1
pink floydun kuruluşundan itibaren geçirdiği aşamaların şarkıya dönüşmüş halidir.
2
ayrıca enfes bir kodaline parçasıdır.
www.youtube.com/...
4
efsane olmuş konserden,
www.youtube.com/...
gelmiş geçmiş en güzel video diyebileceğim,
www.youtube.com/...
sinek vızıltısı, çan sesleri doyurulmamış açlığımıza ve asla doymayacak aç gözümüze nutuk gibidir.
kapat gözleri.
6
sadece dinleyebildiğiniz şarkılar vardır. bir de dinlerken, aynı zamanda görebildikleriniz. eğer gerçekten isteyerek dinlerseniz; o eşşiz uyumlarıyla bir bütün olup bu inanılmaz şarkıyı meydana getiren tüm notaları ve yaydıkları renkleri, dinlediğiniz mekanda havada asılı bir halde görebileceğiniz aşmış bir pink floyd eseridir high hopes.
7
karşılaştırmaları sevmem, gereksizdir de ama grup içinde comfortably numb'ı tersten çaldıracak kadar sağlam parçadır.
8
en güzeli budur.
live in gdansk
9
Tam şu an dinliyordum iyi denk geldi dediğim şarkıdır.
10
Hey you arkasından gelirse etkisini arttıran parçadır.
11
solosu ağlatan bir şaheser.
her dinleyişte ayrı etkilenirim. an itibariyle arka arkaya 7. defa dinliyorum. daha bir bu kadar daha dinlerim sanırım.
edit: sözlerini de yazayım tam olsun.
Beyond the horizon of the place we lived when we were young
In a world of magnets and miracles
Our thoughts strayed constantly and without boundary
The ringing of the division bell had begun
Along the long road and on down the causeway
Do they still meet there by the Cut
There was a ragged band that followed in our footsteps
Running before time took our dreams away
Leaving the myriad small creatures trying to tie us to the ground
To a life consumed by slow decay
The grass was greener
The light was brighter
With friends surrounded
The nights of wonder
Looking beyond the embers of bridges glowing behind us
To a glimpse of how green it was on the other side
Steps taken forwards but sleepwalking back again
Dragged by the force of some inner tide
At a higher altitude with flag unfurled
We reached the dizzy heights of that dreamed of world
Encumbered forever by desire and ambition
There's a hunger still unsatisfied
Our weary eyes still stray to the horizon
Though down this road we've been so many times
The grass was greener
The light was brighter
The taste was sweeter
The nights of wonder
With friends surrounded
The dawn mist glowing
The water flowing
The endless river
Forever and ever
12
soyut kavramların kapıştığı bir klibe sahip olan şarkıdır.
şarkının kalitesinden bahsetmedim bile fark ettiyseniz.
13
klibinde çok güzel imgeler, göndermeler bulunan mükemmel bir şarkıdır.
- sırtında devasa pelerinler ile yürüyen adamlar ile şöhret ve şöhretin insanlara getirdiği olumsuzluklar anlatılmaktadır. siyah renkli bu pelerinlerin rüzgar nedeniyle aldığı şekil, dalgalanmaları vs. güzel görüntüler oluşturur. şöhret insanlara dışarıdan hoş gelir ancak o pelerini taşıyanlar bilir ki; şöhret sahibi olunca yürümek dahi zordur. güzel gözükse de omuzlarınıza, sırtınıza taşınması zor, tonlarca ağırlıkta bir yük binmiştir. klibin başında bisiklet süren, küçük ve renkli pelerinli adamlar gözükür. hemen ardından da siyah dev bir pelerin ile koşan bir adam. bu iki sahnenin de yukarıda anlattığım şöhret hikayesi ile alakalı olduğunu düşünüyorum. bisiklet sürenler grubun gençliğini, sanat hayatına yeni başlamış ve hızla ilerleyen pink floyd üyeleri iken, siyah pelerinli adam ünlenmiş, sırtlarındaki yükler ağırlaşan üyelerdir.
- klipte yerlere saçılan elmalar, yasak elma hikayesine göndermedir.
- pink floyd, bildiğimiz üzere toplum ve sistem eleştirileri ile bilinen bir grup. ellerinde para çantaları taşıyan "uzun adam"lar, sırtında kilise çanı taşıyan "kısa" ve "kambur" adamların olduğu sahnelerde sistem eleştirisi yapıldığını zannediyorum. zengin insanların topluma yukarıdan bakmaları, dinin insanlar ve toplum üzerindeki eziciliği anlatılmış. ateşler ardında, sırtında çan taşıyan adamlar ile insanların cehennem korkusundan dine boyun eğdikleri sonucunu çıkarıyorum.
- nehirden akan gitarlar, grubun daha önce yaptığı işlere, bu işlerin geride kalan güzel şeyler olduğuna yapılan bir göndermedir. nehirden akan gitar sahnesinde söylenen; "There was a ragged band that followed in our footsteps
Running before times took our dreams away" liriği de bana göre bu tezi doğrulamaktadır.
- balonları tutan, birbiriyle top oynayan bir grup arkadaşın gözüktüğü sahneden sonra uzaklara bakan bir adam görürüz. o sahnede; geçmişe, gençliğe olan özlem anlatılır kanımca. yine o sahnelerde giren;
The grass was greener
The light was brighter
When friends surrounded
The nights of wonder
sözleri de bunun açık bir kanıtı. sözlerde kullanılan geçmiş zaman kalıbı, geçmişin daha güzel olduğuna dair imalar çok açık.
- Looking beyond the embers of bridges glowing behind us
To a glimpse of how green it was on the other side
Steps taken forwards but sleepwalking back again
Dragged by the force of some sleeping tide
dizelerinin söylendiği sırada karşımıza çıkan, elindeki meşaleleri havaya kaldıran grup ve geri geri yürürken sırt sırta çarpışan insanlar; geçmişe duyulan özlem ile zamana karşı konulamaması çatışmasını temsil etmektedir. ardında yanan, öteki tarafı yeşil köprüye bakarken ileriye adım atan fakat içine, özüne, özlemine sürekli geri dönen insanlardan bahsedilir. burada bir içsel yolculuk anlatılır. geçmişe, gençliğe duyulan özlem güçlü fakat nafiledir. çünkü hayat daima akış içerisindedir ve insan geçmişte kalamaz, ilerlemek durumundadır. Sürekli ileriye gitmek zorunda olsak da, uyurgezer bir halde geri dönüyoruz ve yüzleşiyoruz geçmişimizle. uyurgezer insanların çarpışmasının ardından gelen renkli, içe dönük dev pelerinler takmış abiler de bu durumu simgelemektedir.
- klipte ona yakın adamın taşıdığı dev surat grubun isim babası syd barret'a bir saygı duruşu olarak yorumlanabilir. zira o heykel gerçekten de syd barret'a benzemektedir.
- klibin ortalarında bisiklet süren üç adam görmekteyiz. bu üç adamdan sonraki ilk sahnede tek başına dev bir tekerleği ittiren bir adam çıkar karşımıza. Bu dev tekerlek klibin sonlarına doğru suya düşer ve onu taşıyan adam sırtında devasa siyah pelerini ile yürür. bu dev tekerleği taşıyan adam bana göre roger waters'ın temsilidir. taşıdığı tekerleğin büyüklüğü ve sırtındaki pelerini ise onun egosunun büyüklüğünü temsil eder.
- klipte gördüğümüz soytarılar, pinpon oynayan iki adam, oyuncak ayı taşıyan ve onu yüksekten atan bebe, elindeki balonları bırakan grup vb. geçmişe duyulan özlemin tekrar tekrar yüzüme vurulmasıdır.
-The endless river sözünü duyduğumuz sırada gördüğümüz kayık üzerinde nehirde yolculuk yapan adamlarla; bireylerin hayat yolculuğu tasvir edilir.
- uzaklara bakan, geçmişi özleyen abimiz daha sonra gider arabanın bagajını açar ve üzerinde çekiç orağa benzeyen simgeler bulunan beyaz topları serbest bırakır. bu toplar bana göre, geleceğe umutla bırakılan tohumlardır.
sanat eserleri yoruma açık eserlerdir. ben bu yorumları çeşitli diğer sözlük, blog ve internet sitelerinde klip ve şarkı hakkında okuduklarımı kendi düşüncelerimle birleştirerek yaptım. ve son olarak; hakikaten de şarkının solosu adamın amına kor.
14
gençliğimizin ufkunun ötesinde mıknatısların ve mucizelerin dünyasında düşüncelerimiz kararlı sınırsız bir şekilde yolunu yitirdi. paylaştıran çan çalmaya başlamıştı. long road boyunca ve causeway’in aşağısında cut onları hala buluşturuyor mu? yırtık pırtık bir şerit vardı ayak izlerimizi takip eden. koşmak, zaman düşlerimizi almadan önce. bizi dünyaya bağlamaya çalışan milyarlarca küçük yaratığı terk ediş. ve bizi yavaşça çürüyerek tükenmiş bir hayata bağlamaya çalışan çimenler daha yeşildi. ışık daha parlaktı. dostlarla çevriliydi. hürriyetin geceleri ardımızda parlayan köprülerin közlerinin ötesine bakıp, diğer yakanın nasıl yeşil olduğuna görmek, ileri atılmış birkaç adım fakat uyur gezer geri dönmek, içe doğru bir akının güçle geri çekmesi, daha yüksek bir seviyede, bayrak açık o düşlediğimiz dünyanın baş döndürücü yüksekliğine uzandık.*
15
Beni benden alan (bkz: pink floyd) parçası... Biliyorum (bkz: panic! at the disco) versiyonu var lakin pink floyd beni benden alıyor...
↑