştı ama burası Milan'dı. Burada bazı hareketlerin tolere edilmeyeceğini herkes bilirdi.
Mesela; öğle yemeğine canı isteyince geç katılıyordu. AC Milan'ı temsil etmesi gereken resmi aktivitelere kravat takmadan gelebiliyor; sonra bu aktivitelerden, evinde "biri bizi gözetliyor" seyretmek için kimseye haber vermeden erkenden ayrılıp, Galliani'yi masasında tek başına bırakıyordu. Kendisini tesislerde John Travolta gibi garip, cafcaflı ve renkli kıyafetler giyerken görüyorduk.
Görevi boyunca kendisinin adeta gölgesi gibi olan deli bir tercümanı vardı. Terim'in 5 dakikalık ateşli konuşmalarını, duygusuz şekilde 5 saniyede tercüme eden bir adam... Tercümanı bir ara Terim'e medya ile tüm ilişkileri süresiz kesmesini tavsiye etti. Medya ile ilişkileri kesmek... Süresiz... AC Milan'da... İletişimin her şeyden önemli olduğu ve mükemmel yönetildiği bir kulüpte...
Özellikle göreve başladığı ilk günlerde yaptığı takım toplantıları ise unutulmazdı. Terim eline bir tebeşir alıp taktik tahtasına 11 daire çizerdi. Tahtadaki her daire sahaya çıkacak bir oyuncuyu temsil ederdi. Ancak konuşmanın ortasında taktik tahtası, çizdiği oklardan ve karalamalardan öyle bir hale gelirdi ki; hangi dairenin kimi işaret ettiğini anlamak imkansızlaşırdı. Taktik tahtası, oyuncuları ve mevkileri birbirinden ayırmanın mümkün olmadığı karmakarşılık bir hal alırdı. Kısacası tam bir kaos... Sadece kalecinin kendi pozisyonundan emin olabildiği bir kaos...
Toplantı sırasında bir daireyi işaret edip, "Costacurta, tam burada olman gerekiyor" diye konuşmaya başlardı. Bir gün dayanamayıp, "Ama patron, o gösterdiğin dairenin biraz önce benim olduğunu söyledin, Costacurta değil ki" demek zorunda hissettim.
İşin daha da kötüsü konuşma ilerledikçe defans bölgesindeki dairelerle, forvettekileri karıştırmaya başlardı. Artık öyle bir hal almıştı ki, kendi aramızda 'Acaba bunu Berlusconi'nin gizli rüyası olan 2-4-4 taktiğini gerçekleştirmek için bilerek mi yapıyor' diye şakalaşmaya başlamıştık.
Ancak şaka bir yana, Terim'in taktik bilgisinin yetersizliğini ve tüm oyun planının takımı bağıra çağıra motive ederek, sahada iyi bir sonuç almamızı ümit etmek olduğunu anlamamız çok uzun bir süre almadı. Belki böyle bir plan başka yerlerde geçerli olabilirdi ancak Milan'da işlemezdi, İşlemedi de... Milan'da uzun süreli görev alabilmek için bundan çok daha fazlasına ihtiyaç vardı."
24
Futbol tarihinin beckham ile birlikte en büyük 2 balonundan biri. İkisi de oynadığı dönemlerde kendilerinden çok daha iyi oyuncular varken bile gereksiz yere şişirilmiş adamlar. Bunun Türkiye ligi versiyonu da sergen yalçın'dır. Öyle bir anlatılır ki bu adamlar izlenmeyen insanlara, futbolu bilmeyenler futbol tanrısı sanar bu şahısları.
Bu demek değil ki pirlo kötü oyuncu. İyi oyuncuydu elbette hem de çok iyi oyuncuydu. Ama abartıldığının %70'i bile olmayan bir adam.
25
sarri'ye yol veren juventus'un yeni teknik direktörü olan eskilerin klas futbolcusu. çok büyük bir meydan okuma bu. pirlo'nun takım yönetme tecrübesi olmadan böyle bir büyük işe kalkışması teknik direktörlük kariyerini bitirebilir. pochettino tercihi çok daha iyi duruyor gibiydi sanki.
ne diyelim pirlo umarım başarılı olur. fakat bu başarının şampiyonlar liginde olması juve yönetiminin ilk önceliği, ligde zaten şampiyon oluyorlar fakat seneye serie a karışacak gibi. conte inter'i bırakmazsa tahttan indirilebilir juventus.
↑