1
gün gibi ortadadır.
evet, gençler...uzun zamandır böyle üzücü bir durumun içerisinde bulunan biri olarak, daha fazla dayanamayarak bu girdiyi gireceğim. eminim ki hepiniz özünde iyi insanlarsınız. müsadenizle önce yazarlığınız hakkında bir iki kelam etmek isterim.
yazar olarak burada ve başka sözlüklerde bulunuyorsunuz. güzel, aferin size. lakin yazar olma olayını gerçek manası ile gerçekleştiriyor musunuz? asıl soru bu. yani, yazıyor musunuz? gözlemlediğim kadarıyla bi bok yapmıyorsunuz. tüm gün online olup da bir iki satır karalamaktan acizsiniz ve kendinize ''yazar'' diyorsunuz. aranızda amacı sadece eğlenmek olanlar var, ne yazık ki yazmadığınız için onlar da eğlenemiyorlar. bilgi paylaşmak, bilgi alışverişi yapmak isteyenler var, onları da siklemiyorsunuz. paşam, çok afedersin ama ne yarrak yemeye ''yazarım ben yea'' diyorsun.
sol frame'de şahane bilgiler oluyor bazen, siklenmiyor. gelin geyik yapalım diyoruz, bu uğurda başlıklar açıyoruz iştirak eden yok. sağ frame'e gidiyoruz, iki geyik yapalım diye, yine aynı adamlarla döndürüyoruz muhabbeti.
''ya ben yazmıyorum, sadece okuyorum'' diyenler var. yav he he. yazmayanlar yüzünden, yazan yazarlar ''abi kimin için, ne yazacağım'' diyor. adam haklı. sol ve sağ frame olmak üzere iki frame'mimiz var, tanımda zorlanıyorsan diye...yok, yok yani orada yazan da yok. okuyan da yok. oylayan da yok. yazan kişiler, haybeye yazmıyorlar. okunsun, oylansın diye yazıyor. bu amına kodumun butonları boş yere yok. beğenmedin mi hemen ateşli'yi daya. bu kolay iş. bunu da yap yapma demiyorum. lakin ''yazılanları çok beğenmedim'' diyenler var. ulan o zaman ver ılığını. demek ki ne yazılanlardan aşırı derecede rahatsız olmuşsun, ne de bağrına basacak kadar çok sevmişsin.
kutup sözlük'te yazar olarak kalacaklar için güzel bir önerim var. hani, diğer sözlüklerden bizi ayıran ne olacak diye soruluyor ya, hah bu belki de oylama konusundaki hassasiyetimiz olur. zaten büyük bi farklılık olarak çift frame'e sahibiz. yazarların birlik ve beraberliği için bir şeyler yapalım deniyor, yazar yok ki amına koyum, birlik beraberlik olsun. kankasını yanına alan, yine kendi arasında muhabbete başlıyor. bu kadar da olmaz ki amk. neyse. kutup sözlük'e gönül veren, kutup sözlük'te kalıcı olacak yazarlaradır bu çağrım. oylanmamış girdi kalmasın. sağda olur, solda olur, yazılanlar yok yere yazılmış olmasın.
neyse konu dağılmış, başka yerlere girmiş olabilir, olur öyle. yazarsanız, yazın, okuyun, oylayın. yani özetle yazar olmanın gereklerini yerine getirin.
allons y!!!
3
doğru olmaması istenilen ama doğruluğu evlat acısı gibi yüreklere oturan duyarsızlıktır.
yazıktır yavrum niye bir anayı ağlatıyorsunuz? halbumsi taş atıp da kolun mu yorulacak? altı üstü düşünceni belirten bir oy atacaksın, bir başlığa yazılan girdiden sonraki girdiyi oluşturacaksan önce bi okumaz mısın elalem ne yazmış diye? e madem okuyon be yavrum neden oylamazsın. bak adam sinirlenmiş küfür etmiş falan ona da kızacam zaten de neyse.
4
her sözlükte olan sıkıntıdır. yok dile getiren de genellikle eksi yağmuruna tutulur. nasıl bi zihniyetse.
5
küçüklü büyüklü sözlüklerin çoğunda olan duyarsızlık. zamanında uludağ'da destan gibi girdi döşeyip tek bir oy bile alamamıştım. o girdi de niteliksiz bir şey de değildi he. hatta buraya da girdim aynı girdiyi zaten uludağ'dan kendi isteğimle kendimi uçurtmam da tam o dönemlere denk geliyor. çok çapsız bir sözlüktü. yaran facebook durumlarını oylardı pezevenkler. yani yine diyeceğim o ki bu derece henüz yeni yeni emekleyen bir sözlükte aynı girdilere oy bile aldım mesela. evet genel olarak bakarsak var böyle bir duyarsızlık ancak çok da derin olduğunu düşünmüyorum. en azından hakkıyla yazdılarımız çoğu zaman oylanıyorlar.
6
okumaya üşenmekten ileri geldiğini düşündüğüm durumdur.
kendisine yazar diyen arkadaşlar yazarlığın okumaktan ve eleştirmekten geçtiğini unutuyorlar.
7
sonuna kadar katıldığım ve çözüme kavuşturulmasını temenni ettiğim durum. herkes okuduğu girdiyi oylasın arkadaş. beğendiysen artı ver, beğenmediysen eksi ver, fikrin yoksa ılık ver. ama ver bir şeyler. bu da bizim sözlüğümüzü diğer sözlüklerden ayıran çok güzel bir özellik olsun. insanlar yazdığının okunduğunu, beğenip beğenilmediğini öğrensin. heyecanlanalım girdiyi yazdıktan sonra "acaba beğenilecek mi?" diye. yönetimden daha somut adımlar bekliyorum bu konuda. sağ sütunda bunu kontrol altına almak zor ama sol sütundaki girdiler bol bol oylansın. her okuyan fikrini beyan etsin. zor değil bence.
8
sözlükteki en büyük sorun olarak nitelendirilebilir.
9
ileri boyutlarda olmayan hede. adamlar veriyor yine la. beklediğin entriye oy gelmeyince yaşanılan üzüntü kötü, fakat boş geçmeyen yazar da az değil.
10
www.kutupsozluk.com/... tüm zamanların en çok oy veren isimleri.
www.kutupsozluk.com/... tüm zamanların en çok kar'lı oy veren isimleri.
www.kutupsozluk.com/... tüm zamanların en çok ateşli oy veren isimleri.
www.kutupsozluk.com/... tüm zamanların en çok ılık oy veren isimleri.
bu listelere bakınca oylama yapan kişiler ile oylamaya dahil olmayanlar netlikle görülebilmektedir. yani istatistiklere girebilenlerin oy verme konusunda duyarsız olmadığı, lakin listeye giremeyenlerin oy vermediği ortadadır.
11
daha çok okumaya ya da tartışmaya duyarlı olabilirler. ilk açıldığında kayıt olmuştum ama daha yeni yeni ilgilenmeye başladım sözlükle ve her sözlüğün bir omurgası oluyor, genelde sözlük yazar potansiyeli de o şekilde oluyor ama bu sözlüğün iki omurgası var. bu yüzden sıkıcı değil. hep aynı şekil ilerlemiyor,bu yüzden bile her türlü duyarlılığı hak ediyor kanımca.
12
Sözlük dünyasında yeni olmama rağmen oy verme konusunda hiç duyarsız olmadığımı keşfettiğim için bu kalıbın insanı değilim, diyeceğim duyarsızlık konusu. Fark ettim ki çok oy veriyorum. Liberaller ve şakirtler dışında, bilgi içerikli her entrye pozitif oy veririm, biline. Güzel bir şeymiş oy vermek yahu. Bilimsel bir faşik olduğum için ayar çekeyim bu arada: "Biraz daha okuyun la, bilimsel olun, okunmadan olmuyor bu işler! Okuyun, yazın, tartışalım. ama bilimsel olun öncelikle, ona göre!"
13
Ben bilgisayardan girdiğimde belli tipte başlıkları eliyorum. Kalanların içinden belli başlıkların tüm tanımlarını oyluyorum. Telefonda oylama olmuyor ki artık genellikle telefondan bağlandığım için oy da veremiyorum tanım da giremiyorum.
14
istikranını koruyan duyarsızlıktır.
15
çoğu sözlüğe göre toz tanesi gibi kalan duyarsızlıktır.
diğerlerinde yazıyorsun yazıyorsun okunuyor mu okunmuyor mu belli değil. burda az çok belli.
17
oylama yapınca seri eksi yaptın diye uyarı almamızdan kaynaklı duyarsızlıktır.
18
Kasten seri verme durumları olmazsa uyarı da alınmayıp gayet tabii temiz temiz oylamalara da eksi verilebilir. Eksisini adam gibi verene uyarı çekildiğine inanmıyorum şahsen. Ha tabi ki artı ve fav tercihimizdir.
19
yoğun olarak hissettiğimdir. ki baya baya yeni yazarım buralarda. bir haftamı doldurmamış bile olabilirim. ama yazayım, okuyayım diyorum, hatta okuduğum her şeyi de oylamaya çalışıyorum. çünkü bu işin gereği budur. her yazar doğal olarak da okurdur. sporcunun benzini protein ise, yazarın benzini de reaksiyondur. yani bir boku beğenirsin ya da beğenmezsin, bunu belirtirsin. ama sözlükte yaygın olarak bir ne etliye ne sütlüye durumu var. vereceksen eksini de var, yazan adam "haaa amığa koyim demek ki bu fikrimi üslubum genele hitap etmiyor" desin ya da "mizahım beğenilmemiş." sonucunu çıkarsın. ama artı, eksi oy sanki cebinden çıkıyor yazarlarımızın.
insan reaksiyon almadıkça okuyan yok diye yazmayı da bırakıyor. zaten sözlüğün çok hareketli olduğu da söylenemez.
20
ilk defa bir Sözlükte karşılaşmadığım şey. Sanırım bir tane artıcı edindim kendime hepsini o artılıyor. Belki de o yüzden bana hissettirmedi böyle bir duyarsızlık. Genele yayarsak yine de oylanıyor bence. 20-30 arası yazar var normal zamanlarda. Bunların hepsi her entryi okuyacak diye bir şey yok. Okuyanların da beğenisi, ilgi alanı çeşit çeşit olduğundan bunların içinden 2 kez bile oy aldığınız entry olmuşsa duyarsızlıktan bahsetmek yanlış olur. Yazar sayısı ile oylama sayısı arasındaki orana bakmak lazım.
21
son günlerde yine ayyuka çıktığını farkettiğim duyarsızlıktır. en beğenilen girdi ve entariler 4-5 bilemedin maximum 6 artı oy alıyor. kötülenener de aynı şekilde.
ulan ortalama bir facebook hesabından ''sevmek sevmekse eğer sevmek sevmemektir'' yazsan daha çok beğeni gelir lan. mevzu sadece artı değil eksi de önemli onu da belirteyim.
22
var olan problemdir. ya okunmuyor, ya da gerçekten pek dikkat edilmiyor ya da oylamaya değecek kaliteli girdi yok diyeceğim ama var yani.
favorileyip şukulamamak diye bir şey başladı bir de son dönemde.
23
okunan tüm girdiler oylansın kampanyası var sözlükte. o konuda tamam. fakat birisi gelip tüm girdilere karlı oy verip gidiyor. başka da oylama yok. bu da sanki birisi robot gibi artı veriyor hissiyatı oluşturuyor.
bu kampanyanın asıl olarak tüm yazarları ilgilendirmesi gerekirken kutup sözlükte sadece belirli kimseler başlığı seri artılayıp geçiyor. bu da yazarlara oylama konusunda bir soğukluk olarak yansıyor.
tanım: bir çeşit duyarsızlık türü.
24
fazla artı alan yazarla dost olun, çevreniz genişler size de basarlar artı eksi neyse. * sosyal olmak önemli.
önemli ama mesele sosyal olmak değil, az çok fikir görüş, anı vb. paylaşımlar, dönüşü olsun olmasın benim için değişmez, ben vermeyi seven taraftayım ama bazen bakıyorum, yazar; akıcı, detaylı, mükemmel bilgi akışı sağlayıp emek etmiş kimsenin haberi yok. * * *
imla-
25
okunulan şeyin gerçekten ciddiye alındığı ile alakalı bir durumdur.
mesela, çoğu kişi buraya yorumlarını beğenilsin, dikkat çeksin, en azından okunsun diye yazıyor. motivasyon çok önemli bir iteleme yöntemidir.artı-eksi durumu da keza.beğenilen beğenilmeyen açık belirtilmeli...
eksileyin, artılayın fikirlere can verin.
↑