kayıt

önder özen

  1. 19
    sistemin degil gunu kurtarmak icin alinacak kisilerin, alinmasi gereken kararlarin kurbani olmustur.

    -besiktas ile olan krizi dany transferi ile basladi bence. elinde stoperi kalmayan besiktas devre arasinda mecburiyetten dany gibi bir transfere imza atti. riskli bir hamleydi ben desteklemistim sonucu kotu bile olsa bu tarz kararlarin alinmasi normaldir futbolda.

    -en buyuk sorunlardan bir tanesi yine slaven bilic ile aldigi ibrahim toroman ve sezer ozturk'un kadro kisi kalmasi kararinin alinmasindan sonra baslayan yonetim gerginligidir. burada yonetimin yanlisi cok buyuk. aslolan besiktas ise bu iki kisi besiktas'in duzenini, huzurunu bozmaya yonelik bir harekette bulunduysalar bunun cezasini cekmeleri kadar dogal bir durum yoktur. fakat baskan her defasinda bu ikisini teknik yonetime karsi savundular. bu ipleri gayet gerdi.

    -bir baska sebep; kendisinin futbolun patronu olarak goreve gelmesine karsi, ozen istedigi yetkileri bir turlu alamadi. ozellikle kendisinin futbol direktoru oldugu donem icerisinde bir adet futbol a takımı'ndan sorumlu yönetim kurulu üyesi, bir adet futbol şubesi başkanı, bir adet teknik direktor ve son olarak en az bu mevkideki insanlar kadar takimin ic dinamiklerine dogrudan karisan kulup baskani bulundu. slaven bilic ile ne kadar iyi anlasirsa anlassin, ozellikle son donemde ahmet nur cebi'nin de goreve gelmesiyle besiktas icindeki "futbol patronu" kimligini dis etkenler dolayisiligiyla kaybetti. kendisine en basta vaat edilen gorev sahasi uzerinde bu kadar degisiklik yasanmasi kendisini yipratti ve en sonunda iliskileri tamamen kopardi.

    -yalcin ayhan meselesinde onder ozen hocanin kendisiyle aylar oncesinden on protokol imzalamasi, kendisinin besiktasin ihtiyaci oldugunda oynatabilecegi bir hamle oyuncusu oldugu stoper olmasina yonetim karsi cikti. bunun sebebi olarak da taraftar baskisi dendi. oyuncunun kampa kadar getirilip yonetim tarafindan geri gonderilmesi once oyuncunun kendisine sonra onder hocaya ve en onemlisi besiktas gibi serefiyle varolmus bir camiaya cok buyuk ayip oldu. onder hoca onurlu bir yasamak ugruna kararlarini alan biri oldugu icin oyuncuya yapilan bu ayibi kabul edemedi bu durum bardagi tasiran son nokta oldu.

    -son olarak su yaz donemi transfer sorunlarini yazabiliriz. hoca ne kadar slaven bilic ile istisare edip gerekli oyunculari yonetime bildirsiyde dahi gerekli oyuncular bir turlu kampa yetistirilemedi. yuzbin eurolara kadar inen pazarliklar kaliteli bir transfer komitesinin olmamasindan dolayi sonlandirilamadi. bu sene besiktas'in sampiyonlar ligine katilma ihtimalinin ne kadar kritik oldugu bence unutuldu ve transferler muthis bir sekilde gecikti.

    iste bu acmazlar bu gerilimler zeki onder ozen gibi bir isimin takimdan kopmasina sebep oldu. ozellikle besiktas icinde daha cok basarilara, basaridan kastim kuracagi sistemlere, pilot takimlara, kafasindaki projelere, takima vizyon kazandirmasi gibi etkenlere bir sure daha veda edecegiz gibime geliyor. daha onder ozen kulup binasindan adimini disari atar atmaz, baskanin "sezer cok degerli bir oyuncu kendisinin oynamasi gerekiyor" gibi aciklamalar ile bu devranin boyle gelmis boyle gidecegini birinci agizdan anlatir gibi. besiktas'a onder ozen ile gelmis butun o umutlu yarinlarin ertelendigini yine klasik gunu kurtarmaya yonelik, kisisel menfaatlerin besiktas'in ustune cikacagi gunlerin yakin oldugunu uzulerek belirtiyorum.
  2. 20
    hayatında ilk defa maç analiz ediyormuş gibi 28 mart 2015 hollanda türkiye maçında nefes almadan maç anlattı adam amk.

    önder hoca'nın futbol bilgisini beğenirim falan ama altın gününde dedikodu yapan teyzeler gibi hiç susmamak nedir amk... murat kosova'dan sonra kendisinin de bu tip işlerden uzak durması gerek bence.