kayıt

büyümek

  1. 1
    ölüme yakınlaştırdığından orta yaş ve sonrası tarafından romantikleştirilen eylem.
  2. 2
    'ben' demeyi öğrenmek olmalı. ama ben 'ben gidiyorum' yerine ' benim evde olmam lazım, babam gelicek' diyerek büyüdüm. Bu sıkıntılı dönemin nedenleri olduğu gibi sonuçları da oluyor, ikisi ayrı sıkıyor. Arada büyüdüm artık diyecek gibi oluyor ama göt gerektirdiğinden çoğunda öyle oturuyorsun. Bir an baba gidiyor seviniyorsun, aman uzun sürmesin devlet geliyor.
  3. 3
    Daha dün gibiydi cümlesinin klişe olmadığı anladığınız an büyüdüğünüzü farkediyorsunuz
  4. 4
    "büyümek" ile "mutluluk" arasında ters orantı vardır. ne kadar büyürsen o kadar azalır mutluluğun.
  5. 5
    insanın hayatında bazı şeyler azalıyor olmasına rağmen kendini arttığına inandırmasıdır.
  6. 6
    hevesle istenen gerçekleştiğindeyse yarattığı hayal kırıklığıyla yıkan durum
  7. 7
    (bkz: Herkesi yavaş yavaş tanıyorsun pastadaki mum sayısı çoğalınca)
    (bkz: Norm ender)
  8. 8
    (bkz: bok var)
  9. 9
    zordur.

    geçirdiğiniz yaş, gelişen beyniniz ve bedeniniz dışında oluşan olaylarla doğru orantıdadır.
  10. 10
    çarkın bir parçası olmaktır.

    anlamsız işlerde çalışmak, anlamsız ilişkiler yaşamaktır bana sorarsanız. hayallerinin peşinden gitmek isteyip, kursağında kalmasındır insanın. ya da mutsuzluk ile yaşamayı öğrenmektir. her gün aynı saatte kalkmaya çalışıp, gözlerindeki ışığın yavaş yavaş sönmesini izlemektir. ya da annenin, babanın gözlerindeki pişmanlıkları daha da iyi anlamaktır her geçen gün. bir tarafta eriyip gittiğini görmek, bir taraftan çaresizliktir aslında. bundan sadece beş sene önceki saf,temiz insanın kendisi olduğuna şaşırmaktır. aşık olduğu kadının gözlerine bakarak ağlamıştır bu kişi aslında. ya da hayallerini anlayabilecek bir kişi bulamamıştır. çarpıktır, ruhu kırılmıştır artık. belki de hayalleri gerçekten de hayaldir. daha sonra bu duygular nefrete bürünecektir büyük ihtimalle. nefretin tek bir odak noktası vardır. o da kendisi. çünkü büyürken anlamıştır bazı şeylerin gerçekleşemeyecek kadar güzel olmasını. ama anlamamazlıktan gelmektedir. çünkü bir şey vardır içinde o insanın. tüm dünyayı değiştirebilecek bir gücü olduğuna inanmaktadır. çünkü uyum sağlayamıyordur. rol yapıyordur her zaman yaptığı gibi. ama farkındadır ki bu çark onu yutamayacak, aksine belki de onu daha da güçlendirecektir. ya da bu yolda ölecektir. pembe gözlüklerle baksa da kendi geleceğine, bilir ki bu yol acılı, dikenli bir yol. bu yol uğruna ölmeyi göze almıştır halbuki. ancak anlamlandıramadığı bir şey vardır bu insanın. kendini hiç bir zaman verememiştir bu yola. bu yüzden kendinden nefret etmektedir aslında. peki ne yapmalı bu insan ? her şeyi, ama her şeyi riske atıp bu yola girmeli mi? yoksa ailesini üzmemek üzere çarkın bir parçası mı olmalı bu insan.

    bu adamın hayalleri koca bir okyanus
    bu adamın kalbi ise koca bir gökyüzü
    bu adamın kendi ise küçücük bir insan

  11. 11
    Büyüyoruz amk. Yakında mesleğimizi de elimize alacağız. Ne güzeldi ne hoştu eski zamanlar. Çabucak geçmiş amk. Neden büyümek istedik ki. Şurada 5 6 seneye evlenir çoluk çocuk sahibi de oluruz. Sonra saçlar ağarır yavaştan. Torun tombalak derken go to the mezar time. Ne acayip. Aslında hepimiz aynı yere gidiyoruz. Kimimiz gülerek, kimimiz ağlayarak. Ama sonuçta hepimiz nefes alıyoruz ve sonunda hepimiz bir hiç olacağız. Her anın kıymetini bilmek lazımdı. Daha da geç olmadan bilmek lazım
  12. 12
    hem bütün enerjiyi ve eğlenceyi hem de bütün sıkıntı ve çileyi iç içe yaşayabilmektir.
  13. 13
    öfkesiyle 4 köy 2 şehir yakacağım olaylara sadece tamam diyip sessizce evime döndüm; bu büyümektir. üzerine evde kendimi yaktım; bu enayiliktir.