5
(bkz: züppe)
küfür anlamında değil bu. gerçekten züppeyiz. ankara mülkiye geleneğinin en net göstergelerinden biridir "züppe".
-- spoiler için tıkla -- mülkiye (ankara siyasal bilgiler fakültesi) bünyesinde 6 tane bölüm vardır. bu bölümler yıllık geleneksel
inek bayramı sırasında birbirleriyle kıyasıya atışır. zamanında, (fakülte istanbul'dan ankara'ya taşındıktan sonra, 1936) icat edilen ve o günden beri de gelenekleşen bu şenlikler sırasında okulun; padişaha boyun eğmeyen şanlı tarihi mizahla anıldıktan sonra bölümlerin birbirlerine demedik şey bırakmadıkları "ferman"lar okunmaya başlanır. geçmişten beri kamu yönetimi öğrencilerinin bize taktığı ismi benimsemiş, çok güzel sahiplenmişiz. "siz züppesiniz"; "züppeyiz var mı? her zaman en genciniz, enerjiğiniz ve havalınız biziz, bundan sonra 'hegemon'yamızı kabul edin" özetiyle geçen diyalog sonucunda okulun içinden kendisine "züppe" diyen birisine *asla* alınmaz uluslarası ilişkilerci. konumuz bu değil.
--
spoiler --
şu normal; okuldayken gerçekten öyleydi. gerçekten de 6 bölümün arasında en ideal seviyede okuma yüküne sahip, en "asil", en süslü püslü ve nerede ne yapılacağını bilen bölüm bizimkiydi. kimse itiraz etmedi sonuçta "züppe" ismine (hoş, etseler nolacak, neredeyse 100 yıllık gelenek. itiraz işlemez). ama acınası olansa, mezun olduktan sonra da "züppe" adına hak vermeye devam ediyorsunuz. benim en büyük şanslarımdan birisi okulum (vurguya dikkat; 'bölümüm' değil, 'okulum'). çünkü eğer bir de türkiye'nin en prestijli ve problem çocuk fakültesinden mezun olmuş olmasaydım, dışişleri bakanı gelse elçilik katibi bile olamazdım (şimdi neyim? tabiki de işsizim).
4 yıllık okul, 6 yılda bitti. deli gibi ingilizcem var, az bi şey ispanyolcam var.gencim. dinamiğim. ama benim mesleğim ne? (buna "uluslararası ilişkilercisin işte" diye cevap vermeyin, gece gece kalp kırmaya gerek yok). ne üretiyorum? üretilen neyi gözden geçiriyorum? kimi gözlemliyorum? neyi satıyorum? hiç.
hiçbir şey arkadaşlar.
yani evet, züppe bölümün züppe mezunuyum. lüks için; sadece diploma sahibi olmak için o kadar gece uykusuz kaldım. bundan **kesinlikle** şikayetçi değilim. ama çok az biliyordum ki, hayat sana istediğin hiçbir şeyi vermemek için çaba sarf ediyor; ve çoğu zaman da o kadar sağlam sarf ediyor ki senin, odanın köşesinde cenin pozisyonunda ağlamaktan başka seçeneğin kalmıyor. devletten dayım yok. olsa bile devletin beni sevmediğini biliyorum. devletin, direk okulumu sevmediğini biliyorum. kısaca dediğim gibi, dışişleri bakanı gelse beni katip yapamaz.
züppeyim evet. ama şu ayrıntı hiç düşünülmemiş; züppe olabilecek kadar kesinlikle zengin değilim.
lanet olası federaller