anne olmak istemeyen kadın

kariyer peşinde olan kadındır.

vücudunu korumak isteyen kadındır. kanser olma riskini azaltmak ister. sağlığını koruma peşindedir.

henüz o sorumluluğu kaldıramayacağını düşünen kadındır.
hayatında sadece kendisinin en ön planda olmasını istiyordur.

25 yaş öncesi doğum yapmanın kanser riskini azalttığı bilgisinin kendisine hatırlatılması gereken kadındır. eğer kaldıramayacaksa başkasının sorumluluğunu alması beklenemez. kendini tanımaktadır. takdir ederim.

doyasıya sevişmek isteyen ama hamile kalmak istemeyen kadındır. henüz yatak odasına soğukluk girmesine hazır değildir.

kendini haklı gösterecek birçok sebep sunan kadındır. tamam herkes ebeveyn olmak zorunda değil tabii. kimisi olmuyor veya birtakım sebeplerden ötürü olamıyor filan. olmamak veya olamamak başka bir konu iken olmak istememek apayrı bir şey. kendisi baba olmak istemeyen erkekle evlensin. sonra sen sağ ben selamet.

bir insan doğurmanın sorumluluğunu çok iyi bilip kendini, eşini, yaşadığı çevreyi, sosyo-ekonomik durumunu dikkatlice analiz ettikten sonra günahsız bir bireye sebepsiz yere eziyet çektirme niyetinden vazgeçen kadındır.

anne olmak bir bebeği rahminden çıkarmaktan ibaret değil. tıpkı baba olmanın, anneyle korunmasız ilişkiye girmekten ibaret olmadığı gibi. dünyamız uygun olmayan bir çevrede, mutsuz bir ailede, sevgisiz ve kıt kanaat geçinen insanlarla dolu.

vahşi köpekler gibi havlayıp duran kapitalist düzenbazlar doğurmayan kadının gerçek bir kadın olamayacağını empoze eder durur. neden? ne kadar çok nüfus, o kadar çok asker, o kadar çok tüketen, o kadar çok işçi, o kadar çok oy demektir. pastayı büyütmek, o pastayı bölüşenlerin işine gelir de ondan.

gidin bir mağazaya da bebek ürünlerinin fiyatlarını kontrol edin. ufacık giysi, sizin giydiklerinizden bile daha pahalıdır. saçma sapan oyuncaklar neredeyse son model cep telefonu fiyatına satılır, gerekli gereksiz binlerce ihtiyaç yaratılır, bebeğine onları almayan ebeveynler kendini rahatsız hissettirilir; bebeğine iyi bakmıyor diye...

açın biraz okuyun. dünya insanları bu şekilde çoğalmaya devam ederse 50 yıl sonra şehirlerin nüfusu 7 katına çıkacak.
her birey kendi ailesini kurup yeni evlere taşınmak isteyecek. yani konut inşaatları da patlayacak. yatay yeryüzü bu inşaat firmalarına yetmeyeceği için gökdelenlerle dolacak her yer. müteahhitler rüşvetle, yakarak, binbir oyunla bulabildikleri her yere konut yapacaklar.
ancak büyüyen nüfusa altyapılarımız yetmeyecek. aynı şekilde besin kaynaklarımız da azalmakta olduğu için kötü beslenen, kötü koşullarda yaşayan, mutsuz şehirler kuracağız.

zaten bilinçli ve kültürlü insanlar bu durumları düşünüp daha az çoğalırken eğitimsiz kesim tavşan gibi çoğaldıkça dünyanın her yeni nesli daha da düşüncesiz olacak, oluyor. bir finlandiya'nın, kanada'nın nüfus artış oranına bakın, bir de hindistan'ın, afganistan'ınkine.

sebze, meyve, hayvan ürünlerine talep artan nüfusla korele halde artarken bunların üretimi de çevre kirliliği nedeniyle gün geçtikçe azalacak. azalıyor da.
bir yandan karbondioksit emisyonu arttığı için zaten bozulmaya başlayan ekosistem daha da kötü olacak.

modern insanın en önemli özelliği olan mutlu yaşamayı çoktan unutmuş dünya nüfusunun yarısından fazlası hayatta kalabilmek için çalışacak. yani ilkel insanların içgüdülerine geri döneceğiz.

daha çok insan, daha çok trafik demektir. daha çok insan daha çok tüketim demektir. tüketen insanlar özel araçlar satın almaya devam edecekler. çünkü toplu taşıma hiç bir zaman konforlu olmayacak. her yıl üretilen araç sayısı kadar yol ve park yeri yapılmadığı için özellikle büyük şehirlerdeki trafikte kaos olacak.

ormanlara, meralara, kapatılan deniz üstüne, bilerek kurutulan nehir yataklarına yeni evler yapıldıkça ozon tabakası daha da delinecek.
bozulan doğa dengesi nedeniyle elektrik üretimi azalırken tüketim nüfusla birlikte artacak.

yani sadete gelelim; gülmeyin. klasik ama böyle bir dünyaya çocuk getirecek kadar gaddar değilim. başkasının bebeğini severek de çocuk özlemini avutabiliyorum. çünkü benim içimdeki insan sevgisidir. benim doğurduğum insana olan sevgiden ibaret değildir bu. bugüne kadar eksikliğini hissetmedim, bu bilinç düzeyimle de bundan sonra da hissedeceğimi sanmıyorum.

pipinizin ve kukunuzun sevdasına, et ete değecek ağa gerizekalılığı eklendikçe hiçbir insanlığınızın değeri yoktur gözümde. bu da benim dinimdir. ancak bu demek değildir ki kimse anne olmasın, çocuk yapanlar acımasızdır, düşüncesizdir.
ama bu bir seçim meselesidir. bazı insanlar fedakarlık yaparak mutlu olabiliyor, inanın buna. o fedakarlardan biri de ben ve eşim.

* *

henüz buna hazır olmayandır. ileride de bu fikri değişmezse ya kendini ailesine adamış ya erkeklerden soğumuş ya da 1 erkeğin yetmediğini düşünendir.

bebe belik sevmiyordur.

mantıklı kadındır.

çok başarılı bir fikir vermiş olandır kendi doğdu da ne gibi değişiklik yarattı bu ülke için ve çocuğuna ne gibi güzellikler vadediyor.

çocukları/bebekleri sevmeyen kadındır
arkadaşlarının çocuklarını görmeye gitmekten nefret eder çünkü zor katlanır çocuk gürültüsüne mızmızlığına hareketine şusuna busuna
twitterda childfree hashtagının en büyük destekçilerindendir.

İnsanların yarattığı "anne olmak her kadının hakkıdır" şeyine katılmıyordur, hayatını başka birine adımak istemiyordur ya da doğum izleri taşımak istemiyordur.

Ben istemiyorum, istemiyorum derken bilemiyorum yani ulan içinden insan çıkıyor, yok benim aklım almıyor bunu. Evlatlık edinmeye olumlu bakıyorum ama tabii, yani kedi, balık, çiçek annesi falan olabilirim, bilemiyorum, insan sorumluluğu almak çok güç bence.

bu çirkin dünyaya bir insan getirmek istememe klişesini benimseyen kadındır. hakkıdır istese olmaz.

Kadındır.

Bireydir. kendi kararlarını verebilir. kimsenin hele de bir kadının kararlarını sorgulayamayız.

Kendince haklı sebepleri vardır. Hazır değildir, prensip olarak karşıdır vs. Bilemeyiz. Biz erkekler açısından atıp tutmak kolay, 9 ay karnında taşıyıp doğuracak olan onlar ne de olsa.

Annelik görmemiş ve iyi anne olamayacağını düşünen kadın olabilir.

buradan bakarsan gerçekten doğru bir istek
Madridlinin kocası bilemiyorum altan...

Dünya bu haldeyken bunu göze alamıyor olabilir çok normal.

Bu dünyaya çocuk doğurmak da yani ne bileyim kadınıdır.

dunyadan degil de o sorumlulugu alacak kapasitede olmadIgImI dusunuyorum bu bir. ikincisi bencilim, istemiyorum da baska birinin sorumlulugunu. 3 olarak atanmak ve meslegimde ilerlemek istiyorum, geri kalan vaktimi de hobilerimle gecirmek istiyorum cocuk bakarak degil.

4 olarak da hicbir erkegi ugruna cocuk dogurmayI goze alacak kadar sevmiyorum. kadInlarIn kemik iliginden sperm yapIlIyormus, belki o denenerek bu bahane curutulebilir. ama burada da basa donulerek yine ilk 3 madde gecerli.

Bu yükün altına giremem. Ühühü

çoğalacak adam bulamamıştır.
zaten çocuk da sevmez.
henüz hayattan vazgeçmeyi götü yemez.

Doğurup doğurup sokağa salan nasıl olsa büyür diyen angut insanlar gibi olmayarak; bir çocuğu bedenen, fikren, her türlü sorumluluğu alarak dünyaya getirmeyi göze alamayan bu yükü taşımak istemeyen gayet aklı başında birisidir.
Çocuklar çok güzel varlıklar tamam ama dünyaya gelmek ister miydi acaba keşke önceden sorabilsek. Ayrıca kusura bakmayın ama bazı şeyler gibi çocuk büyütmek de bir lüks halini aldı. Basitçe bakamayacaksanız yapmayın.

tümünü gör

↑