kayıt

kentsel dönüşüm

  1. 1
    kentsel dönüşüm, akp zihniyetinin yine insani değerleri yoksayarak başlattığı bir harekettir. "bu binalar depreme karşı zayıf" bahanesiyle binlerce binanın yıkılmasını ve yerlerine yeni imar planlarını uygun gören bir harekettir. açık konuşmak gerekirse, böyle teşkilatlı bir hareket yaklaşık 5 yıldır ekonomistler tarafından beklenmekteydi.

    kentsel dönüşümde özellikle sarayburnu, beyoğlu ve çevresi, kadıköy ve çevresi, bakırköy ve çevresindeki eski, fakir mahalleler hedeflenmektedir. bu mahallelerdeki binaların çoğu gerçekten de depreme karşı zayıftır. ancak akp zihniyetinin gerçekleştirdikleri, adeta sürgündür. kendi memleketinde sürgün.

    depreme karşı binanızın zayıf olduğu anlaşılır. miting meydanlarında "karşı çıkarsanız çıkın yıkar geçeriz" diyen bir başbakanınız var. ve daha da kötüsü, gözü paradan başka bir şey görmeyen, gününü karıyla kızla geçiren ve bir günde onbinlerce dolar harcayan mafyavari iş adamları.

    hiç merak etmeyin, en fazla birkaç ay içinde mahallenize dozerler giricek. iki seçenek koyucaklar önünüze; devletin teklif ettiği parayı alıp evi sat; ya da bir yıllığına bir yere git, yeni yapılan eve yerleş -elbette farkını ödeyerek-. elbette yurdundan ayrılmak istemeyen anadolu kökenli kesim ikinci seçeneği seçiyor. diğer seçenek avantajsız, çok değerli bir bölgedeki eski ama geniş bir eve 60.000 tl dolayında teklif verildiği düşünülünce..

    iş adamları bunun bilincinde. anadolu kökenli fakir aileler geri dönemesin, ucuza mal edilen evler pahalı fiyatlara zenginlere satılabilsin diye uçuk fiyatlar koyulur evler için. haliyle fakir veya orta kesim bunları alamaz. özellikle son günlerde facebook'ta güzel bir paylaşım dolaşıyor; 800 yıllık sulukule mahallesi yıkıldı ve o eski evlerin yerine 900.000 tl değerinde binalar dikildi. eski ailelerin geri dönme şansı var mı sizce?

    kısacası fakirler ikinci seçeneği seçse bile onların kaderi ulu başbakanımız ve iş adamları tarafından tayin edilmiş oluyor: fakirlerin birinci seçeneğe boyun eğmesinden başka bir yol yok. ayrıca; kentsel dönüşümü mucize olarak addeden fanatik akp'liler istanbul'u roma, paris, viyana gibi son derece düzenli ve güzel bir hale getirecek mi merak konusu.

    şu kesinki, bakırköy-sarıyer-kadıköy üçgeninde fakirlere yer yok.
  2. 2
    sağlam olmayan evler diyerek dönüştürmek adı altında 1 mahalleyi bir apartmana toplamaktır kentsel dönüşüm.arazinin hakkkını vermemek adeta zorbalıkla almaktır kentsel dönüşüm.bir daireyi 70 bin'e mal ediyorsalar kat be kat üstüne satılmasıdır kentsel dönüşüm.uzun lafın kısası zaten fakir yaşamasın yalnızca asgari ücrete çalışsın köle olsun istiyorlar ve buna rağmen akp diye tutturan zihniyetler mevcut.
  3. 3
    kentsel rantın halka yedirilmiş adı. istanbulda kentsel dönüşüme en çok ihtiyacı olan maltepe, zeytinburnu, avcılar gibi ilçeler değil de bostancı, caddebostan, kadıköy, üsküdar, beşiktaş gibi rantın fazla olduğu ilçeler kentsel dönüşüm kapsamına alınmıştır. anlayacağınız maksat, depreme önlem almak değil zengin müteahhitlerin tapur harcı, noter harcı gibi ücretler ödemeyerek daha fazla para kazanmasıdır. ama o daireler ellerinizde patlayacak göreceksiniz adi herifler.
  4. 4
    fikir olarak mantıklı, can güvenliği için gerekli olan gelişmesi gereken sektör. lakin bizim ülkemizde bir rant kavgasının ötesine geçememiştir. insanların iyiliği amaçlanarak yapılan bir şey, ülkemizde aksine insanları mağdur eden, düzensizliği nedeniyle sokakların, mahallelerin anasını siken bir sektör haline gelmiştir.

    cidden bu işe girenlerin yüzde 70'i, orospu çocuğu müteahhitler veya bilgisizlik, sürekli değişen yasalar yüzünden mağdur oluyor. biliyorum çünkü ben de bir dönem sektörün içindeydim. siz siz olun evim yenilenecek diye direk bodozlama atlamayın, herşeyi iyi araştırın ondan sonra karar verin.
  5. 5
    basitçe, imar planının çok çok daha büyüğü.
  6. 6
    istanbul'da sahil şeridinde ilk olarak kadıköy tarafında başlamıştı. çoğu kayalık zemin üzerine kurulu bina, kentsel dönüşümle yeniden yapıldı. elbette 30 yılı aşkın çoğu binanın zaten elden geçirilmesi gerekliydi fakat harala gürele akın edilmişti avcılar, bakırköy, kartal gibi öncelik sırasında daha yukarıda olan ilçelere nazaran. bu süreçte rantın daha az gelir getireceği birçok semt bekletildi. tabii sıra onlara da geldi sonrasında sonuçta rant her yerde. inşaat kamyonlarından devrilenlerin, kör nokta kazalarının epey insan canı aldığı bir süreç de oldu. suadiye'de mezun olduğum lisenin hemen yanında şöyle bir kaza olmuştu dibimizde. ben de bir iki kaza yaşayayazmıştım. yaşayayazmak, evet. şansa yaşıyoruz entrysi de girmişimdir o dönemler kesin .

    birbirinden bağımsız, ucube onlarca inşaatın sona ermesiyle büyüdüğüm yer baştan aşağı değişmişti. apartman yöneticisi olan babam, hiçbir projeyi beğenmedi. hepsini geri çevirdi. en son biz kalınca bize çok iyi projeler gelecekti. harbiden de öyle oldu. ticari zekasına şurada değindiğim babam yapmıştı yine şovunu. önce dolar krizi patlak verdi. emlak balonu söylemleri gitgide arttı. bizim olduğumuz çevrede ve çoğu yerde inşaatlar yarıda kaldı. ev sahipleri mağdur edildi. müteahhitlerin çoğu tası tarağı toplayıp kaçtı. kaldık ortada mal gibi. bu hikayede tam her şey bitti derken çıkıp gelen adam yok mu? elbette var. onun ben amına koyayım. fetöcü bir müteahhit çıktı kendisi. keşke hiç dahil olmasaymış. bir de onla uğraştık. hemen açtım kutup sözlük entrylerimi memur beylere fetöcü olmadığımızı rahatça kanıtlamak için, sonra tayt giyen kızın asıl amacı hakkında yazdıklarımdan çekindim. süreci biraz uzatarak aklandık.

    uzun süre kedimle şu allahsız rezidansın şahlanışını izledik. yarın yokmuşcasına havuza giriyorlar. biz de 4 katlı apartmanımızdan izliyoruz. onlara sinirlendikçe mayo giyen erkeğin asıl amacı başlığına gidiyorum. bazı şeyler hiç değişmiyor.
  7. 7
    twitter'daki çirkin istanbul sayfasıyla birçok rezaletini görebilirsiniz. aynısının güzel istanbul versiyonu da var.
  8. 8
    #1821015

    ve o kutlu gün geliyor. kadıköy'de kalan son dört katlı apartman da yıkılığ yenide yapılıyor. yaza yaza yıktırdım amk apartmanını.