1
(bkz: çocukluk)
-küçükken oynadığımız oyunlar
-küçük mutluluklar
4
(bkz: çocukluk)
en büyük derdimiz kaybettiğimiz tasolardı. Onlarda kafamızı yastığa koyduğumuzda unutulup giderdi.
En büyük kavgamız "salak" ile başlar, "gel lan maç oynayacağız" ile biterdi.
Televizyonlarda aptalca yarışma programlarını, dizileri izlemek yerine tsubasa'yı, şirinleri izler mutlu olurduk.
Okula gitmeyi istemez, gittik mi dönmek istemezdik.
Ne güzeldi lan çocukluk.
5
kesinlikle sobadır. içine ya da üstüne atılan portakal veya mandalina kabuklarının yaydığı kokunun ardından pişirilen kestane, sabahları kahvaltı için kızartılan ekmek, kışın çabuk kurusun diye sobanın üstüne asılan çorapların yaydığı yanık kokusu...**
6
Midye bira.
Ama arkadaşlarımla.
Hı bide mümkünse sahilde.
Tanrım çok şey istemiyorum dimi?
7
(bkz: üniversite hayatı)
uzayacak diye aklım oynuyordu. şimdi uzasaymış keşke diyorum bazen.
9
SPOR TOTO SÜPER LİG...
twitter.com/...
10
Uzun uzun girdiler girmek.
Cidden çok özledim ya. Tatiliydi vesayresiydi derken uzak kaldım. Bu yetmezmiş gibi hala bilgisayarımın klavyesi bozuk. Telefonla da olmuyor yapamıyorum.
11
Memleketimin bir zamanlar her allahın günü en az iki kere bindiğim dolmuşu şeker tekke'nin birbirinden manyak şoförlerini bile özledim.
12
baklava lan. baklava. vallahi baklava.
13
çocukluğum.
ben bu büyüme işini hiç sevmedim.
büyüdükçe çirkinleşti hayat, tatsız çekilmez bir şey oldu.
dertler büyüdü, hedefler büyüdü, sorumluluklar büyüdü, mutluluk büyümedi. o hala minicik ufacık bir şey.
14
3-4 sene önceleri.
amk olacakları bilsem çok deli şeyler yapardım.
15
Cam kırmak,cami mikrofununu alıp şarkı söylemek,demir çalıp eskiciye satmak,toplu okul kavgası etmek,mahalle maçları yapmak,4 tane en sevdiğim çocukluk arkadaşlarımla araba kaçırmak(kazada öldü hepsi),duvarlara spreyle yazı yazmak,evden kaçmak meyve ağaçlarına dalmak tren raylarındaki yeşil mekanımız şakalaşırken arkadaş bıçaklamak ördek beslemek(vağğhh) ve ilk aşık olduğum zaman ve bitakım puştluklar hepsini özledim.
16
her zamanın kendine has güzelliği var sözlük bu değişmez. ama ben bornovadaki apartman saadetini özledim.
annemlerin geceleri sabah yapan okeyleri uykum geldi diye birinci kat komşusundan çıkıp beşinci katta uyumayı eve giderken önce ikinci kattaki kediyi sevmeyi çocukları olmayan yaşlı çiftin evinde televizyon izlerken amcanın beni havaya kaldırıp döndürmesi beşinci kattaki öyküyle üçüncü kattaki tuğçenin atışmaları karşı komşunun köpeğini dışarı çıkarması için ağlamam
ne biliyim sözlük onuralp abinin beni kaldırıp yatağa bırakmasını da çok özledim berkayla hugo oynamayı da.
ya ben galiba gerçekten samimi olan komşuluk ilişkilerini çok çok özledim.
17
Nefes almayı özledim. Daraldım ve bıktım artık bana dayatılmak istenen bu yaşamdan. Kimse fikrimi sormadı, kimse ne olacaksın, ne olmak istiyorsun demedi. Aşkı sormadılar mesela daha vakti var dediler, ayıp o neymiş dediler. Aslında sıktıkça sıktılar ve farkına varmadılar hâlâ da farkında değiller ya neyse... Masmavi bir günde, güneşin bana içten gülümsediği bir sabahta ben artık doya doya nefes almak istiyorum hiç kimseyi ve hiç bir şeyi düşünmeden.
18
çikomek.
nasıl özledim belli değil.
20
leblebi tozu, çatapat, tipitip kokan mahalle bakkalı... çocukluğumu özledim lan.
21
ıslak saçla dışarı çıkılan havalar.
22
sahilde göt donmadan bira içilebilen havalar.
23
hayattayken sevdiğimi söyleyemediklerim.
24
Yeğenim.
Burnumda tütüyor miniğim. Gelse de kıvır kıvır saçlarını elime dolayıp saatlerce öpsem.
25
yastığa kafayı koyduğum an uyuyabildiğim günler.
↑