kayıt

barış bıçakçı

  1. 1
    incecik ama mükemmel kitaplara sahip bir adam.
    o yazsın ben okuyayım, suratımda eblek bir ifadeyle. sırıtmadan veya kaşlarını büzüştürmeden okuyamıyorsun bu adamı. yazdıklarını mimiklerinde yaşıyorsun resmen. öyle cümleler kuruyor ki kıskanıyorsun. sana ait olsun istiyorsun o cümle. çünkü zaten sana ait bir cümle oluyor o. sana ait bir düşünce, sana ait bir duygu oluyor mutlaka. ve sana ait olan bu hisleri öyle güzel betimliyor ki barış bıçakçı, cümle de senin olsun istiyorsun.
    100 sayfalık kitabı 3 güne yayarak okuyorsun ayrılmak istemediğin için. ben denedim, daha fazla kasılmıyor. en fazla 3 gün uzatılabiliyor. doyamıyorsun. bu sebeple tekrar tekrar okuyorsun, yüzüne barış bıçakçı okumaya has ifadeyi yerleştirip.

    Sinek Isırıklarının Müellifi
    Bizim Büyük Çaresizliğimiz
    Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
    Aramızdaki En Kısa Mesafe
    Veciz Sözler
    Baharda Yine Geliriz
    Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra

    bunlar da kitapları. en pahalısı 14 lira. şiddetle tavsiye ediyorum.
  2. 2
    bugün " veciz sözler " kitabına gözümün erişmesiyle aradan bir iki sayfasını okuyup, etkilenip satın aldığım ve eve gelene kadar yemek yerken dahi elimden düşüremediğim kitabın yazarı. bu gerçekten olmuş, iyi ki varsın.
  3. 3
    (bkz: herkes herkesle dostmuş gibi)
  4. 4
    geçen cumartesi büyük şehir diyerek gittiğim samsun'da koskoca kitap mağazası diyorlar nedir işte ,bulamadım arkadaş bir kitabı bile yok ilif şafak üstüne yağıyor , nedense dokunayım elimle kitap alayım diyerek inat ettim ama havamı aldım döndüm çöplüğüme ,sonra her şey internetten alınıyor bik bik ..

    neyse kısaca ; geç tanıdığım ( hatta 'paranoyak deli' adlı yazarın bir gece vakti başlığını görüp araştırdım, kendisine teşekkürü borç bilirim) tanıdığıma sevindiğim yazarlardan biri oldu, tüm kitaplarını okuyunca edebiyat çerçevemden burnumu uzatırım .

  5. 5
    "Tozlu tavan arasına girmek, eski bir sandığı açmak, sararmış bir defterin sayfalarını çevirmek falan diyorum, beni kesmiyor. Geçmişimizle bağlantı kurmanın tek yolu hatırlamak mıdır? Başka bir eylem yok mu, olamaz mı??

    yazmışlığı vardır bir kitabında..
  6. 6
    bir gün ölmeden gömülme sebebim olacak bu adam. yazdıkları yüzünden nefesim kesiliyor bazı zamanlar. bir insan başkasının beynini nasıl bu kadar bilebilir? bir adamı hiç görmeden yazdıklarından dolayı çok sevebileceksem bu kesinlikle barış bıçakçı'dır. bu adam çok ama çok sevilmeyi hak ediyor.


    "Sinemaya gidiyorsunuz. Sonra başkalarına anlatacaksınız: Aynı kadını seven iki erkek var, kadın önce biriyle, sonra ötekiyle birlikte oluyor, ama adamlar yine de dost kalıyor, filmin sonunda kadın arabayı bilerek köprüden aşağı sürüyor, ikinci birlikte olduğu adamla ikisi ölüyor. Anlatacaksınız, bir kere bile filmlerdeki gibi sevilmeden."

    Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
  7. 7
    "hayat devam eder. bazı çiçekler susuzluğa ve unutulmaya dayanır. Hayat her zaman devam eder, bunu herkes bilir."
  8. 8
    "bir insanı anlamak için onu sevmek gerekir. peki ama sevmek için ne gerekir? işte tam bu noktada nedensizliğin arsız kuşları üzerinize pisler. ciddiyim, bir de bakmışsınız, seviyorsunuz. biri çıkar karşınıza, balkon yıkamanın çok güzel bir şey olduğunu söyler, seversiniz."
  9. 9
    "ev kuşuyduk biz. radyo dinlerdik, çay içip bisküvi yerdik, bu da yetmezdi bisküvimizi çaya batırırdık: gülüşümüzün bütün dişleri tamamdı da gençliğimizin üç dişi eksikti."
  10. 10
    "ama bak, yolun sonuna doğru haklı çıktı dostoyevski. 'her şeyi fazlasıyla anlamak hastalıktır,' demiş ya... ben de hastalandım işte."
  11. 11
    "her şey sabah akşam yağmurun yağdığı bir fransız filmi gibi yavaş ve dokunaklıydı. her şey."
  12. 12
    "on yıl sonra nerede, nasıl olacağız diye düşünüyorum. bilmezden gelmekten ve ismini tekrar tekrar söylemekten başka bir umarım yok."
  13. 13
    Ne anlatayım? Nasıl anlatayım o kadar naif sözlere sahip olan yazarı?
    İlk nasıl geçti, nerde gördüm bilmiyorum ama bizim büyük çaresizliğimiz’i okudum. Bir insan nasıl bu kadar güzel bir kitap yazabilirdi? Bu kadar kısa cümlerlerle nasıl hayatı anlatabilirdi? Kimine sorarsanız aforizma kokuyor kitapları ama değil, aforizma olamayacak kadar kısa cümleler yazıyor.

    “Dünyanın kıldan tüyden şeylerin etrafında döndüğünü bilerek, gülüyoruz.”

    Hep Ankara’da, ODTÜ de okumak istedim. Kardeşim olarak gördüğüm arkadaşımla planımız buydu. O önce gitti, ben gidemedim. Başka yer yazdım, planı bozdum. Ama bu kitapta hiç yaşamadığım o ev arkadaşlığını yaşadım arkadaşımla. Ankara’yı sevdim, Ankara’da sevildim...

    cümleleriyle beni dinlendirdi. Ne zaman yorgun hissetsem, moralim bozuk olsa açıp Barış Bıçakçı kitabı okudum. Hatta artık başka yazar okumakta zorlanıyorum. Neden iki kelimeyle anlatabileceklerini uzatarak anlatıyorlar ki?

    Şu an Ankara’ya gidiyorum. Elimde bir Barış Bıçakçı kitabı ile. Bir gün tanışmak dileğiyle güzel insan.

    “Neden bir de rüya görürüz? Her şey olup bittikten sonra neden bir de rüya görürüz? Karmaşanın, keşmekeşin, hayatın yorucu zenginliğinin içinde eksik kalan nedir ki, uykunun kuytusunda ille de tamamlanması gerekir?”
  14. 14
    Abimin bizim büyük çaresizliğimiz adlı kitabını bana hediye etmesiyle tanıştım kendisiyle baya oldu tanışalı devamında diğer kitaplarını da merak ettim ve iyi ki tanışmıi iyi ki merak etmişim. O incecik kitaplarda ilginç şeyler oluyor arkadaş valla çok hoş. Şimdi de ben bir arkadaşıma hediye etmeyi planlıyorum bence kıyak bi hareket olur böyle böyle büyüyeceğiz sevileceğiz
  15. 15
    seni acayip seviyorum be abi sanki böyle bi ankara sokağında karşılaşmışız seğmenlerden yukarı çıkarken mesela yanlışlıkla göz göze gelmişiz de sen o anda tüm acımı anlamışsın sonra hikayelerinde bana yer vermişsin gibi. her kitabında kendimden bir şey buluyorum sonra da ah be diyorum ah be abi
  16. 16
    hareket etmezsen acı üstünde birikir demiş baya iyi demiş
  17. 17
    çok güzel yazan, tahlil yapan, anlatan ve ankara'yı sevdiren yazar. herkesin kendinden bir şey bulacağı kitapların sahibi.

    (bkz: veciz sözler)
    (bkz: bizim büyük çaresizliğimiz)