1
* *
1632-1704 yılları arasında yaşamış ingiliz filozof, klasik liberalizm'in babasıdır. aydınlanma çağı düşünürlerini etkileyen isimlerden birisidir. sadece aydınlanmacıları değil, voltaire'i, rousseau'yu, amerikan devrimcilerini** de etkilemiştir. düşünceleri ve eserleri amerikan birleşik devletleri'nin kuruluş felsefesini büyük oranda etkilemiştir. zihni boş bir levhaya (bkz: tabula rasa) benzetmiştir.
3
17. Yy'da yaşamış bir filozof. Aynı zamanda lost dizisindeki karakterlerden biri.
4
tabula rasa, boş levha önermesini sunan ampirist kişidir aynı zamanda.
(bkz: ampirizm)
5
lost dizisinin acayip bir karakteri. varsa yoksa "i am your leader" desin dursun.
6
lost dizisindeki aynı isimli karakter kadar bilinmiyor olması muhtemel filozof.
bir duyum edinmeden önce bilincimizi boş bir levhaya* benzetir. duyularımızla bazı izlenimler ediniriz, bilinç de bu izlenimleri sadece almakla kalmaz. düşünme, yargılama, şüphe etme en basit duyumları alıp işler.
insanın tanrı hakkındaki bilgisinin akıldan kaynaklandığını düşünür.
cinsler arasındaki eşitliği savunuyordu. erkeğin kadından üstün olması fikri insanların yol açtığı durumdu locke'a göre. ve yine insanlar tarafından değiştirilebilirdi.
diktatörlüğün önlenebilmesi için yasama ve yürütmenin ayrılması gerektiğini söyler. "güçlerin ayrılması ilkesini" ilk savunan kişidir.* hukuk devletini güvenceye alabilmek için yasaları halkın temsilcilerinin çıkarması, kral ve hükümetin de uygulaması gerektiğini söyledi.
"an essay concerning human understanding" - "insanın anlama yetisi üzerine bir deneme" adlı eserin sahibidir.
ufacık not: "güçlerin ayrılması" konusunda yasama-yürütme-yargı olarak bildiğimiz ayrımı ilk olarak fransız filozof montesquieu yapmıştır.
7
lost'ta din-bilim çekişmesinin, din kısmını yürüten ana eleman.
8
Sağcısı solcusu yok hepimiz bu cennet vatanın insanıyız sözüyle adam gibi adam olduğunu tekrardan kanıtlamış olan filozof...
9
davranışçı yaklaşımın bel kemiğidir. saygılar şelale!
10
locke; liberal demokrasi anlayışını ve kuvvetler ayrılığı ilkesini ortaya atar. devlet; bireylerin mal mülk ve temel haklarını savunmaları için oluşturduğu, yaptırım gücüne sahip olan mekanizmadır. lakin bu gücün sınırlandırılması, bireylerin altında ezilmemesi için bir güç paylaşımına gidilmesi gerekmektedir işte tam bu noktada kuvvetler ayrılığı ilkesine değinir. kuvvetler ayrılığı ilkesi; yasama, yürütme ve federatif güçten meydana gelir ve son olarak inanıp inanmamak konusu ise bireyin kendi özgürlüğüne bırakılmalıdır. çünkü bu konuda devlet, bireyin kendisi kadar cennet ve cehennemle ilgili değildir. bu sebeple dini konulara karışmak devletin vazifesi değildir.
bu görüşleriyle kendisinden bir elli yıl sonra ortaya çıkacak olan montesquieu ve sonrasında jean jacques rousseau gibi isimleri derinden etkiledi.
11
Devletin meşruiyeti yurttaşların özgürlüğünü ve mülkiyeti korumasına dayalıdır.
Yurttaş gerektiğinde devletin gücüne direnme hakkına sahiptir.
Vb. Görüşlerin sahibi, 1776 abd anayasasını büyük ölçüde etkileyen liberalizmin babası.
12
her iletişim fakültesinde olduğunu düşündüğüm bir öğrenci tipi var. zayıf, gözlüklü ve bu hiç şaşmaz dersliklerde en ön saflarda duran tip. bunlar yemez içmez hocayı esir almaya çalışır yetmez hocam blok yapalım, hocam biraz daha uzatsaydık, hocam şu konu hakkında düşünceleriniz nelerdir gibi sorularla hem hocayı hem öğrencileri darlarlar. ders biter paşam eline çayını alır kendi gibi bi tane ayı gibi kız bulmuştur başlarlar lak lak yapmaya lak lak diyorum çünkü aynı şu cümleleri kuruyor sanki adam askerlik arkadaşıymış gibi '' baba locke enfes adam yeaa'', '' abi adam rausso'ya, monte'ye ilham kaynağı olmuş'', '' off ulan off onunla aynı dönemde yaşamak vardı'' örnekler uzar gider neyse biraz da bilgi vereyim.
Locke amcam hiç öyle abartıldığı gibi iyi niyetli bir amcamız değil aslında. ingilizler afrika kıtasında sömürgecilik faaliyetlerinde bulunurken aslında bunu amerika'nın settlement sürecinde vasıfsız iç gücünde kullanmak için topladığı afrikalı kölelerle halletmeye çalışıyordu. Bu köle ticaretinin başında deniz aşırı yolculuk yapabilecek kabiliyete sahip belli başlı oluşumlar vardı. Locke amcamız bunlardan birinde heyet üyesiymiş. hatta üyeliğinin sebeplerinden birisi de yatırımcı olmasından kaynaklanıyor. adam bildiğin para basmış lan.
ha bunlardan yola çıkarak ''Klasik liberalizm aslında bir özgürlük doktrini değilmiş'' dersek büyük haksızlık etmiş oluruz.
her neyse başka zaman daha güzel şeyler yazarım buralara. şimdilik bana ayrılan sürenin sonuna geldik.
13
17. yüzyılda ortaya attığı önemli fikirlerle bilinen, batı edebiyatını etkilemeyi başarmış olan modern filozof.
(bkz: tabula rasa) ile bilinir.
↑