8
bazı tanımlamaları açısından hastalık boyutunda gösterilmesini mantıksız bulduğum olay...
örnek bi tanımlama ile olaya girersek;
olayı tanımlayan durumlardan biri özetle kendi yaptıklarının başkasına etkisini düşünmemesi. yani şimdi bunun neyi hastalık boyutunda? insan kendi hayatından sorumludur bana göre, benim yaptığım bir olayın karşımdakini nasıl etkileyeceğini düşünmek benim için külfettir mesela... herkes hayata karşı kendi gardını almalı... falan filan...
sen kendini başkalarından daha çok sevip, önemsiyorsan hastasın diyorlar kısaca... değişik... kendinden başka herkesi umursayınca da malsın diyorlar örneğin...
neyse efendim bence tatlı bir özelliktir, bu arada ne kadar mükemmel olduğumu söylemiş miydim?*
9
Genç erişkinlik dönemimde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, üstünlük
duygusu, beğenilme ihtiyacı ve kendini başkasının yerine koyamayıp, insanlara uygun
yaklaşımlarda bulunamama ile seyreden bir rahatsızlıktır. Kendilerine yapılan en ufak yapıcı
eleştiri ya da düzeltme, ekleme ve öneri bu kişileri ağır bir şekilde yaralayabilir. Bu durumda
küçük düşmüş, mahvolmuş, ortada bırakılmış hissedebilirler. Bu durumda aniden
hiddetlenip, kırıcı olabilirler. Bunlardan ötürü sosyal ilişkileri bozuk olup başarıları devamlı
olamaz. Benlik saygıları kolay zedelenebilir. Yaygınlığı %2-6 olarak bilinmektedir. Bu
tanıyı alanların %50-75’i erkektir.
10
"hiçbir neden yokken aldatmak" ile ilgili bağıntısını okuyup şaşırdığım rahatsızlık.
bu elemanlarda empati yeteneği olmadığı için, aldatma eyleminin, karşı zihinde yarattığı çökümü ve bu anıların zor silineceğini düşünmezlermiş.
daha önceleri de düşündüğüm, "aşık etme egosu" gibi bişey de varmış bunlarda.
herkes bana aşık olsun, herkesin vazgeçilmezi ben olayım, içlerinden birini seçeyim gibisinden. hani sadece sevişeyim ve bitsin gibi basit bir çapkınlık içgüdüsü değil. skor değil kalbi avlama peşinde bu adamlar. çok tehlikeliler. okudukça yüzlerine tükürdüm.
9-10 karı oluyor bu tür adamların elinin altında. hepsi ile ilgileneyim, hepsini kırmayayım derken beyinleri eriyor. kaçıyorlar sonra. kaçıp gidiyorlar. izleri bulunmuyor. hat değiştirmekten bıkmışlar.
bizim türk sitelerinde bir halt yok pek ama yabancı kaynaklardaki hikayeler çarpıcı.
aldatan bir nkb hastası gelip hiçbir şey yapmamış gibi ilişkiye devam edip, sevgilisinin sorduğu seri sorulardan bile bunalabilirmiş. rahatlığa bak, yok artık.
aslında olayın temeli nkb değil, bipolar kişilik bozukluğuna uzanmış. neden bilmiyorum ama çok sık bipolar lafı geçiyor dış kaynaklarda. incelemek lazım.
sonuçta bunlar bahane hep. fasa fiso. seven adam sadık olur diyerek deli kadir modunda bağlamak lazım.
lazım da, var bu amına kodumun hastalıkları işte.
aslında bu adamlarda sevgi eksikliği varmış. korkuyorlarmış yalnızlıktan. bunlarla yaşamak zormuş. yaşamayan siktirip gitsin çok da fifi demiş bir bilim adamı. bilim insanlarına küfrü yakıştıramadım.
11
Harika bir şey.
Bu müthiş canlılar mesela terapiye gelmiyorlar, tedavi olmuyorlar. Ulan adamlar terapisti beğenmiyorlar.
Şahsıma kırıntılarını bulduğum en sevdiğim örneği ise canım rte olan kişilik bozukluğudur.
↑