kayıt

ölüm

  1. 101
    "karanlık" ile tasvir edilen hâl.
    scontent-frt3-2.xx.fbcdn.net/...
  2. 102
    insanı düşünmeye sevk ediyor. kendini sorguluyorsun, yakınlarına farklı gözle bakıyorsun. anlamsız şeyler anlamlı hale bürünüyor.

  3. 103
    ölümler insana olgunluk katıyor.
  4. 104
    ne olursa olsun, gidin sevdiğinize sarılın, öpün, konuşun. mutluluğu tadın sevdiğinizle. gün gelecek özleyeceksiniz, daha çok sarılsaydım diyeceksiniz. ölüm var.
  5. 105
    Bir yıldır çok fazla ölüme şahit oldum ve anladım ki ben öncesinde ölümü hiç ciddiye almıyormuşum. Sevdiğim birini hiç kaybetmedim geçen seneye kadar kaybetme tehlikesi de yaşamadım ama sevdiklerinin ölme ihtimali olunca bile deliye dönüyormuş insan çok iyi öğrendim bunu.

    Yeğenim kanser oldu ve bunu ilk duyduğumda inanamadım yahu 2 yaşında çocuk ne demek kanser olmuş? Bir hafta içinde ameliyat oldu böbreği alındı ve bir yıl boyunca kemoterapi aldı. Bir yılım onunla geçti yeri geldi hastanede onunla yattım yeri geldi koridorlarda saatlerce bekledim.

    Hastaneye her gidişimde içim daha çok parçalandı uzak illerden gelen aileler vardı ve paraları olmadığı için koridorlarda yatanları gördüm. Aynı odada kaldığımız çocukların ölüm haberlerini aldık. Hastanede olduğumuz süre zarfında hep ölüm haberleri duyduk. Ölene üzülüyorsun için yanıyor. Çocuklarda daha zor bu sen tüm acının farkındasın çocuk ölüm tehlikesiyle karşı karşıya ama onun hiçbir şeyden haberi yok oyun oynuyor. Bir süre sonra doluyor, tutamıyorsun kendini ağlarken gelip öpüyor.

    Dışarı çıkarken maske takmak zorundasın çocuk mikrop kapmasın diye ama cahil cahil insanlar kendi çocuklarını uzaklaştırıyor. Lan senin çocuğundan daha temiz o diye tutup yakasını silkmek istiyorsun ama olmuyor hadi gidip başka yerde oynayalım diyorsun.

    Aynı yıl içinde babamın beyninde tümör olduğunu öğrendik. Artık kafayı yemiştim. ameliyat oldu yetmedi bir daha bir daha oldu. Biz üzülüyorduk Babama ama o bize üzülüyordu bana bir şey olsa ne yaparlar diye. Ağlarım moralini bozarım diye odadan çıkmıyordum. Kimse çok konuşamıyordu zaten illa patlak veriyordu biri.

    ameliyata her gidiş bizim için ölümdü. Bekliyorsun ama ya gelmezse diyorsun. Ya gelmezse? İşte bu soru hayatımda sorduğum o en korkunç soruydu. Kendini yiyorsun, elinden hiçbir şey gelmiyor sadece bekliyorsun ve korkuyorsun. Babam olmazsa biz olmayız ki diyorsun. Ölümün ihtimali bile bizi ne hallere getirdi bir de gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalanları düşünemiyorum. Allah sabır versin.
  6. 106
    Bazen bir kurtuluştur.
  7. 107
    genelde insanlar öldüklerinde sonsuza kadar karanlık bir odaya kapatılacağını sanar. Ama aslında öyle değildir, çünkü ölüm tecrübe edilemez.

    Peki öldükten sonra nereye gidiliyor? Doğmadan önce neredeysen oraya. Asla tecrübe etmediğin bir yere. Doğmak tıpkı hiç yatmadığın bir uykudan uyanmaya benzer. Hiçlikten geldiğini hatırlayamıyorsun.

    İnsanları anlayamıyorum, “ölümden sonra yaşam var mı” diye gezinip duruyorlar. Şu yaşam çerçevesinde olmaya yaşamak ve dışında olmaya ölüm diyorsak, doğmadan önce herkes ölüydü. Ben buraya çeşmelerinden şarap akan hurilerle dolu bir yerden geldiğimi hatırlamıyorum. Zaten zamanında ölü olmayan biri şuanda yaşadığını hissedemez.

    Gelelim ölüm özetle nedir?
    Ölüm, doğuma benzer. Hic yatmadığın bir uykudan uyanmak doğum, ölüm o uykuya uyanmamak üzere yatmaktır. Ama kim bilir, bu uykuya yattıktan sonra, bir daha hiç yatmadığın bir uykudan uyanabilirsin.
  8. 108
    bu başlığı görünce aklıma şu polat alemdar aforizması gelmeden edemiyor: "ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım"

    ruhum keko.
  9. 109
    İnsanın kara deliği.
  10. 110
    İnsan zihninin varlığını unutmaya programlandığı bir kavram.
    Neden etrafta milyonlarca insan ölürken kişi sonsuza dek yaşayacakmış hissine kapılarak dünya hayatına dört elle sarılır anlaması zor.
    Ha şöyle bir şey de var. İnsan bu kavramı unutmaya meyilli olmasaydı da sürekli zihnini kemiren ölüm korkusuyla delirebilirdi.
  11. 111
    çoğu insanın görüp de görmezden geldiği, vücudun biyolojik olarak canlılığını yitirmesi. ölümden sonra hiçliği anlatan en güzel söz de şudur;

    www.youtube.com/...

    (bkz: nothing is just nothing)
  12. 112
    sadece 24 saatliğine bile aklımdan çıkmayan şey. hep kafamın kenarlarında bir yerde gezinir durur.

    edit: bazıları ölüm korkusundan delirebileğimizi söylemiş. şahsen bir istisnayım, ölümden korkmuyorum. aksine öyle bir merak ediyorum ki...
  13. 113
    lezzetleri kaçırandır. sıkça anılmalıdır.*
  14. 114
    en büyük gerçektir. ölümü bilerek yaşayan tek canlı insandır.
  15. 115
    en yakın arkadaşımın ananesi vefat etti...benimde ananemdi arife teyze. lütfen inanan, inanmayan duâ etsin. melek gibi bir kadındı...bizlerede duâ edin. rabbim hepinizden razı olsun...
  16. 116
    ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir ki ?
  17. 117
    Bugün kimi dinden gem vurur kimi dinsizlikten,
    Kimi paradan kimi parasızlıktan,
    Kimi aşktan kimi nefretten,
    Kimi düşünceden kimi düşüncesizlikten,
    Kimi mantıktan kimi mantiksizliktan ve
    En önemlisi kimi insandan kimi insan görünümlü hayvandan bunlar bosadir.
    Bukowskiyi pek sevmem ama bütün kitaplarını okudum ve anladım ki her şey boş çünkü ölüm var.
  18. 118
    hayatta insanın karşılaşabileceği en samimi şeyler konusunda başa oynayabilecek olgu.

    yalan değildir, sahte değildir. tekrarı* yoktur.
  19. 119
    genelde insanlar öldüklerinde sonsuza kadar karanlık bir odaya kapatılacağını sanar. ama aslında öyle değildir, çünkü ölüm tecrübe edilemez.

    peki öldükten sonra nereye gidiliyor? doğmadan önce neredeysen oraya. asla tecrübe etmediğin bir yere. doğmak tıpkı hiç yatmadığın bir uykudan uyanmaya benzer. hiçlikten geldiğini hatırlayamıyorsun.

    insanları anlayamıyorum, “ölümden sonra yaşam var mı” diye gezinip duruyorlar. şu yaşam çerçevesinde olmaya yaşamak ve dışında olmaya ölüm diyorsak, doğmadan önce herkes ölüydü. ben buraya çeşmelerinden şarap akan hurilerle dolu bir yerden geldiğimi hatırlamıyorum. zaten zamanında ölü olmayan biri şuanda yaşadığını hissedemez.

    gelelim ölüm özetle nedir?
    ölüm, doğuma benzer. hic yatmadığın bir uykudan uyanmak doğum, ölüm o uykuya uyanmamak üzere yatmaktır. ama kim bilir, bu uykuya yattıktan sonra, bir daha hiç yatmadığın bir uykudan uyanabilirsin.
  20. 120
    her şey boş ölüm var demiş bence tam tersi, ölüm yaşamı anlamlı kılan bir olgudur her şey zıttıyla var olur o yüzden ölüm var diye anlamlıdır şu hayat.
  21. 121
    en baba septiği bile susturacak kadar keskin, kaba bir gerçekliğe sahip.
  22. 122
    kişiye göre değişen olgu. kimine göre son, kimine göre başlangıç.
  23. 123
    ebelenmek, sobelenmek ve neticede yanıp hayattan çıkmak.
    (bkz: yandın çık)
  24. 124
    bazen bir kurtuluş.
    bazen sadece yok oluş.
  25. 125
    kabullenişi zor. bir o kadar da hayatın gerçeği. göğüs germeyi bileni güçlendirir, göğüs geremeyeni savurur oradan buraya. göğüs geren de sadece öyleymiş gibi görünür aslında... bir çok şeyin farkına vardırır ama bu kadar acı olmak zorunda mıydı?