kayıt

kabe

  1. 1
    müslümanlar için en kutsal mekan.

    (bkz: kabe'den canlı yayın )
  2. 2
    (bkz: kutsal topraklar)
  3. 3
    andırıyor sanki
  4. 4
    islamın merkezindeki yapı.

    dinin merkezinde bir yapı var, müslümanlar için kabe, allah’ın evi. evi olan bir allah’a inanıyorum ben. müthiş ferahlatıcı bir gerçek. seviniyorum bunu düşündükçe. sevimli geliyor bu gerçek. rahatlatıyor beni. dünyanın yalan olduğunu bilsem de bir merkez var benim için. yüzümü, oraya dönebiliyorum.

    allah’ın adresi yok. yeri yok bu dünyada: zamandan mekandan münezzeh; maddenin dışında. mekandan münezzeh allah, ama bir evi var. o evde oturmuyor, yaşamıyor; evi o kullanmıyor. ev onun ama “ev sahibi” asla o evde olmadı! o’nu arayanlar o’nu orada bulamazlar. o halde neden bu kadar önemli, neden bu kadar anlamlı kabe? neden müslümanlar nerede olurlarsa olsunlar kabe’nin nerede olduğunu hesaplamak, bilmek zorunda?

    penceresi yok kabe’nin: dışarıdan ışık almıyor, içerisi aydınlık değil. bunun anlamı üzerine düşündünüz mü hiç? yazdığım cami romanındaki inançsız mimarın dikkatini çekmişti bu: penceresiz bir yapının nasıl olup da hayatın içinde olduğunu, olabildiğini anlamak istemişti. müslümanların hayatının merkezinde olan bir yapının içinde hayat olmaması ne anlama geliyor? pencere ne için gereklidir? kabe neden penceresiz bir “ev”dir? penceresizliği neden huzur verir, nasıl sakinleştirir? kapısının hep kapalı olmasından ne anlamalıyız? neden dışarıdaki inanalar kafalarına göre içeri giremezler? neden kilitlidir kabe?
  5. 5
    üzerine en çok düşündüğüm mimari yapı.

    kabe’nin dışında dönen müslümanlar var. ona yönelen insanlar var: namaz kılarken oraya döneceksin. camilerin mihrabını oraya çevireceksin. kabe’den uzaktayken bile kendini ona göre konumlandıracaksın: o yapıdan uzakta olsan da onun nerede, hangi yönde olduğunu bileceksin. neden peki? neden gerekli bu? neden yüzünü, bedenini bir mimari yapıya dönerek ibadet ediyorsun? üstelik kabe, dümdüz bir yapıdır; hiçbir mimari numarası yoktur. mimaride “marjinal sadelik” diye bir şeyden söz edilecekse “kabe” bunun doruğudur. penceresiz. sadece kapısı olan bir yapı. kabe’nin bir benzerini, işi yeni öğrenmiş bir duvar ustasına bile yaptırabilirsin. peki bu ne anlama geliyor? bu kadar sade, süssüz, cazibeden yoksun bir yapı neden islam’ın merkezinde duruyor? kabe’yi neden seviyorum? neyi hoşuma gidiyor? hiçbir şey yok: madde ölmüş kabe’de. taşlar, duvarlar ölmüş. madde’yi göremiyorum. madde bağıramıyor, sesini çıkaramıyor kabe’de. üstüne örtülen altın sırmalı örtüyü kaldırdıklarında seviyorum onu. dümdüz bir küp. giysili bir evdir kabe. bir ev giyinir mi? neden giyinir? demek, bu yalın ev çıplak mıdır? sıva yoktur: taşları görürsün: eve bakınca taşları görmek bana çok iyi gelir: taş evleri, süssüz, sıvasız köy evlerini bunun için severim.
  6. 6
    etrafında 7 kere dönülmesi, spesifik yerlerinde bir şeyler taşlanması gibi özellikleriyle devasa bir puttur.
  7. 7
    en sevdiğim mimari yapı.

    seviyorum kabe’yi. islam’ın merkezinde bu derece sade bir yapı olması hoşuma gidiyor: alah’ın bu kadar sade bir evi olması; müslümanların bu sade yapıyı sürekli hesaba katmasının gerekli oluşu anlamlı geliyor. sen nerede olursan ol; allah’la buluşmak, görüşmek, onunla konuşmak için kabe’ye döneceksin yüzünü. demek ki yüzünü, gövdeni bir yere çevirmen gerekiyor: dünyanın bir merkezi var senin için; kendi içinde çözemediğin bir meseleyi o’na ileteceksen ille o’nun evine gitmene gerek yok: oraya dönmen yeterli: kaldı ki evine gitsen ne olacak? seni evinde beklemiyor. ibadet etmek için bir yere gitmen gerekmiyor. dünyanın her yeri sana yardımcı oluyor; her yerde şartları sağlayıp secde edebilirsin. kiliselere baktığımda ilk dikkatimi çeken mobilyalar olmuştu: oturaklar, tahta koltuklar: madde içerdeki loşluğu tutup besliyordu sanki, ki kiliseleri de ayrı severim, beni rahatsız etmez oradaki bungunluk. maddenin anlamını; dünyanın parçalılığını bir kilisede görürüm. bir camide; her şeyin tek bir şeye yapışık olduğunu kavrarım: her şey sadece kıbleye, kabe’ye dönük mihrabın saltanatını doğrular. mihrapta duran kişi de sonuçta kabe’ye, kıbleye camideki en yakın kişidir. sen de onun arkasında konumlandırırsın kendini. bütünlüğe doğru hareket eden bir bütün olarak cemaatin anlamı belirir. ben cemaatle namaz kılamayan bir adamım. şimdilerde bunu aşmaya gayret etsem de, yine de olmuyor. izlendiğimi, cemaat tarafından dışarıda bırakıldığımı vehmediyorum. az önce evde gizlice namaz kılarken hissettiğim huzuru cemaatle hissedemiyorum. topluluk ruhuna atıf yapıyor camiler. bense bireysel olarak allah’a yönelmenin beni daha anlamlı kıldığını düşünüyorum. nefsani bir eğilim. nefsimin fazlaca farkındayım. bu doğru. peki bu kötü mü? bilmiyorum.
  8. 8
    kabe’ye bakıyorum yalınlık. kusursuz bir sadelik. sonra da kabeyi çevreleyen yapılara, otellere bakıyorum: şiddetli bir ruhsuzluk. maddeyi, çimentoyu, demiri çılgınca kabe’yi saracak biçimde oraya yığmanın anlamı ne? hac için umre için oraya giden müslümanlar çok konforlu otellerde kalmak zorunda mı? böyle binalar kabe’nin dibinde yapılmak zorunda mı? bu derece yalın bir yapıyı kuşatan anlamsız inşaat yığını neden müslümanları rahatsız etmiyor?
  9. 9
    kabe, mekke’de, peki ya türkiye’de durum ne? camilerin neden yığınla minaresi var? neden gereksiz yarım kubbelerle anlamsız bir ihtişam gösterisine sahne oluyor camiler. cami, “allah’ın evi”dir. allah’ın böyle maddi bir anlamsızlık yığınını kendi adresi olarak kabul etmesi mümkün mü? ihtişam; ancak budala, kibirli bir insanın nefsini tatmin etmeye yarar. allah’ı madde ile kandırmak mümkün mü? güzelliğin süsle değil yalınlıkla ilgili olduğunu biliyorum. süs de güzel olabilir; sevimli bir saflığı hissettirebilir: ama buradaki süs, madde yük: allah, bu anlamsız madde yığınının hamalı değildir. secde edilecek bir yerin kusursuzluğu maddeye değil; maddenin olabildiğince dışarıda bırakılmasına ya da maddenin kalbin iktiadırını, imanın gücünü kabul etmesine bağlıdır: madde boyun eğecek. oysa bugün camilere bakınca, maddeye boyun eğen müslümanları görüyorum: gereksiz bir yığın süslemeyle maddeye yapışıp kalan aklı görüyorum. aklı, maddeyi dışarıda bırakmak üzere konumlandıramaz mıyız? yalınlığı yakalamak bu derece zor mu? fazlalıkları olan bir yapı, sonuçta kusurludur: kusurlu bir yere “allah’ın evi” demek doğru mu?

    kabe neden islam’ın merkezinde duruyor? kabe’ye göre kendini konumlandıran camiler, neden onun yalınlığının yansıdığı bir yüzey haline gelemiyor? kabe’yi insanlara yakınlaştırmalı camiler, oysa her camiyle neredeyse daha da uzaklaşıyoruz kabe’den.
  10. 10
    kutsal allah eviymiş manası.
  11. 11
    Kabe'nin kelime karşılığı talustur. talusun görseli

    malum kemikten vakti zamanında küp şeklinde zar yapılırdı, kemik zar deyimi de buradan gelir. Bu şekle benzetilmesinden dolayı kabe denmiştir bu kutsal kübik yapıya.

    İslamiyet açısından önemine ilişkin de bir ayet paylaşayım.

    Rahman ve rahim olan allah'ın adıyla;

    Böylece Biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü, Ka'be'yi) kıble yapmamız, elçiye uyanları, topukları üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırt etmek içindir. Doğrusu (bu,) Allah'ın hidayete ilettiklerinin dışında kalanlar için büyük (bir yük)tür. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir.

    Bakara suresi, 143. Ayet.
  12. 12
    ingilizcede cube olarak da ifade edilen islamiyetin kutsal mekanı.
  13. 13
    Çölün ortasında siyah bir küp ve tuvalin ortasında siyah bir kare; anlatılmak istenen nedir? Beytullah'ın ve Maleviç'in Siyah Kare'si bize neyi göstermekte, kulağımıza hangi hakikati fısıldamaktadır?

    Maleviç, Süprematizmi yaratırken ( Beyaz Üzerine Beyaz Kare - 1917 - 1918 ) biçimden uzaklaşmanın ve öze yönelmenin düşüncesini taşıyordu. Varlığın/ Hakikatin özü. Mutlak birlik. Evrenin ana rahmine ulaşma çabası. Sanatçı bu anlamda sonsuza yürümek zorunda olan ve kusursuz boşluğu arayan bir çöl gezgini, mecnun. Varlığa anlamını veren boşluk, varlığın üzerinde yükseldiği engebesiz alan. Farago Maleviç'in Beyaz ve Siyah Kare'si için şöyle diyor: '' Siyah Kare Musa'nın sadece arkadan '' görebildiği '' kutsallıkla ve Beyaz Kare'nin de yüz yüze görüşmeyle bir ilintisi olduğunu düşünürsek gereksiz bir yorum yapmış olur muyuz? Her halükarda bir şey görmemiz mümkün değildir.''

    '' Siyah, gecenin ışığıdır; fiziksel ışıktan yoksun olan fakat bütün mitlerin büyük yalvaçlar olarak bahsettiği kişilerin yani körlerin ışığıdır. Dua eden kişinin ışığıdır aynı zamanda, ki dua eden kişinin ettiği dua, ruhun derinliklerine dalabilmesi için onun gözlerini kapatır. '' Maleviç'in tablosu bir duadır. Tıpkı Tarkovsky'nin sinema hakkında söylediği gibi.

    Biçimsizlik ve dünyaya soyut bir noktadan bakış. Beytullah. Siyah bir küp. Biçimsizliği hatırlatan ve sonsuzluğa çeken, gözünü kapatmadan görülemeyen bir evren. '' Kabe boş bir odadır'' diyor Ali Şeriati '' Üstü açık meydanın ortasında boş bir oda...burada hiç bir şey yoktur. Hiç kimse yoktur.'' Kabe bir kölenin mezarıdır. İbrahim'in cariyesi siyah bir kölenin, Hacer'in. Bu boşluk kimliğin yarıldığı, dehşetli bir boşluktur. Yüzleşmenin çoğu zaman imkansız olduğu bir boşluk. Modern zihnin kavrayamayacağı türden bir boşluk. Kimliksizleştiren bir ayna. Ayna donunda zahir olan bir boşluk. Öyle bir ayna ki, bir şeye kendini kendisi vasıtasıyla gösterir.

    Beytullah'ı ve Siyah Kare'yi buluşturan nokta burasıdır. Lacan'cı bir tabir kullanacaksak ''gerçek olan''ın bakışı saklıdır her iki ''Siyah Kare'' de. Bakıldığında hiç bir şeyin görülemeyeceği ve böylece her şeyi gösteren soyut bir boşluk. Ölümü ve Tanrı'yı hatırlatan, imgesel temsillerin ortadan kalktığı bir atmosfer.

    '' Nereye dönerseniz dönün Allah'ın yüzü oradadır.'' Bakara: 115

    --- alıntıdır ----
    --- facebook // klavye aydınlanmacıları ----
  14. 14
    kabenin içi . bu entry'i favlayan herkese rabbim görmeyi nasip eylesin inşallah. hayırlı cumalar.
  15. 15
    mübarek ev demek.
  16. 16
    (bkz: put)
    • inşallah ölürsün sen amin.
    • kabeye laf etme defol.
    • allah bin kere belanı versin defol.
  17. 17
    #1183093
    #1268800
  18. 18
    Kabenin eski bir resmi . Favlayanlara gitmek nasip olur inşallah.
  19. 19
    Puttur. Arapların hac ibadetiyle insanları yolmak için kullandığı yapı.
  20. 20
    putperestliğin izlerinin görüldüğü mekan.