kayıt

kezban

  1. 1
    kürklü manto mini etek veya tayt altına da ugg giyinen kadındır.
  2. 2
    genel tutum ve davranışlarından ötürü bu yaftayı yiyen kızlardır. suç ne yazık kendilerindedir. ekürisi için (bkz: kamil)
  3. 3
    kendine bakmadığı halde burnu en kalkık kızdır.
  4. 4
    bu adlandırmaya tabi kızlardan bende pek hazzetmeme rağmen, bu ''kezban'' lafından da pek hoşlanmıyorum nedense. şu sıralar her yerde kullanılmasından dolayı olabilir.
  5. 5
    popüler kültürün kızları kötülemek için devşirdiği manası pek hoş olmasa da vakti zamanında oldukça kullanılan bayan ismidir.
  6. 6
    yurdumun erkeğinin ulaşamadığı ciğere murdar demek yerine tercih ettiği kelime aynı zamanda bir isimdir.
  7. 7
    boş bir özgüven nasıl depolanır sorusunun vücut bulmuş halidir şu bana yazdı bu bana yazdı selçuk beni seviyo nekadar güzel bir popom var tanrım yakışıklı olsun parası olsun kaslı olsun hmmm zeki olsun arabası olsun yatı olsun katı olsun belki düşünürüm ozaman. üstünede 100 gram leblebi verim mi abla ?
  8. 8
    (bkz: o ben oluyorum)
  9. 9
    kekonun karısı
  10. 10
    fiziksel özelliklerden ziyade, genellikle bir yaşam biçimini ifade eden sözcük.kezban, kelime anlamıyla aşağılayıcı bir anlama gelmez.dış görünüşten ziyade kadınların tercihleri,düşünceleri ve eylemleri sonucunda ortaya çıkar.özellikle aileden gelen düşünce yapısı ve yaşam biçimi, türk kadınlarının çok büyük bir çoğunluğunun kezban birer kadın olmalarına sebebiyet vermiştir.kezbanlık, genellikle duyguların çok yoğun yaşanması,en basit olaylarda verilen aşırı ve anlamsız tepkiler ile olayları rasyonel olarak değerlendirememe şeklinde gözükür.özellikle türkiye gibi insan ilişkilerinin yozlaştığı,önyargıların hüküm sürdüğü ve ilişkilere yön verdiği ülkelerde,kezbanlığın en ağır seviyeleri gözlemlenebilir.huyuna gidildiğinde oldukça sempatik ve sevimli gözüken,sohbet edilebilir bir hale bürünen kezbanlar,onları gördüğünüz anlarda değil,göremediğiniz(muhtemelen günün 18 saati telefon başında olmak kaydıyla) anlarda güçlerini sonuna kadar kullanırlar.bir diğer kritik durum ise kezbanların büyük çoğunluğunun hobileri,zevkleri ve moda anlayışları kendilerine ait değildir.kendi dünyalarından gözlemledikleri ve hayranlık duydukları kişi ve konulara büyük bir sahiplenme içine girerler ve bu zamanla onların kişisel zevklerini oluşturur.kezbanların hayata karşı çok sınırlı bakış açısına sahip olmaları, milyonlarca erkeğin rüyalarını süslemeye devam edecekleri gerçeğini değiştirmez.
  11. 11
    kezban liselerde sayısı yeterince fazla olan bir kesim kız.
  12. 12
    anlam kötüleşmesi oluştu bu isimde. anneannemin adı kezban, ama insan yaftalamayı marifet sanan bir kesim yüzünden toplum içinde söylediğim zaman sürekli serbest çağrışımlara sevk ediyor insanları. gereksiz ve yanlış bi tutum. şurada girilen entyler içinde bile bi kişi adamakıllı tarif edememiş. işinize gelmeyen her durum/koşul için yapıştırın kezban sözünü bakalım...

    kimine göre kürk/ugg giyen kadındır kezban, kimine göre de giymeyen...
  13. 13
    her kızda vardır biraz kezban potansiyeli. ama bu, sırf kızdan kaynaklanmamakta. erkekler artık bir kızda hoşlanmadığı bir şeye denk gelsin yapıştırıyor kezban yaftasını. kızın bir hareketini anlamlandıramadı mı veriyor kezban temalı ayarını. öte yandan bu kezban muhabbeti günbegün ayarsızlaşmakta. sözlük yazarı olmanın yaygınlaşmasıyla birlikte kezban kelimesi daha da yayıldı dilimize. sizce de sıkmadı mı artık yahu?
  14. 14
    (bkz: oha rsmn ywşadı.s.s )
  15. 15
    cem yılmaz'ın fundamentals gösterisinden sonra çıkmış olan ergen kız tabiri.
  16. 16
    (bkz: yeni başlayanlar için 10 adımda kezban olma rehberi)
  17. 17
    imgim.com/...
  18. 18
    akla ilk tribi sonra trip smile ı .s yi getirir.
  19. 19
    farsça "ev hanımı" anlamına gelen "kedban" kelimesinden dilimize geçen isimdir. arapça "yalanlayan" anlamına gelen "tükezziban" kelime ise bir bağlantısı yoktur.
  20. 20
    (bkz: kezbanus)
  21. 21
    kezban; zannedildiği gibi gösterip vermeyen ya da yüz vermeyen ya da çirkin kız demek değildir. Dünyanın her yerinde; kadın-erkek ilişkilerinde özellikle genç yaşlarda hissedilen arz-talep dengesizliğinden dolayı kadınların tripleri kaprisleri ve en sonunda da bizim babayı almamız bir klasik haline gelmiştir. Buna karşın; batılı ülkelerin cinsel açıdan daha hareketli insanlar barındırdığı da yadsınamaz bir gerçek. yalnız bu cinsel atraksiyonların ya da flörtleşmenin, arkasının gelmesi ya da karşılıklı bir aidiyet hissi söz konusu olması durumunda ise; aynı kız tripleri o ülkelerde de çekiliyor; bizim hem cinslerimiz tarafından.

    bütün bunlarla birlikte; kezban cinsinin doğal yaşama alanlarından birinin; özellikle toplumsal baskı ve insanların doğu kültürü ile batı kültürü arasında sıkışmış olmasından ve gözlem yapacak daha çok şans bulabildiğimden dolayı; Türkiye olduğunu söyleyebilirim.

    peki kezban tam olarak ne oluyor ya da bu sıfatı hak edecek ne yapıyor farklı olarak ? örneğin ergen ile kezban arasında da çok ince bir çizgi vardır onu nasıl ayırt edebiliriz ? öncelikle kezbanın tek bir tür olmadığını nacizane belirtmek zorundayım. ergenlik bir dönem hali, hormonal dengesizlik karakter oturmaması sorunu iken kezban ergen gibi aramaz o artık kezbanlık üzerine bir kimlik inşa etmiştir. bu durum psikologlar arasında da kimlik inşasının böylesine çarpık olması durumu ile hastalık arasında bir fark görmeye itmiştir. kimlik inşası durumu; çok zorlu ve sıkıntılı bir hasta-doktor ilişkisi yaşanacağının işaretidir, çoğu zaman minumum hasar ile hasta taburcu edilmeye çalışılır. işte tedavisi kolay olmayan kezbanlıkta; belli başlı özellikler aşağıdaki gibidir.

    - kültürel kezbancılık : bu arkadaşlar doğu-batı sentezinin en güzel örneklerindendirler. hayatlarında arkalarını yasladıkları hiç bir temeli olan düşünsel-duygusal kalıp yoktur. biraz ondan biraz bundan alıp kafalarında karman çorman etmişlerdir. bunun iyi bir şey olduğunu düşünenlere şunu söyleyeyim; bir konuda bir şey iddia ederken dayandığı bir argümanı başka bir şeyde red ederken o insan hakkında ne düşünebileceğinizi tasavvur edin ve sizin ona bunu söylediğinizde kabul etmeyişini, her iki tarafa da yaranmaya çalışan oynak dönek tiplerden oluşunu ... işte bu tür; size gösterdiği yüzünden bambaşka biridir ve ne yazık ki siz ilişki kurarken belli bir duygusal yatırım yapmışken bu yüzle tanışırsınız. ne kadar mücadele ederseniz edin zihninizde oluşan hayali gerçekte kucaklayamazsınız... tam bir vakit, sinir kaybı.

    - ben güzelim, en değerliyim ve onun dışında hiç bir şeyin önemi yok tipi kezbancılık (bkz: benim amım var) : sürekli ilgi bekleyen ayakkabı, çanta, elbise, makyaj eşyaları, iphone'u, kuaförü ve belki unuttuğum 1-2 kavram dışında yaşamayan kezban türüdür. hemen hemen hiç bir konuda bir fikir edinme başkalarının düşüncelerini öğrenme zahmetine girişmemiştir. çünkü bu hanım kızlarımızda kadınlar için hem bir lütuf hem de bir lanet olan ortalama üstü bir albeni, cazibe vardır. bu fiziksel özelliği zaten cinsel anlamda bir çöl olan ülkemizde bütün erkeklerin hayatları boyunca onları hep yoklamasını da beraberinde getirmiş ve kızcağızı; şımarık, herkese üstten bakan, kendisini çok önemli gören bir kafaya ulaştırmıştır. bu kızlarımız dizilerde karikatürüze edildiği gibi oha filan oldum yani diye konuşmayabilirler. elbette onlardan da var ama çok dar en marjinal grup içlerindeki * mesela son derece zeki belki belli ölçüde genel kültür sahibi bile olabilirler ama siz gözlerinden tavırlarından nasıl ben merkezli nasıl derinlerde sürekli ilgiye aç, muhtaç olduğunu görebilirsiniz. yaptığı her şey alıştığı şeyin devamı içindir.ve belli başlı kavramları ezberlemiş hayatını bu basit yüzeysel yasalara göre yaşarlar, bu yüzeyselliğin sığlığın sebebi aşırı ilgi ve kendisine geçilen imtiyazlar sonucu olgunlaşamamış kendisini var edememiş bir benliğin bir türlü bu dünyadaki derin meseleler ile mücadele edebilecek kıvamda olmamasıdır. sıkılır, boğulur, bunalır ... en entel görüleni dahi tatlı bir edebiyat sohbeti ortasında hemen çevresindeki kızlarla ilgili ucu kendine dokunan bir aşk hikayesine bağlamayı bilir ya da bir şekilde muhabbeti kendisine ait bir probleme dayar çünkü aslında o orada sadece o konuşulsun istiyordur. siz konuştuğunuz, ilgilendiğiniz anda da tuzağa düşer; gözünde hepsi aynı ya hepsi bana hayran a terfi edersiniz hayırlı olsun.

    zaten sizi; dünyanın en karmaşık en anlaşılmaz varlığı olan kadınlar içerisindeki "üstkadın" olarak sadece fiziksel ya da davranışsal biçimde "analiz" etmiş, yeryüzündeki en basit canlı gördüğü erkek türüne ait olduğunuz için baştan sınıflamıştır. işin komiği sahip olduğu her teknik imkan ve neredeyse kullandığı her tasarım erkeklerin ellerinden çıkmadır. Geçmişte yaşadığı bir kuyruk acısı filan varsa o şahsa benzer bir kaç özelliğiniz için sizinle sırf intikam almak ya da ego beslemek amacıyla biraz muhatap olabilir. onun dışında selam almayabilir, mesaja cevap vermeyebilir, her yardımı bekleyip, hiç yardım etmeyebilir, işine gelirse var olursunuz işine gelmezse varlığınızı unutabilir ...

    - ön ödemeli ya da kredi kartı kezbancılığı : allah düşman başına vermesin en tehlikeli türdür. hani kolpaçino'da para ile ilgili bir tirad var ya "...acısı öyle bir koyar ki..." diye bahsedilen işte aynısını siz maddi ve manevi anlamda bu kızda yaşarsınız hem cebinize giren buldozer ile tanışır hemi de söğüşlendiğinize enayi yerine konduğunuza; kız görmemiş, saf, salak durumuna düştüğünüze yanarsınız tam bir rezil durum anlayacağınız.

    girişten bir fikir edindiyseniz zaten tahmin etmişsinizdir. hepimizin hayatına bir dönem girmiş bizi batırmış belki aylarca kredi kartı borcu ödetmiş bu tür işveli, alımlı hanım kızımız ve genç erkeklerin "sevgilim tabi alıcam" kafasından bir güzel yararlanan örümcek kadın gibi bir türdür. en önemli özelliği; kadın-erkek şeklinde kafasında kurguladığı dünyada ki tek gerçek olan kendisine bakan, güzel hanımların bedava yaşaması ve isteklerinin mümkün olan en büyük kısmının erkek tarafından karşılamasının gerekli olduğunu düşünmesidir. en ileri safhası iş adamlarına, parayla oynayan finansçılara, yüksek devlet görevlilerine kancayı takan manken, model gibi türevleridir ama o kızlar o konuma öyle 2 günde gelmiyorlar güzel kardeşim; sen staj ve öğrenme safhasında en önemli deney malzemesin ! özellikle 16-17 yy. venedik cenova gibi serbest kapitalin inanılmaz bir hızda döndüğü şehirlerde bu konu ile ilgili sayısız roman, hikaye bulabilirsiniz. ahlak namus timsali faişelerin, "daha masum el değmemiş, bakire" dansçı kızların, hiç istemeden "aşk" illetine tutulup "sevdiği" adamın eşini-hayat arkadaşını kendi evinden kovdurtanların gayet belaltı detaylarla anlatılmış -ki o detaylar; kendi üzerinizde uygulandığında şaşkınlık duyacağınız kadar antik ve eski metotlardır- örnekleri ile doludur. Bu hanım kızlarımız belki de toplumun kezban demesi en zor kesimini oluşturur. aslında size değer vermemeleri, gerçek bir üretim için değil de sadece para ve mücevharat için yaşamaları ve bunun için "bende her yol var" şeklinde gözükmeleri kezbanlığı sadece cinsel anlamda sınıflayan biz Türk erkeklerine bir ders niteliğindedir ve eğer bakış açımızı değiştirmezsek size gerçek anlamda saygı duymayıp sadece parasına bakan bir profesyonelle karşı karşıya olduğunuzu sığ bir mantıkla anlayamayız.

    ne yazık ki biz bu konularda kapalı bir toplumuz; kadın-erkek ilişkisindeki en klasik romanımız aşk-ı memnu da dahi kafası karışan arzularına teslim olan ve en sonunda da kendini cezalandıran acınası kadın tipi yaratılmıştır. yaratılmıştır diyorum çünkü yapay bir tiptir o. kadınların erkek gözünde canlandırdığı zayıf korunmaya muhtaç -ya da bize bilerek yansıtılan- versiyonunu gösterir. eski zamanlarda mısır da edebiyat üzerine bir kitap okuduğumda benzer hikayelerin bir seri halinde mısır da da var olduğunu görmüştüm ve ülkemizde de belki karşılıklı etki belki de avrupai edebiyatla bizden çok önce temas kuran mısırın öncülüğünde doğu erkeğinin zihnindeki fantastik kadının yansımasından ibaret olan kadın figürleri dışında ne yazık ki gerçek bir kadın karakter yaratılamamıştır kolay kolay. bu kültürel kod; kadınlar konusunda fazla naif fazla tavizkar Türk erkeğinin de hamurunu oluşturuyor. kendimiz edip kendimiz buluyoruz vesselam.

    - herkes beni sikmek istiyor kezbancılığı : en komik türlerden birisi olan bu kezban tipi; aslında sosyete dünyasında eğlenceli dedikodulara sebep olan erotomania 'nın; doğu kültüründeki baskılanmış cinsellik sonucu; özellikle kendi bedeniyle ile başka bir beden arasında sağlıklı temas kuramamış kişilerin arasından rast gelinen versiyonudur. Bu tipdeki kişiler kendilerinin tartışılmaz sürekli ağız sulandıran ve başka hiç bir şey düşünülemeyen pure ve güçlü bir cinsel imge olduklarına ciddi ciddi inanırlar. Aslında yakın akraba olduğu "benim amım var kezbanlığı" na benzer şekilde işler süreç ama biraz daha bayağısı, biraz daha belaltısını düşünün ve kişinin kendisini sürekli baskıladığını, kapattığını hayal edin ... bu elbette ilk örneğini verdiğim kezbanlıktaki gibi genel anlamda dış dünyaya zarar vermez aksine daha çok kişinin kendisine zarar verir. böyle insanlarla duygusal ya da seksüel bir şeyler paylaşmak normal kafada bir erkek için yangın çıkmadığı ve ya deprem olmadığı halde binadaki acil tahliye butonun camını kırıp uzun uzun basmak neyse onun gibidir. yani çok çok düşkün durumda olmak lazım * bu arkadaşların çoğunun birbiri ile çelişen, çoğu anlamsız "yüksek" standartları olması onları yalnızlıktan kedilerle dolu bir hayata ya da kendileri gibi enteresan bir kişiliği bulmaya varana kadar devam eder.

    - sigortacı kezban : bu hanımkızlarımızın en büyük beklentisi hayatta bir dayanak noktası, maddi ve manevi anlamda koruyucu ve sorumluluk sahibi birini bulabilmektir. her kadın biyolojik saati itibari ile çocuğu için bunu ister ama özellikle kadın çalışma oranı resmi rakamlarla %25 ve gayri resmi olarak bunun yarısı olduğu ülkemizde nice kadınımızın tek dayanağı bir erkektir ama öyle bir erkek ki, sevmek, iyi özellik ya da niteliklerinden ziayede
    erkek denen ayrı bir kategoride var olması elzemdir. Bu "erkeklik"; dürüst, ahlaklı olmakdansa, düzenli bir gelir, bir ev, araba ve mümkünse bunların üzerine yapılması. evine para ayırabilen, ihtiyaçlarını karşılayabilen bir türdür. aslında yapı itibarıyla kredi karı kezbanının daha az cesur olanı ya da becerememişi şeklinde düşünülebilir bu durum ikisinden biridir ya çevresi gerçek bir kredi kartı avcısına dönüşmesini engellemiştir ve o da içsel dürtülerini ev kızlığına iyi yemek yapmaya hamaratlığa vakfetmiştir, ev kızlarının sonuncusu olmaya adaydır ya da 30'lu yaşlarda biraz tecrübe sonucu nicelerine neler verdim de ne aldım elde yok avuçta yok bari orta halli bir kimse bulayım diyip daha fazla risk almak istemeyen bezmiş versiyonudur.

    gibi tecrübe ile çoğaltılabilecek hatta detaylara inilip bölünebilecek sosyal vakalardır kezbanlar. belki türk erkeğinin ve toplumun dayattığı rollerden belki az da olsa genetik davranışsal mirastan beslenen bu hastalık gençlerinizi erkeği ile kızı ile yakıp kavuruyor. evlilik, iş bulma, askerlik, çocuk yapma -en az 3- , paralı bir koca bulma dertleri bizim ne kadar sorumluluk dolu bir toplum olduğumuza en önemli deliller. ve bu sorumluluk illaki birilerinin sırtına patlıyor kadınlar fiziksel şiddet görüyorlar tabi ve en fecisi o ve belki her şeyi tetikleyeni ama erkekler de maddi, manevi açıdan eziliyorlar. herkesin gençlikle övündüğü ama kimsenin genç olamadığı bir ülkede yaşıyoruz biz. en basit en sıradan gösteriler bile dehşet verici bir hayretle karşılanıyor. en basit temiz istekler bütün toplumun jürilik yaptığı ulusal meselelere dönüştürülüyor ve ben zaten yaşama bakışım gereği her şey ve herkesin olması gerektiği gibi var olduğuna inanıyorum. (bkz: taoizm ) gene de en azından bunun farkında olup ilişkiler gibi benim açımdan hayatın çok dar bir alanını işgal eden alanda farklı bir yol seçen insanlara rehber olması niyetiyle yazdım bu entariyi. sosyal bir araştırma konusu olarak cinsiyetçilik ile itham edilip korkunç tepki çekebilir "kezbanlık" ama acı ve gerçektir. onlar aramızda yaşıyor; varlıklarını kabul etsek de etmesek de ...


    (bkz: belgesel sonu replikleri)
    • Efsane imiş bu entry kıymeti daha çok bilinmeliymiş.
  22. 22
    i.imgur.com/...
  23. 23
    Yalancı anlamına gelen bi bayan ismidir.
  24. 24
    i.imgur.com/...
  25. 25

    -- alıntı --

    kezban'a sevgilisi "üşüyorum, ödünç ver ellerini" demiş, kezban "yok yaaa bir de domalayım istersen" diye cevap vermiş.

    -- spoiler --