kayıt

ölmek

  1. 1
    bayılmak değil'miş. ''sen ölmeyi bayılmak mı sandın''.

    çok abartılıyor amk. kötü bir şey olduğundan bahsediliyor. nereden biliyorsun? daha önce öldün mü? şimdi diyecekler 'e sen buna karşı çıktığına göre iyi bir şey olduğunu biliyor olmalısın'. yok canım benim alakası yok. ölümü de normal bir olay olarak değerlendirip aşırı tepki vermemeliyiz düşüncesindeyim. ölümün ardından ne yeşillikler içindeki ırmak kenarında hurilerle takılacağıma, ne de kazanlar içindeyken dirgenlerle yanmayan bölgelerimin çevrileceğine inanıyorum.

    yeniden hayata gelebiliriz. daha önce de gelmiş olabiliriz. şu an belki de 8. kez dünya'da yaşıyorsundur.
  2. 2
    merak ettiğim eylem.
    www.youtube.com/...
  3. 3
    Ruhun bedenden çıkması ve öteki dünyaya gitmesi.
  4. 4
    başlangıçtır.
  5. 5
    kalbin durması sonucu yaşanan durumdur. yaşanan derken yani o an gerçekleşen eylem yani.

    ölen için bir son değil başlangıçmış öyle diyollar, gerçi kim nerden biliyor anlamışda değilim aslında ya hadi neyse.

    geride bırakılanlar için zor olur sadece. özlemek kötü.
  6. 6
    bir kaçıştır hayattan.
  7. 7
    Son durak. Belki de başlangıç noktası.
    Neden inanıyorum diye sorguladigimda kendimi, iki yuzlulugumu ortaya çıkaran korku tüneli...
    Geceleri çokca korktum. Gündüzleri gelmedi pek aklıma. Sevişirken gelmedi. Dut ağacının tepesinde 7 yaşında mahsur kaldigimda dibimde belirdi.
    Kargaşanın dibine vurduğumuz şu hayat denilen senaryonun mutlak ve hazin bitişi ölmek. Bütün duyguların, kalbin ritmik atış hızının durmasıyla rafa kaldırılışı...
    Nasil öleceğimi bilseydim intihara meyilli olabilirdim. Bu bile bir hikmet belki. Yahut düpedüz oyunun en büyük parçası...

    Ölen birini gördünüz mu hiç bilemem... Çoğumuz karşılaştık belki de bir şekilde. Aynaya bakinca görülen suretin bir gun toprağın altina gideceğini bilerek yaşamak da insanoğlunun dayanıklılığı olsa gerek. Oysa içim eziliyor lan bazen benim... Korkmak mi ağır yoksa merak mi egemen bu duyguya? Artik kavrayamiyorum...

    Ilk dedemin ölü bedenini gördüm. Gülümsüyordu. Halinden memnun bir bal mumu heykel edasi vardi beyaz sakalli yuz hatlarinda...
    Sonra abim... Gasilhanede soğumuş bedeni kefenlenirken uyuyor gibiydi. Dokundum yüzüne. Seslendim... Kendi acizliğime dokunup sesleniyordum o an. O yoktu. Biz kendi acimiza agliyorduk.

    Sevdigim herkesi görüyorum simdi. Bakiyorum yüzlerine. Icime bastirarak öpüyorum annemi... Yarın olmayacaklar gibi doymaya çalışıyorum. Ya onlardan biri gidecek yarin, ya da ben gidecekmisim gibi telaşlı seviyorum...
    Böyle bir konu anlik psikolojide terimlenmistir muhakkak.
    İnsanlar bazen düşüyor. Sonra geçiyor. Geçmese olmaz lan. Olmaz.

    Bir otopside ancak ölümün nedeni tayin ediliyor.
    Ölmek bu kadar insanin tabiatinda.
    Asil hikaye hiç bilinmeden yazılıyor.
    Bir gun hepimizin anlayacağı dilde üstelik...
  8. 8
    Uyumak sedece...
    Düşünün ki, ...

    Tamam vurmayın sustum.
  9. 9
    ölmek çok üzücü lan.. ben öleceğimi bilsem korkudan çok üzülürdüm.. doğmak büyük bir şans.. sonsuz evrende akıl almaz tesadüfler sonucu bu gezegende canlılık başlayacak, bunca canlı evrim geçirip bulutlara vuran ışığın estetiğini anlayana kadar evrim geçirecek, sonsuz sayıda dizilimden oluşan dna'da sıra sana gelecek, doğacaksın, sonra öleceksin?!?!? delirmemek işten bile değil.. gerçekten ölmek istemiyorum..
  10. 10
    Gerçekten öleceğinizi hissettiğiniz zaman düşünmeye başladığınız şey.

    Mesela empati yapın. Bir hastalığa yakalanmışsınız, ve iyileşme ihtimaliniz yok. Bu hastalık sizi öldürecek. Elinizden gelen her şey sadece bir kaç sene daha yaşatacak sizi belki...

    Bu empatiyi çoğunuz yapamazsınız bile. Çünkü ölüm, o haberi aldığınızda gerçekten gündeme gelir beyninizde. Biri size, şu kadar ömrünüz ya var ya yok. dediğinde bir tuhaflık olur. İnsanın inanası gelmez. Halbuki ne güzel yaşıyorduk işte... Bir sürü hayalin planın falan da olabilir en kötüsü o. O hayalleri paylaştıysanız birileriyle, o hayaller o birilerine acı verir sadece siz ölmeye yaklaşırken. Başka bir manası da yok.

    Keşke ölmek zorunda olmasam diye bile düşünür insan. Yarım kalan bir şey muhakkak olur. Hani her ölüm zamansızdır derler ya hakikatten öyle. Hele bir de gençseniz hiç çekilmez bu düşünceler.

    Bir süre sonra alışır kendinizden vazgeçer geride kalanlara üzülmeye bile başlarsınız. Halbuki nafile, yeterli uzunlukta bir süre sonra o geride kalanlar sizi tebessümle, ya da yaşlı gözlerle anacaklar ve hayatlarına devam edecekler. Başka evlatlar sevecek, başka adamlarla sevişecek, başkalarına kardeşim diyecek başka insanlarla eğlenecekler. Hatta en şiddetli kavgalarını bile başkalarıyla yaşayacaklar. Onlar için kısa süreli bir sorun oluşturacak ölümünüz.
    Yine de o üzüntü hoş değil. Ne ölecek birinin geride bırakacağı biri olmak ne de ömrünün kısa bir bölümü kalmış ve hızla tükenmekte olan biri olmak.
  11. 11
    Şöyle bi düşündüm de belki o kadar kötü değildir.

    Belki bir papatya olarak yeniden doğarım, en sevdiğim kitabın en güzel sayfasında kurutur orda unuturlar.
  12. 12
    yalnız ölmek diye birşey söylemiyor, bir insan yalnız ölmez. illaki kapıda oynayan çocukların sesini duyuyordur en kötü kuşların cıvıtlısını duyar ve yalnız olmadığını anlar. öldükten sonra yalnız olursun karnının üzerine bıçak kondupunda oda da karınların, adamların senin etrafımda ağlaştıkşarını duyup cevap veremediğinde anlarsın yalnız olduğunu. küçük bir çocupn varsa onun bile başına gelmesine izin vermezler o oda da görmemesini isterler, sen daha da gitmiş olursun dünyadan.

    aq dönüp bi oludum cümlelerim kötü olmuş ilk okul öğrencisi cümlesi gibi bende yarıda kestim siz tamamlayın.
  13. 13
    bir canlının hayatının son bulması.

    elbet bir gün tadacağız ölümü.
    sanırım dünyanın en adil tarafı herkesin bir gün ölecek olması.
    konuşurken bile içimizi ürperten bir şey. olacağını bildiğimiz, ama sürekli olmayacakmış gibi yaşadığımız.
    bizi bu dünyadan, sevdiklerimizden, sevmediklerimizden, endişelerimizden, korkularımızdan, umutlarımızdan kısacası her şeyden ayıracak şey.

  14. 14
    Bazılarının bayılmak zannettiğidir.
  15. 15
    ölmek istiyorum evet ölmeden önce o hissin nasıl bir şey olduğunu bilmek istiyorum çok merak ediyorum ölümü.
  16. 16
    (bkz: Form değiştirmek)
  17. 17
    Tanrının müthiş fikirlerinden sadece biri.
  18. 18
    İstiyorum. Bitsin her şey. Yok olayım, kaybolayım. Hiç var olmamış gibi.
  19. 19
    Ben ölmek istemiyorum. Ölmekten başka bir şey düşleyemediğim için. Henüz.
    Yani yaşamda bir anlam bulamıyorum. Çünkü olduğuna inanmıyorum. Bu onu etkiler mi?
    Bilinmez.
    Yaşam anlamsızsa ölüm daha da anlamsız. Benden önce söylenmiştir bu cümle. Hatırlamıyorum.
    Sıkışmış hissediyorum anlayacağın. İkisi dışında seçeneksiz kalmak canımı sıkıyor. Bir ötesi olmalı. Keşfedemediğim...
    Bilmiyorum. Bilmemeyi sürdürüyorum.
  20. 20
    bir ömür sürer de son raddesine geldiğimizde mi can veririz?

    böyle bir soru gördüm. olabilir.

  21. 21
    Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!
    Düşüncemizin katlanması mı güzel,
    Zalim kaderin yumruklarına, oklarına,
    Yoksa diretip bela denizlerine karşı
    Dur, yeter! demesi mi?
    Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız
    Bitebilir bütün acıları yüreğin,
    Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
    Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü!
    Çünkü o ölüm uykularında,
    Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından,
    Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
    Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden.
    Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
    Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
    Sevgisinin kepaze edilmesine,
    Kanunların bu kadar yavaş
    Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.
    Kötülere kul olmasına iyi insanın
    Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
    Kim ister bütün bunlara katlanmak
    Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek.
    Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
    O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
    Ürkütmese yüreğini?
    Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
    Çektiklerine razı etmese insanı?
    Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
    Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
    Yürekten gelenin doğal rengini.
    Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
    Yollarını değiştirip bu yüzden,
    Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
  22. 22
    İstenen, beklenen, özlenen...
  23. 23
    kendimi bugünlerde çok yakın hissetiğim olgudur. zaten bundan 2-3 sene önce bir yerlerde veya bir anda ölmüşüm de kalitesiz bir yaşam evrenine tekrar fırlatılmış gibi hissediyorum. hani filmlerde olur ya, devletler idam mahkumu katillere kanun dışı casusluk yapması karşısında af ihsan eyler. sanki bana da 2-3 sene önce birisi bir yerlerde bir anda sonsuz bir yok olmak mı yoksa neye elini atsan kuruyacak lanetli bir yaşam mı diye sormuş ve ben ikincisini seçmiş gibiyim. anlaşmadan ivedilikle ve bir an evvel caymak istiyorum. çok yoruldum.

    çalıştığım hastanede her gün bir kaç defa morga korkunç şekilde sarılmış götürülen ex'ler görüyorum. asgari ücretli gencecik ve olaya oldukça yabancı temizlik görevlileri taşıyorlar. büyük çelişkide kalıyorum bu durumlara tanık oldukça. gerçekten her birimiz başlı başımıza bir dünya mıyız yoksa etle beslenen ve süresi dolunca kapanan birer et parçaları mıyız? sanırım her birimiz değerli bir dünya olsaydık kapandığımızda asgari ücretli bir temizlik görevlisi soğuk çöplüğe atıp gitmezdi bizi. o esnada yakınların yukarıda sinir krizleri geçiriyor. daha sakin olanlar evrak falan imzalıyor. şüphesiz ki temizlik görevlisi ona fazladan iş çıkarttığın için sövüyor.
    oysa ben gerçekten kısa bir ömürde dünyanın güzel bir parçası kadar güzel yaşamıştım. neyse çok eskidendi. 2-3 sene evvel. son 2-3 senede de çok güzel düşler kurdum. nice ünlü mimar kuramazdı öyle güzel düşleri. ince ince işleyemezdi her yerini. bir kaçının temellerini bile atmıştım. elimde kaldı hepsi.
  24. 24
    Şu anda her türkiye insanın en büyük isteklerinden biri bu isteği budur.
  25. 25
    Her canlının tadacağı gerçek, evet. Ne mutlu sadece Allah'a kul olarak ölenlere, iyiliği ve fedakârlığı karşılıksız yapanlara.
    • Ya bizler yoksan zen şizofrensem ve biz hayallerinsek.