türkiye'de sol neden halka ulaşamıyor

(bkz: türkiye'de sol varmış da halka ulaşacakmış)

(bkz: sol zaten kendi içinde fraksiyonlara bölündüğü için bugün bu halde değil miyiz)

(bkz: sol cenaha o konuda ben de çok kırgınım)

Bir ideolojinin halka ulaşabilmesi için birkaç etkenin gerçekleşmesi gerekir.

- insanların gözünde temsil edilen ideolojinin kıymeti onu temsil edenlerin kıymetiyle ölçülür.
- önyargı insanoğlunu oluşturan bir parçadır, ister istemez her şeye karşı üretilir ve buradaki "halka ulaşmak" bir nevi önyargı kırma hareketidir.
- savunulan şeyin tarihini, temelini, gelişimini iyi öğrenip uzmanlaşmak ve tembellikten kaçınıp çabalamak her şeyin olduğu gibi bunun da ilk şartıdır.

Bu maddeleri "türkiyede'ki sol"a göre cevaplarsak neden ulaşamadığının hatta türkiye'de bir sol ideolojinin olup olmadığının ortaya çıkacağını düşünüyorum.

sağ ulaşıyor mu amk dedirten başlık.

Hatalı sollama yapmışlardır hep.

ulaşmak ile kastedilenin ne olduğuna göre nedenleri değişkendir.

(bkz: lut'un sodom halkına ulaşamama sorunsalı)
(bkz: nuh'un bir türlü iktidar olamaması sorunsalı)
(bkz: 30 şubat m.ö 1876 ibrahim'in ecdada hakaret etmesi)
(bkz: asrın lideri nemrud)
(bkz: 30 nisan 1431 jan dark'ın yakılması sorunsalı)
(bkz: kureyş'in değerlerine saygı göstermeyen insan tipi)

Çünkü bizim solcular ironik biçimde elitist ve burjuva özentisi.

Çünküsü halk sola ulaşmak istemiyor şeklinde cevaplayacağım sorudur.

yahudilikle aynı mantaliteye sahip oldukları gerçeğini başlangıç olarak belirtmek lazım. Kendilerine ait bir seviyeleri var, elitistler ve alt zümreye (!) toleransları yok. Eskişehir güzel bir örneğidir. merkez öğrenciden dolayı ezici çoğunlukla sol, ve yasaklardan önce eylemler yapılırdı. kimse de karışmazdı, çünkü çoğunluk aynı fikirde. e eylemciler de taşkınlık yapmazdı. tek partinin aday olduğu seçim gibi, porsuk-adalar migrosu kazanıp (!) olaysız dağılırlardı. kendin çal kendin oyna, oh ne ala mualla.
yani adamların var olana minneti yok, bu gün topluluktan ayrılsan "sen hayırdır?" diyen yok, kolun kopsa soran yok. derdine dertlenirmiş gibi yapmak bile yok. bu varoş, bu köylü, bu şuralı diye ayrıştırma gırla. türkiye'de sol iktidar olmak gibi bir ihtiyaç duymuyor ki, yahut umut olmak gibi var olmak gibi kutsal gayeleri yok. belli bir oluşum altında cebe cukkalanan üç beş mangırla ilgili tüm dava. komşuda pişen kazın kemiği onlarda, ilik çorbası da tok tutmasa da anı kurtarıyor. ağlayın sayın halkım

kafadan komunistler moskovaya şeytan gavur sünnetsiz batı uşağı diye yaftalandığı için halka ulaşmamaktadır

şeytana uymalarından kaynaklı oluşan bir sorun. her şeyin solunda bir bokluk var ya.

harry kewell solu bile yeterince değer görmedi bu ülkede.

çok slogan atmaktır.
acayip slogan atmaktır.
sadece slogan atmaktır.

klişe solcu eylemlerine polis bile müdahale etmiyo artık..
evet bu zamanda bile..

Daha ötesi için (bkz: türkiye de sol bek yetişmemesi )

türkiye'de ulaşılacak bir halk var. hemde fazlasıyla var. ingiltere gibi muhafazakarlığın en dibinde yaşayan bir toplum içerisinde işçi partisinin liderliğe oynayabilmesinin en büyük sebeplerinden birisi dünya literatürüne geçecek bir propaganda ortaya çıkarmalarıdır.

bugün defalarca verdiğim bir bakınızı tekrar veriyorum: 1991 Sovyetler Birliği referandumu

yalnız ingiltere'deki işçi partisini temsilde sol parti ama ideolojik olarak bir sosyalist parti olarak konumlandıramayız, tıpkı holland'ın partisinin adı sosyalist ama ideolojisinin yarı chp olması gibi.
haklısın, katılıyorum fakat yazının muhteviyatının verdiği anlamı değiştiren bir durum değil bu.
yok kesinlikle katılıyorum bütüne, orada bekleyen bir halk var ama memlekette bence kendisini teorik eksikleri olmasına karşın yeterli çoğunlukta sosyalist olarak konumlandıran da var. eksik olan devrimci olarak tanımlayan insan sayısı sını

okumadığımızdan mütevellit yazılı kaynakları bir kenara koyarsak. internet üzerinde bilgi paylaşımı yapılan oluşumlara bir göz gezdirin.

sözlükler,
forumlar,
soru-cevap siteleri,
vs...

kabak gibi bir gerçekle karşı karşıya kalacaksınız. sol propaganda derdini anlatmak yerine, halkın önem verdiği, kimi zaman kutsal olarak gördüğü, doğru bulduğu gerçekleri aşağılamak ve dalga geçmekten kendini alıkoyamamış. bundandır ki, örneğin komünizm/sosyalizm dendiğinde toplum tanım olarak "işte eşitlik, hak hukuk, herkes eşit falan" cevabından öteye gidemiyor.

bonus:

(link: #1174120 : www.exkutupsozluk.com/...)
(link: #1143246 : www.exkutupsozluk.com/...)

muhafakarlığın, dini istismarın, adaletsizliğin bu denli arttığı bir toplum sol'un harekete geçmesi için biçilmez bir kaftan durumunda iken sol türkiye'de en uyuşuk ve tükenmiş yıllarını yaşıyor. halkı aşağılayarak, köylüyü küçük görerek, toplumun kutsallarını alay konusu ederek devrim yapılamayacağını tarih açıkça gösteriyor.

örneğin, türkiye'deki cahilleri aşağılamak, hor görmek yerine sadece sovyetlerin sanat-bilim eğitiminin propagandası yapılsa bu ülke de sol muazzam bir ivme kazanır. eminim...

bonus: işçi partisi 70'lerin sonunda 400.000 oy alırken, günümüzde komunist parti 40.000 oy alıyor. seçmen sayısında ki artış göz önüne alındığında muazzam bir düşüş olduğu inkar edilemeyen bir gerçek.

kişisel görüşlerimin bir parçasını paylaştığım hede.

sol neden halka ulaşamıyordan ziyade, halk neden sola ulaşmak istemiyor bir de bunu düşünmek lazım. onca yolsuzluğa, hırsızlığa, din sömürüsüne ses çıkarmayan, sikiyor ama çalıyor modunda olan bir halk için, akp'den daha iyi bir tercih düşünülemez. sol değerler bize fazla. bu arada:

(bkz: su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim )

halk çok yüksekte olduğu için.

teşekkür ederim.

partinin üyesi, partinin başkanını genel kültür düşüklüğü ile aşağılayıp ezikliyorsa, birde halk için ne düşünüyor onu sormalıdır.

ülkenin insanlarının yıllarca bir boka yaramaması en önemli nedendir.

bu cumhuriyet, demokrasi halka tepeden inen bir şey. atatürk halka nasıl yönetilmek istediğini sorsa o dönem emin olun padişahlık derlerdi. o yüzden kendini sikecek insanları halk her zaman başın üstüne taç etmiştir.

s*lcuların yapısal sorunları ele alınmadan adam gibi cevaplanamayacak bir sorudur.

türkiye'de siyasetin s'si ile bile uğraşamayacak, uğraştırılmaması gereken adam ben solcuyum arkadaş diyor. siyaset, insanlara duyulan nefretin, onları azarlama isteğinin su yüzüne çıkarılmaması gereken tek iş ve piyasada s*lcunun azarlamadığı bir kimse kalmamış. bu hatırlatıldığında bile adamların cevabı "halk, bana ve benim hayallerime layık deyil ühü ühü" oluyor. oğlum elitistsin amk, elitistsin ! kabul et artık şunu !

(bkz: aradığınız halka ulaşılamıyor)

şimdi bu başlığa uzun uzun yazmak geliyor insanın içinden ama işte öyle umutlar yıkılıyor ki, insanın eli gitmiyor. bilal'e anlatır gibi de anlatsan olmuyor. sadece belki de şu özlü söz söylenebilir, 'her millet layık olduğu şekilde yönetilir.'

(bkz: solcular iktidara gelirse ben pirinç dahi alamam)

tümünü gör

↑