kayıt

reşat nuri güntekin

  1. 1
    cumhuriyet dönemi edebiyatının en önemli yazarlarından biri..Roman öykü ve oyun yazarıdır.
    acımak ,çalıkuşu,anadolu notları,yeşil gece eserlerinden bazılarıdır.
  2. 2
    “En uzun, en çaresiz geceni düşün. Sabah olmadı mı?”
  3. 3
    miskinler tekkesini ve acımak'ı okumuştum gençliğimde. gayet güzel kitaplardı. bi de yaprak dökümünü okumuştum ödev diye.
    az sayıda romancımızdan birisidir. değerli bir insandır. bizim gibi nesir-roman geleneği olmayan bir millet için bilhassa, hayli değerlidir. bir barbara cartland'ımız yok sonuçta.
    ortaokul ve liselerde bu yazarın kitapları kesinlikle ödev verilmemelidir. hala var mı bilmiyorum ama bizim zamanımızda vardı. bu mantık yüzünden ömer seyfeddini çocuk hikayesi yazarı sanan insanlar var. tabi bi de başını vermeyen şehidi okuyup da tramva geçiren çocuklar.
  4. 4
    bugün 61. ölüm yıl dönümü olan, cumhuriyet döneminin büyük yazarlarından birisidir.
  5. 5
    eserleriyle ilgili olarak tüm haklara yasal mirasçısı ela güntekin sahiptir.
  6. 6
    "Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnız onun dümenini ele almak kâfidir... Şimdi anlıyorum ki değilmiş... Yollar görünmez kayalarla doluymuş... Onlara çarpmamak lazımmış... Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını fark edemezmiş... Tâ ki kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar..."

    *acımak
  7. 7
    Bir kadın düşmanı eserini ilk okuduğum andan beri bende farklı bir yer edinmiş yazar. Homongolos'un etrafına çektiği setler ilk andan beri çok ilgimi çekmişti. Hatta kendi karakterimi oluştururken de bu eserin etkisinde kaldığımı iddia edebilirim.
  8. 8
    "‘Niye kitap okumuyorlar?’ demek, ‘niye piyano çalmıyorlar?’ demek gibi bir şeydir. kafayı kitap okumaya alıştırmak, parmakları piyano çalmaya alıştırmaktan kolay bir şey değildir. ona göre yetişmek, ona göre hazırlanmak lazım gelirdi. okumak, bir kitaptan alınan elemanlarla, kendine manevi bir dünya yapmak, onun içinde tek başına yaşayabilmek demektir. bu, ta çocukluktan başlayan uzun alışkanlıklar ve egzersizler neticesidir."
  9. 9
    "çalı mı kuşu, kuş mu çalıyı" paradoksu adına yazılan, "çalıkuşu" adlı eserin sahibi

    -- spoiler için tıkla --


    kitabın sonunda çalı kuşu duman ediyor


    -- spoiler --

  10. 10
    çeşitli paylaşımlarda "Siz beni insanlıktan, saffetten, samimiyetten, sevdadan iğrendirdiniz." cümlesi geçiyor. ona aitmiş. teyit edebileceğin bir şey de göremedim. geyik yapmak için uydurulmamıştır umarım...

    reşat nuri üstattır...
  11. 11
    1889'da i̇stanbul'da doğup 1956 yılında londra'da hayata gözlerini yuman türk yazar.

    eserlerinin büyük kısmı televizyon dizisi haline getirilip büyük bir kitle tarafından yoğun ilgiyle karşılanmıştır.

    (bkz: çalıkuşu)
    (bkz: yaprak dökümü)
    (bkz: dudaktan kalbe)
    (bkz: acımak)
    (bkz: yeşil gece)
  12. 12
    Dün d&r’dan acımak isimli eserini alayım dedim. 30 küsür lira etiket görünce bıraktım. 150-200 sayfa kitaba bu kadar para istemek insafsızlıktır.
  13. 13
    "fakat ben onu ilk defa masallarda olduğu gibi su başlarında, gül bahçelerinde olsaydı bilmem bu kadar sevecek miydim?
    insanlar hiçbir vakit ıstırap çektikleri zamandaki kadar güzel olmuyorlar."
  14. 14
    "eskiden masum bir fikrim vardı. sanırdım ki herhangi bir fenalık ruhumuzu baştan başa kirletir, onda hiçbir temiz nokta bırakmaz. halbuki hakikatte hiçbir zaman böyle olmuyor. maddî sukutların manevî sukutlardan bir farkı var. meselâ bir uçuruma düşen insan paramparça olup ölüyor. fakat manen düşen bir insanın bazen yalnız bir tarafı zedeleniyor, öte tarafları tamamiyle salim kalabiliyor. fahişeler görüyorsunuz ki aile muhabbetini hiç kaybetmemiş, katiller görüyorsunuz ki samimi surette seviyor, acıyor, yardım ediyor."