kayıt

bebek

  1. 1
    * *

    istanbulun bir semti.
  2. 2
    yeryüzündeki en güzel varlık.

  3. 3
    canlı yavrusu. kendi kendine bakamayacak ve hayatta kalamayacak kadar aciz ve gerekli yeteneklerden mahrum olurlar.
  4. 4
    vahşi olan doğanın devamı için gerekli olan canlının ilk yaşam evresi.
  5. 5
    (bkz: bebek badem ezmecisi)
  6. 6
    insan yavrusuna doğduğu andan yürüdüğü ana kadar verilen isim.

    insanların en tatlı oldukları dönem.

    hele yenidoğanlar var ki... allahım allahım.
  7. 7
    dünyaya geldiği ilk andan belli bir yaşa gelene kadar savunmasız ve aciz olarak kalan, canlı türlerinin içinde yavruların en güzelidir.

    bebek anne karnında konuşulan her şeyi belli bir erginliğe eriştikten sonra duyar. dolayısıyla doğduğu andan itibaren annesini babasının ve varsa kardeşlerini tanır. göz perdesi henüz kalmamış olan yeni doğan duyduğu sesleri ayrıştırır ve kimin annesi kimin babası olduğunu anlar.

    yahu çok tatlı bunlar. 2007 yılında ben 18 yaşındayken dünyalar tatlısı kardeşim doğdu. ablam ben babam halam doğum hanenin kapısında kalplerimiz küt küt atarak bekliyoruz. küveze koydular ona kapı hafif aralıktı, hepimiz bağırdık sessizce "deniz" diye o küçücük minnacık kafasını bize doğru çevirdi sonra uyudu meleğim.

    ikinci öğretim okuyordum ben ünide ailesinin yanında okuyan şanslılardandım. dolayısıyla kahvaltısını ben yaptırıyordum denizin öğlen yemeklerini de hazır edip gidiyordum. annem hemşire benim söylemeyi unuttum.

    her şeyiyle ben ilgiledim, parka götürdüm altını aldım yemeğini yedirdim yani demem o ki küçük annesi oldum onun.

    o melek gibi çocuk şimdilerde azılı bir canavar oldu asfsas yastık savaşında deviriyor ablasını eşşek sıpası tam bir eşşek sıpası.

    bebekler sizi koşulsuz sever, ve sizden de koşulsuz sevgi bekler. duygulandım. ağlamadan gideyim.
  8. 8
    adıyaman'ın merkez ilçesine bağlı köy.
  9. 9
    3-5 tur atılan, olmadı bir de sigara yakılan semt.
  10. 10
    www.kadinbebek.com/...
  11. 11
    aksaray'ın merkez ilçesine bağlı köy.
  12. 12
    izel'in unutulmaz şarkısı.

    www.youtube.com/...
  13. 13
    izel'i çelik ve ercan'dan ayrıldıktan sonra patlatan şarkı.
  14. 14
    denince akla ilk gelen.

    i.imgur.com/...
  15. 15
    Kürşat özlerini açtığında annesinin gülümseyen suratını gördü. Her sabah görüyordu bu gülümsemeyi. Canını sıkmaya başlamıştı artık. Çaresi yoktu pek büyümeyi bekleyecekti. Kendi kendine kalkacağı yaşa gelince bu eziyetten kurtulacağını umuyordu. Bunları düşünürken annesi " Uyandın mı çeeeen. Benim oğlum uyanmış yeyim ben onu , vıyyyyyyyy " dedikten sonra Kürşat'ı kucağına aldı. " Lan bi sabah da saçma salak sesler çıkarma" demek istedi Kürşat. Ama kendisi bir yaşında olduğu için söyleyebildiği tek şey "eppe" oldu. Bu salak sesi duyunca annesi tekrar gülümsedi.(Ebeveynler çocukların çıkardığı her şeyi sevimli ve tatlı bulurlar, osuruk sesi dahil.) "Acıkmıştır benim tosunum" dedi sonra. Çocuğu emzirmeye başladı.
    "Lan doydum doydum boğacan mı beni kadın? Süt içe içe hayvan gibi oldum zaten. Kız kardeşinin otuzbirci oğlu toraman olmuş bu ya diyo.Bi büyüyeyim taalukatını s.kicem onunda.Bak hala ağzıma uzatıyo memeyi. İçmeyeceğim süt ,istemiyorum. Zaten sebebini anlamadım acayip gaz yapıyo sütün. Motor yağı falan mı içiyosun anlamadım ki? ". Tabi bu cümlenin annesinin kulağına giden şekli " tapa" oldu. Annesi "Oğluşum doymuş, aslan oğlum benim." dedikten sonra beşiğe yatırdı Kürşat'ı. Önüne de oynasın diye birkaç oyuncak koydu." Dişlerimi kaşıdığım şeyi versen hafız ".Annesi ilginç bir şekilde ısırılan oyuncağı verdi. Sonra da alt komşusunu aradı. " Kız bugün altın gününe geliyorsun dimi? Bende toplanıyoruz , Ayten ablanın oğlu sınava hazırlanıyor bu sene. Ders çalışacakmış evde....." Kürşat'ın kan beynine sıçradı. Altın günü iyiye işaret değildi. Altın günü gürültü , kokulu yaşlı teyze, daha az kokulu ve daha az yaşlı teyze, bunların pek de güzel olmayan kızları, kısır yemek ve bu kızlarla muhabbet kurmak için gelmiş iki tane ergen ve en kötüsü 4 yaşındaki şımarık veled demekti. Annesini durdurmayı çok isterdi ama altın gününden kaçış yoktu. Daha önce ağlamayı, kusmayı ve sıçmayı denemişti ama bunlar onun yaşındaki biri için normal olduğundan annesi hiç iplememişti. Çaresiz , altın günün bitmesini bekleyecekti.

    Kapı çaldı , ilk misafirler gelmişti. İşin kötüsü ilk misafirlerin küçük çocuk ve annesinin olmasıydı. Anneler hoş geldin muhabbetleri yaparken çocuk koşarak Kürşat'ın yanına geldi. Sevmeye başladı ama fazla sıkıyordu. Kürşat canı yandığı için bağırmak üzereydi ki çocuğun annesi durumu fark etti. " Doruk gel bakıyım buraya. Küçük o canı yanar oğlum, sen sevme uzaktan bak." Doruk annesine baktı." Büyünce ben onun abisi olacağım dimi anne?" . Annesi başıyla onayladı. O sırada Kürşat "Y.rrağımı abim olursun bu mallıkla kıtlarlar seni." diye düşündü. O bu düşüncelerle uğraşırken Doruk'un annesi "Kız pis bi koku var" dedi. Doruk hemen atladı " Çocuk altına yapmıştır?" Kürşat Doruk'a baktı ve Doruk'un yüzündeki ifadeden her şeyi anladı. "Piç seni, sen osurdun dimi lan. Söylesene!"diye düşündü . Annesi "Ben değiştiririm bir ara onun altını" dedi. "Vay vay vay, anneye bak. Demek hakikaten ben sıçsam pişik olana kadar bekleyeceksin. Sırf bu lafın yüzünden emerken memene kusucam!." Bu cümleler ağzından saçma sapan sesler olarak çıktığı için kimse Kürşat'ı iplemedi. Kapı tekrar çaldı. İçeri iki genç kız , onların annesi ve anneannesi girdi. Kızlar hemen Kürşat'ı sevmeye başladılar. "Kim ne derse desin kızlar güzel kokuyor hacı" diye düşünürken kızların onu sevmesine izin verdi. Tam keyfini çıkarıyordu ki korktuğu başına geldi. Yaşlı teyze metroda boş yer bulmuşçasına ona doğru geliyordu. Genç kadınların etrafındaki parfüm kokusu gibi teyzenin etrafındaki ter ve sabun kokusu da ondan önce ilerliyordu. Yaşlı kadın Kürşat'ı kucağına aldı. " Gııız pek tatlı bu maşallah" dedi. Kürşat kadının yüzüne" Teyzecim senin de mi altını değiştirmiyorlar. Ne bu koku?" der gibi baktı. Annesi, yüzündeki ifadeyi yanlış anlayarak" Acıktı o mamasını yedireyim ben onun " dedi. Kürşat kokuyu falan o anda unuttu. Günü daha kötüye gidemez diye düşünürken bir anda ortaya millupa laneti çıkmıştı..

    Yarım saattir annesi çocuğa millupayı yedirmeye çalışıyordu. "Yemezsen Doruk yer bak " lafının üstüne " O yesin anasını satayım zaten onun beyninin gelişmesi lazım. Tipine bak salağın." demek istedi. Annesinin verdiği son kaşığı da tükürünce nihayet çocuğun tok olduğunu anladılar. Annesi Kürşat'ın ağzını hayvan gibi sildi. Kesmedi yüzünü de sildi. Sonra biberonun içine su doldurup bebeğin eline içsin diye verip misafirlerle ilgilenmeye başladı. Bu sırada Kürşat'la ilgilenen kimse olmadığı için çocuk hayatta en sevdiği şeyi yapmaya karar verdi. En çok keyif aldığı şeydi bu. Gözlerini sabit bir noktaya dikip altına s.çmaya başladı.( Bir yere dik dik bakmadan aynı tadı vermiyordu s.çmak. )İyi gelmişti. Annesi gelip altını değiştirdi. Sonra da uykuya dalması için beşiğine koydu. Normalde o uyuyana kadar başında beklerdi ama misafirler olduğu için bu mümkün değildi. Kürşat'ın çok uykusu gelmişti zaten annesinin varlığı yokluğu umurunda değildi pek.
    Rüyasında dev bir meme gördü. Çok fena acıktığını hissetti. Memeyi emmeye çalışıyor ama bir türlü yakalayamıyordu. Emeklemekten yorulmuştu. Birden meme Kürşat'a doğru döndü. Çocuk memeye doğru emekledi ve emmek için uzandı. Sonra yüzünü buruşturdu, kötü kokuyordu. Meme ona bakıp "Maşallah!" dedi gürültüyle. Ter içinde uyandı. Yaşlı teyze gözlerini dikmiş ona bakıyordu. Rüyasındaki kokunun ve sesin kaynağı belli olmuştu. Uyandırıldığı için sinirlenmişti , ağlamaya başladı. Annesi Kürşat'ı pişpişledi(Pişpişlemek :bebeği uyumaya teşvik etmek için uydurulmuş bir söylem).Bir yandan da çocuğunu uyandırdığı için yaşlı teyzeye kötü kötü bakıyordu. Çocuğu sakinleştirip tekrar yatırdı. Kürşat emebileceği memeler görmek umuduyla tekrar uykuya daldı.

    Bu kez uyandığında midesi bulanıyordu." Midem sirke gibi olmuş" diye düşündü. Misafirlerin olmadığını fark etti ev önceki haline göre çok sessizdi. Annesi yan odadan Kürşat'ın yanına geldi. Uyanık olup olmadığını kontrol ediyordu. Çocuğun gözlerini açık görünce onu kucağına aldı ve emzirmeye başladı. " Sağ memenin sütü daha güzel. Bilim adamları bunu bir araştırsa da insanlar farkına varsa. " diye düşündü Kürşat. Düşünürken bir yandan da açlığını gideriyordu. Doyduktan sonra çok rahat hissetti kendini. Uykusun almıştı karnı toktu ve altı değişmişti. Keyfine diyecek yoktu. Annesi önüne birkaç oyuncak koydu ve misafirlerden arta kalan bulaşıklarla uğraşmaya başladı. O sırada anahtarın kilidi açma sesi duyuldu. Kürşat'ın babası gelmişti. Her baba gibi eve gelince televizyonun karşısına oturup uyuyakalana dek izlemeye başladı. Kürşat babasına gidip " Hacı dayı dünya kupasını açıversene ya benim kupon vardı maça bakıcam. Gerçi yaşım tutmadığı için oynayamıyorum ama hazırlık oluyor" dedi. Babası gülümseyerek çocuğu kucağına aldı. "Pipin nerde göster bakıyım." . Kürşat "Amma meraklısınız pipiye arkadaş , baba mısın liseli misin belli değil. Amcama gösterip duruyorum onda yok da nasıl bir şey bilmiyor herhalde. Geçende el hareketlerini öğretmeye çalıştın. Hayır, biliyorum da elime komutu gönderemiyorum bir yaşındayım daha. Saçma sapan işlerle uğraşıyosun kazık kadar adam." diye düşündü.
    Yatma vakti geldiğinde annesi Kürşat'ı beşiğine koydu. Annesi ve babasıyla aynı odada kalmaktan nefret ediyordu. " Yataktaki muhabbetlerinizden, senin "başım ağrıyor"larından babamın "seni özledim"lerinden sıkıldım. Daha demin bana pipini göster diyen adam şair oluyor yatakta. Ben senin halvet olmana izin vermem baba. Zaten dünya kupasını da açmadın ayrı bir kılım sana. Tam uykuya dal ağlıycam bekle sen ." Saat 1. 30da bir ağlama sesi duyuldu. Babası kalktı uyusun diye çocuğu evin içinde gezdirmeye başladı. Kürşat'ın gözleri fal taşı gibi açıktı, uyku belirtisi yoktu. Cin gibi bakıyordu babasına. Sonra bakışlar sabitleşti. Adamın burnuna pis bir koku geldi..
  16. 16
    daha küçükler bir şeyden anlamazlar dememize rağmen bizleri şaşırtan küçük insanlardır. Az önce yeğenimi severken geri zekalı dedim. Çocuk 1 yaşında. Ağlamaya başladı. Yerim ki.
  17. 17
    acil servis'in zirvede yer alan şarkısı.
  18. 18
    (bkz: Gereksiz varlık)
  19. 19
    (bkz: hira bebek)
  20. 20
    bir duman şarkısından daha fazlasıdır.
  21. 21
    insanın en masum hali.

    pbs.twimg.com/...
  22. 22
    insana sevimli gelirler. nedenini hep düşünmüşümdür. acaba bu kadar sevimli olmalarının sebebi aslında hiçbir şekilde bize zarar veremeyecek olmaları mıdır ya da bakılmaya muhtaç oldukları için bakacak olan bizler bakarken sorun yaşarsak diye tanrı onları bilerek mi sevimli yarattı? Tüm canlıların bebekliği sevimlidir derler. bu kadar sevimli olmalarına rağmen hala çöpe atılan cami avlusuna bırakılan hatta tuvalete atılan bebekler acaba sevimli olmasalardı daha kötü şeylere mi maruz kalacaklardı?
  23. 23
    i.hizliresim.com/...
  24. 24
    i.hizliresim.com/...
  25. 25
    benden sebepsizce korkan insan yavruları. Ne buldu anlamıyorum, farkında olmadan yanlış bir şey yapmadığıma eminim. Benden iki metre uzakta. Yanına yaklaşmadım, oyuncağına dokunmadım, hareket de etmedim. Hiç bir şey yapmadım. Oturup telefonda yazışıyorum sadece lan. Göz teması bile kurmadım. Bana bakıp ağladı..

    Telepatik olduğu için midir, diye düşündüm. Belki de ondandır. Abaza ya da fesat biri değilim. yine de aklımdan geçen şeylerin videosunu yapsalar, bazıları bunu göreceli olarak korkunç bulabilir.

    bilmiyorum.