1
grisiyle, soğuğuyla az da olsa nefret etsekte, yine de sevilesi şehir.
2
türkiye cumhuriyeti'nin başkenti.
4
yılmaz erdoğan şiiridir.
"ankara'ya öyle yakışırdı ki kar...
asfaltlar ışıldar, buz tutardı resmi yalanlar."
5
her taşında toplanabilecek anılarımın olduğu şehir.
sokak sokak gezdiğim, yeri geldiğinde herhangi bir sokağında ağladığım yeri geldiğinde yolun ortasında kahkahalara boğulduğum.
kim ne derse desin, benim için en yaşanılası şehir...
kötü anılarıyla da, iyi anılarıyla da.
zaten her şey iyi olursa da sevilmez ki. tuz biber olacak bir yerde bir şeyler.
6
Bende hatırası çoktur kendilerinin.Kızılayı ile meşhur şehirimiz.
7
ayazı donduran şehir. ama türkiye'nin en güzel şehridir. "denizi yok ama ya." diye şikayet edenler ise adriana lima'ya çirkin diyenlerle aynı kişilerdir.
8
"ama bu şehirde deniz yok yeaaa" diyen insanlara karşı inatla sevdiğim şehir. sanki haritada denize kıyısı var gibi gözüküyordu da geldiğinizde olmadığını gördünüz amına koyim. he, biz sizi kandırdık, daha çok insan gelsin diye deniz varmış gibi gösterdik haritada, 4 tarafı denizlerle çevrili dedik.
9
türkiye cumhuriyeti'nin başkenti.
10
nasıl başkent yapıldığına anlam veremediğim hiç bir özelliği ve güzelliği olmadığını düşündüğüm talihli şehir.
11
her köşesinde muhteşem anılarımı barındıran şehir. 7. caddenin kafelerinden taşan şen şakrak insan sesleri, kızılay' ın sokaklarındaki çalgıcıları, konur sokakta bir sanatçı dosta rastlama ihtimali ile arsızca dolaşmayı, sevgili ile gidilen eskiyenide geçmişi yad ettikten sonra Mithatpaşa çorbacısında geceyi sonlandırmayı, hafta sonları sırf kokoreç yemek için Atatürk orman çiftliğine gitmeyi, arkadaşlarla sinemadan sonra dedikodu için tunalı' da mekan arayışı...
uzar gider bu liste ankara' yı sevmek düzeni sevmektir. ankaray'ı sevmek dostlukları, sevgiliyi, kalabalığın içindeki yalnızlığını sevmektir. nefes alabildiğimi, yaşadığımı hissettiğim tek şehirdir. tekrar dönmek umudu ile özlemle anılır senelerdir.
12
fazla resmi olan şehir.
13
insanlarının gri, soğuk, denizsiz, sıkıcı, memur şehri ifadelerinden bıktığı şehir. istanbul'dan daha güzel olmadığını da herkes biliyor, sorun yok.
14
en güzel yanı istanbul'a dönüşleri olan şehir.
15
insanları nedense mutsuz olan şehirdir. hızlı hızlı yürüyüp işlerini çabuk çabuk halledip evlerine dönmek isterler. diğer türlü saat akşam 8-9 sokakların bu kadar boş olması açıklanamaz.
ankaralılar da hayattan zevk almayı da bilmezler fikrimce.
16
etimoloji olarak gemi çapası anlamına geldiği düşünülen;günümüzde türkiye cumhuriyeti geçmişte ise frigyaya başkentlik yapmış hiç gitmediğim ildir kendileri.
17
zor şehir.
bir güzelliği varsa şehir dokusunda kesinlikle değil bu şehrin.
avmler, tokiler, gipgri beton bloklar, ve tarif edilen ortamı mümkün kılan; ceketinin önünnü iliklerken arabadan koşarak inmeyi beceren amcalar ve kendini çok ciddiye alan bazılarıyla dolu burası..
bir güzelliği varsa da muhtemelen insanında vardır bu şehrin.
insanların bu şehirde yaptıklarında (yukarıdaki listeye dönelim) değil diyeceğim. zorlu bir tanım olacak.
ondan zor şehir ankara.
18
arada bir kaçıp kafa dağıtılası parkları ile güzel, kendince gece hayatı olan, havası jilet gibi soğuk ama varlığı ile "iyi ki" dedirtmiş şehrimiz.
19
köyden göçenlerin içine sıçtığı şehir.
21
haluk levent'in 1993 senesinde çıkardığı ilk albümü bu ateş sönmez'den bir parça. ayrıca yollarda albümünde de yer almıştır.
22
şarkılarını sahiplendiğim şehir. sırf şarkıları için angaralı olasım var.
23
soğuk ve gri renklerine sahip olan bir şehir. doğduğum şehir. benim için sadece behzat ç dizisinin çekildiği mekanlar artık. uzak ve birazda melankolik.
24
sabahları soğuktan dişlerinizin birbirine vuracağı günler geçireceğiniz, sakin insanları olan, anıtkabir başta olmak üzere; çeşitli parklarla, meydanlarla ve müzelerle taçlandırılmış bir memur şehridir.
↑