1
ülkemiz ergenlerinin sürekli sözlerini paylaştığı bir şair.
2
ergenlerin diline dusmesi degerini asla kaybettirmeyecek bir yazardır.
(bkz: sıradan delilik oykulerı)
edit: ayrıca sadece sair de degildir.
4
kendini şair olarak tanımlasa da hikayeleri şiirlerinin önüne geçmiş öykücü. kendine has reel bir tarzı vardır. john fante için "benim tanrımdı" demiştir.
6
''her şey çok yıldırıcıydı. insanın üzerine sürekli biri sürtünüyordu. en ufak bir espriye, en küçük bir meydan okumaya tahammül edemiyorlardı. her şey bir meydan okumaydı onlar için. her sabah öfkeli uyanıyor, güne öfkeyle devam ediyorlardı. kaybetmek istemiyorlardı ama nasıl kazanılacağını da bilmiyorlardı. bok dolu kabız hayatlar.''
7
yer altı edebiyatına örnek gösterilecek yazarlardan birisidir.
ayrıca sevdiğim..
8
boku çıkarılan.
yazdıkları içerisinde tek gerçek hemoroid olmasıdır.
bunun dışında yazdıkları hayal ürünüdür.
çok kadınla yattığını merak eden bir kaç çılgın yazar işi ciddiyete bindirip kadınların izlerini bulduktan sonra doğru mu bu diye sormuşlar kadınlar ise hayır yanıtını vermiştir.
ilk anal seks deneyimi aşırı alkollü iken ramak kala arkadaşının ayılması ile deneyemeden kalmıştır.
öbüyorum yanaklarınızdan.
9
bu kadar ayağa düşeceğini kestirebilseydi, muhtemelen hiç yazmamış olmayı tercih edecek olan Amerikalı yazar(dı).
bu adamın aslında önemli ve cesur bir yazar olduğunu düşünüyorum. malum, kendisi 94 yılında vefat etti. yazdığı yıllar, sscb'nin yıkılıp Amerika'nın dünyanın yeni mutlak otoritesine dönüştüğü zamanlara denk gelir; ama bukowski depresiftir ve o yıllardaki mutlu (en azından mutlu sayılabilecek) Amerikan halkına depresif şeyler yazmıştır ki bu da cesaretinin bir göstergesidir kanımca. onun depresyonu, günümüz ergen gençlerince çok yanlış kullanıldı ve bukowski mezarında ters döndü, o ayrı bir konu.
10
Amerikalı yazar ve şairdir kendisi. O kadar vurucu yazar ki o umursamazlıkla hayattan mutlu olabilirsiniz. Factotum ile hayatımı değiştiren yazarlardan biridir. Hele bir de blue bird diye bir şiiri vardır ki tadından yenmez.
11
çok fazla
çok az
ya da çok geç
çok şişman
çok zayıf
ya da çok kötü
kahkaha
ya da gözyaşı
ya da kusursuz
kayıtsızlık
nefret edenler
sevenler
ellerindeki şarap şişelerini sallayarak
önlerine çıkanları süngüleyip
kadınların ırzına geçen ordular
ya da ucuz bir pansiyon odasında
Marilyn Monroe'nun fotoğrafıyla yaşayan bir ihtiyar
o denli büyük ki dünyadaki yalnızlık
onu saatin kollarının ağır hareketlerinde
bile görebilirsiniz.
o denli büyük ki dünyadaki yalnızlık
onu Vegas'ta, Baltimore'da ya da Münih'te
yanıp sönen neon ışıklarında görebilirsiniz.
insanlar yorgun,
hayat tarafından cezalandırılmış,
ya sevgiyle ya da sevgisizlikle
sakatlanmış.
yeni hükümetlere ihtiyacımız yok
yeni devrimlere ihtiyacımız yok
yeni kadınlara ihtiyacımız yok
yeni yollara ihtiyacımız yok
şefkate ihtiyacımız var.
müşfik davranmıyoruz
birbirimize.
müşfik davranmıyoruz.
korkuyoruz.
nefretin gücü simgelediğini
sanıyoruz.
cezalandırmanın
sevgi olduğunu.
daha az sahte bir eğitim bize gereken
daha az kural
daha az polis
ve daha iyi öğretmenler.
bir odada
bir başına acı çeken
öpülmemiş
dokunulmamış
bir başına bitki sulayan
olsa da çalmayacak
bir telefondan yoksun
insanın dehşetini unutuyoruz.
müşfik davranmıyoruz birbirimize
müşfik davranmıyoruz birbirimize
müşfik davranmıyoruz birbirimize
boncuklar sallanır, bulutlar örter
köpekler gül bahçesine işer
bir çocuğun kafasını koparır cani
dondurma külahından bir ısırık alır gibi
okyanus bir gelip
bir giderken
anlamsız bir ayın esaretinde.
müşfik davranmıyor insanlar birbirine.
12
Kesinlikle seksist birisidir. Kadınları bu kadar çok aşağılayan bildiğim kadarıyla başka bir yazar daha yoktur sanırım. Belki arthur schopenhauer işte.
Bu abimiz vakti zamanında ya çok sevdi ve reddedildi ya da cidden large bi yapısı var. Zaten ünüm, şanım, şöhretim var, bari aykırı oğlan rolüne üstleneyim demiştir bilemiyorum artık ama bildiğim bir şey varsa o da bu totoşuk kafalının kadınlarla kesin ciddi bi problemi var.
13
hiçbir şeyin önemi yok
bir yatakta debelenmekten başka
ucuz hayaller ve bir birayla
yapraklar ölürken ve atlar ölürken
ve ev sahibeleri koridorlarda dikmiş gözlerini bakarken;
canlıdır müziği çekilmiş perdelerin,
sinek sürüleri
ve patlamalar sonsuzunda
son insan'ın mağarası;
hiçbir şeyin önemi yok sızdıran lavabodan başka,
boş şişeden, keyiften, kıstırılmış
bıçaklanmış ve traş edilmiş gençlikten başka,
kendisine sözcükler öğretilip
ölsün diye
arkası yastıkla desteklenmiş
gençlikten başka.
15
İhtiyar buck her zamanki gibi emektar koltuğuna gömülmüş içmektedir. Şişenin yarısına geldiğinde midesi alevlenir, karnında bombalar patlar. Aç karnına içtiğinden cırcır olmuştur.
Oysa yılların deneyimli içicisidir, şişeyi yarıda bırakmak da ne? Gurur yapar, sağlam birkaç fırt asılır. son çeyreğe gelmiştir ama içinde bir ayaklanma yaşanmaktadır. Aceleyle asılır şişeye, bir fırt bir fırt daha.. Nihayet şişe biter. Koşar banyoya ve kapıyı kapatır. paragraf burada biter.
Beş dakika sonra çıkar ve paragrafa şöyle başlar: "pek coşkulu bir eylemdi".
Bizim de renk renk fularımız var ama edebi gücün "boktan" bir olayı bile hiç detaya girmeden tek cümleyle özetlemesine saygı duymayı da biliriz.
Bu yüzden ihtiyar henry chinaski'nin kitapları bir dostla sohbet etmek, dertleşmek, geyik yapmak gibidir. Durduk yere külüstür voswos'unu anlatmasına gülmektir. Bir kere tutturup on kez yattığı at yarışına kahkaha atmaktır.
Cennette seni chivas ile yıkasınlar hank, huzur içinde uyu.
17
ergenlerin beğenmesi reise bişey kaybettirmez. iyi yazardır.
18
eskiden çok severdim. Ne siirr bilgim vardı ne bir şey. Odada sadece masa varsa odada bulunan en değerli şey masadır. Sonra bir çoğunun boş zevksiz olduğunu gördüm. Ufku genişliyor insanın sonuç olarak.
Ama şimdi hakkını yememek gerek. Çok güzel şiirlerileri de vardır.
"Tanrı senin yatakta uzanmış halini yarattığında bütün kutsal evrenin üzerine boşaldı"
19
Evet Evet
Evet Evet
tanrı aşkı yarattığında çoğu insana yaramadı
tanrı köpekleri yarattığında köpeklere yaramadı
tanrı bitkileri yarattığında eh işte idare ederdi
tanrı nefreti yarattığında standart bir hizmete kavuştuk
tanrı beni yarattığında beni yaratmış oldu
tanrı maymunu yarattığında uyuyordu
zürafayı yarattığında sarhoştu
uyuşturucuları yarattığında kafası kıyaktı
ve intiharı yarattığında bunalımdaydı
senin yatakta uzanmış halini yarattığında
ne yaptığını biliyordu
sarhoştu ve kafası kıyaktı
ve sonra dağları ve denizi ve ateşi
aynı anda yarattı
bazı hataları oldu
ama senin yatakta uzanmış halini yarattığında
tüm Kutsal Evren' in üzerine boşaldı.
-------------
Bazıları Delirmez
bazıları hiç delirmez
ben, bazen koltuğun arkasında
3-4 gün boyunca yattığım olur
orda bulurlar beni
melaikeymiş derler
sonra gırtlağımdan aşağı
şarap döküp
göğsümü ovarlar
yağ serperler üzerime
sonra kükreyerek kalkarım
atıp tutar, köpürürüm
onlara ve evrene küfreder
bahçeye kadar kovalarım
sonra kendimi çok iyi hisseder
tost ve yumurtanın başına otururum
bir şarkı mırıldanıp
aniden
pembe besili bir balina gibi
sevimli olurum
bazıları hiç delirmez
ne korkunç hayat sürüyorlardır
Tanrı bilir
--------
Ayrıca kayıp şiiri de çok değerlidir.
20
Tümden geldiği noktada parmağını şıklatıp aynı hızla tüme varmak sureti ile, kısa mesafede kafa yakan adam.
21
en sevdiği kitap, john fante'nin toza sor isimli mükemmel kitabıdır.
22
yazarken kasmayan sarhoş adam. severek okuyoruz
23
geçen ay ankara metrosunda gördüğüm adam. elinde bi telefon iskabil oyunu oynuyordu. ulus'a ekmeğine bakmaya gidiyordu sanırsam.
24
insanların içme nedenleri şahane şekilde açıklayan adam.
"Boktan bir şey olursa unutmak için içersin, iyi bir şey olursa kutlamak için; hiçbir şey olmamışsa olsun diye içersin."
↑