1
ezginin günlüğü 'nün 2003 te müzik marketlerde yerini almış onüçüncü albümleridir. her şarkı dinlenesi her şarkısı özeldir.
parça listesi
1. ilk aşk (söz- müzik: hüsnü arkan)
2. istanbul (söz- müzik: nadir göktürk)
3. 1980 (söz: hüsnü arkan- müzik: nadir göktürk)
4. zerdaliler (söz- müzik: hüsnü arkan)
5. akıntıya karşı yolculuk (söz- müzik: hüsnü arkan)
6. bilmiyorum ne olacak (söz-müzik: nadir göktürk)
7. sevmek kolay (söz: müzik: nadir göktürk)
8. teninle konuşmak (söz-müzik: nadir göktürk)
9. mutlu aşk vardır (söz- müzik: hüsnü arkan)
10. selluka (söz- müzik: nadir göktürk)
11. yalnız kuş (söz- müzik: hüsnü arkan)
12. bana kalsın (söz- müzik: nadir göktürk)
13. uyan alim (söz- anonim , müzik: nadir göktürk)
2
unutulmayan yegane şey. aşkın en masum halinin anlatıldığı kişisel, muhteşem eseriniz.
3
belkide ilk erkeğin, ilk kadına, kendisinden sonraki bütün erkeklerin veya kadınların ne ifade edeceğini belirler.
4
ilk aşk damarlarınızdaki kanın ilk defa kalbinizde toplanıp büyük bir basınçla beyninize vurmasını sağlayandır, ilk aşk hiçbir zaman unutamayacağınız duyguları ilk defa derinlemesine ruhunuza kazıyandır. ilk aşk ellerinde kaybolduğunuz, gözlerinde bambaşka dünyalara gidip her gece de uykunuzdan çalıp birlikte o dünya da yaşadığınız kadındır. her gece saatin beş olduğunu görene kadar ona açılma hayalleri kurarken ateşlenip ertesi gün hastayım diye okula gitmeme sebebidir ilk aşk.
belkide en masum, en günahsız duygudur saymazsak tabi arada bir onunla öpüşme hayali kurmaları.. hele bide üstünden yıllar geçmiş ve hala yanınızdaysa her şeye rağmen, işte o zaman şükür sebebidir ilk aşk...
6
Insan hayatında Maximum 2 kez aşık olabiliyor imiş. Birini ergenlik yıllarımda harcadığımı düşündüğüm aşktır kendisi.
7
İnsanın genelde yenik ayrıldığı masum olan aşktır.
9
Genelde ilk evlenen sevgilidir.
10
Çocuklukta en gerçek duygularla yaşanan aşktır
11
bazılarında ilk ve son aşk olarak kalır
12
artık ona aşık olmadığınızı anladığınızda bir afallama gelir kabul edemezsiniz.
sonrası daha güzel ama.
14
ilkokuldaydım okulun ilk günü şahika diye bir kıza aşık olmuştum, okulun ilk iki yılı en büyük çılgınlığım o minik kızın gülüşünü seyretmekti.
bir keresinde istiklal marşını okumak için sıra okurken elini omuzuna koymuştu nasılda cıvıl cıvıl olmuştu minnak kalbim, nasıl gür sesle olmuştum marşı.
üçüncü sınıfta iken sınıf öğretmenimiz değişmişti, yeni öğretmen herkesin yerini değiştirmiş benimle şahika'yı da yan yana oturtmuştu. şimdi bile düşününce tansiyonum düşüyor..
sonrasında yan yana oturduk kalem ve kalem ile sırayı tam ortadan çizdi. bu taraf benim dedi, geçersen hocaya söylerim.
bende sen geçebilirsin dedim,
sen benim sınırlarıma geçebilirsin,...
aşkı tek taraflı olunca sınırlar kalkıyor işte,
sonrasını da anlatayım, hiç bir zaman sınırlarıma girmedi, beni hiç sevmedi..
ama ben yine de her yaz eylül gelsin diye dua ettim, belki sınırlarıma girer diye..
15
henüz sigara değmemiş dudaklara, alkol yüzünden kusmamış bir mideye sahip yıllarımdaydım. kız oğlan kız anlayacağın.
tertemiz mavi önlük. ap açık bir hava. mis gibi kokular, tek çiziği olmayan yeni defterler falan filan..
1. sınıfın ilk haftası.. 16 yıl önce.
bakın neredeyse hiçbir şey hatırlamıyorum. hiçbir şey..
ancak ''ayşe şura sayıbakan'' ismini hiç unutamam.
bu isim de bakanlı kısmından dolayı kaldı aklımda.
kalmış yani, aklımda.
neyse işte aşık oldum ben bu kıza. çekik gözlü bir de. siyah kısa saçlı.
gel de sevme ya gel de sevme..
babası polisti. taşındılar.
hıyar gibi kaldım ben de.
16
aşk değildir o. hoşlanmadır. en fazla sevmedir. ama aşkın ilki olmaz. çoğu insan aşık olmadan ölür. aşık olan da bir kere olur. dolayısıyla aşkın ilki, ortası, sonu olmaz. şimdi sizin o aşk dediğiniz ile ferhat'ın şirin'e, kerem'in aslı'ya, mecnun'un leyla'ya duyduğu aşk bir mi? sizin duygunuza aşk demek onlara haksızlık olmaz mı?
17
lisedeki ilk aşkım.
çok seviyordum lan sözlük, gözleri mavi, saçları sarı güzelliğe tarif yazdıracak bir makedonya güzeliydi.
yaklaşık 2000 bin civarı öğrencisi olan okulda pek çok göz onun üzerinde idi belki de tek şansım onunla aynı sınıfta olmaktı. orta okulda da düzenli spor yapardım, o zamanki adı ile oks'ye çalışırken şişko bir çocuk olmuştum, o ise manken.. evet evet manken.
güzel ve açık giyinmesinin dışında hiç bir artısı olmayan bu kıza vurulmamın hormonlar dışında bir açıklaması olduğunu düşünmüyorum şimdilerde.
bir türlü muhabbete giremiyorum ve sınıfta kızlar ve erkekler hiç yanyana oturmaz iken benim iki kızın ortasında oturmam. olumsuz bir etki oluşturuyor diye düşünüyordum.. hayatımın her döneminde yakama yapışan çapkın izleniminden hep kaçmaya çalışmışımdir. sıra arkadaşlarım bana darılmıştı ama olsundu.
ilk muhabbetimiz sınavda benden kopya istemesi ile başladı verdim tabi. babamdan günlük 3 lira alıyordum. iki lira yol bir lira yemek için ama su 75 kuruştu amk. bu parayı harcamıyorum biriktiriyor spora veriyordum, (hiç bir başarıda gösteremedim). ya da kıyafet alıyordum evet aç geziyor, yaz tatilinde çalışıyor ama oldukça zengin bir imaj yaratıyordum. derslerde iyi bu kız bana neden bakmıyor?
o zamanlar piç erkek para eder, kızlar serseri erkeklerden hoşlanır bilmiyor tabi. spor hariç kavga etmeyi bile bırakmışken üstelik..
hiç unutmam okuldaki en sağlam kaşarlardan biri balici bir çocuğun koluna girip. ya aşkım sende hırsızlık, gasp, eroin ya hepsi var ya. deyip çocuğu dudağından öpmüştü..
bu piyasada tutunmam zordu kızdan ondan hoşlandığımı anlamış sınavlarda beni sürekli riske sokuyor sayemde iyi notlar alıyor, sürekli günlük üç lirami harcamama neden oluyordu, ama olsundu seviyordum..
sonra bir gün açıldım kıza, sivilceli suratım, göbeğim ile tüm efendiliğim ile aldığım cevap ben seni kardeşim olarak görüyorum oldu. sanki babam kızın anasını sikti, nereden kardeş oluyoruz yarram. arkadaşlığımız devam ederken popüler erkeklerin kucağına oturan kızın bana en fazla bir metre yaklaştığını fark ettim.
ve bir gün şişe çevirmece oynamaya karar verdim sırf bunu öpmek için, tezgah hazırdı. cesaret dedi ve arkadaşım ördeği öp o zaman dedi, boka bakargibi yüzüme baktı ve yusuf'u öpsem olmaz mı dedi?
kalktım gittim ya nasıl koymuştu anlatamam, hiç böylesine aşağılanmamıştım.
yine de derste güldüğü anı yakalamaya çalışıyor, onu gülerken gördüğüm zaman, bayramlık elbisesi ile bayramı bekleyen çocuk gibi cıvıl cıvıl oluyordum.
aptalım!
bir gün telefonumu istedi çok rica etti, zaten sınıfta bir kaç kişide var, yaz tatilde konfeksiyonda ortacılık yaparak almıştım. hemencecik verdim tabi, umut işte amk.
aldı telefonu heyecanlı heyecanlı konuşuyor, bende o konuştukça mutlu oluyorum, sonrasında arzu bunun en yakın arkadaşı kızın elinden telefonu aldı bana verdi. olum mallık yapma, sabaha kadar susmaz bu dedi.
olsundu 15 saniyede bir kontörüm gitsede sevdiğime gidiyordu, ve tüm kontörerde bitmişti..
okul çıkışı kiminle konuştuğunu merak ettim ve son aranan numarayı aradım.
bir erkek sesi..
efendim aşkım!
kız. benim telefon ile sevgilisi ile konuşmuş ya, kendimi kirletilmiş ve bir kenara atılmış don gibi hissettim...
neyse işte, kızlar bu kadar acımasız olmayın lütfen..yakışıklı olmayabiliriz, ya da paramız olmayabil yüzümüz çirkin olsa bile en azından kalbini sizin ki kadar kırılgan belki de çok daha fazla açıyor.
günlerce kendime gelemedim ve daha o kızla konuşmadım benimle konuşmaya çalışıyor olmasına rağmen, az bir fark ile de sınıfta kalmıştı.. ve tüm muhabbetimiz bitmişti..
hüsranlar aşk hayatıma böylece başlamış olmuştum..
19
zibilyon tane anısı vardır.
ama komiktir ki o sırada ağladığınız içinize oturan şeyleri kahkahalarla anlatabilirsiniz. e çünkü ilk aşk mal olucaksın saçmasapan şeyler yaşıcaksın. olay o.
20
2010 yapımı bir film.
(bkz: Flipped)
21
Felek ne kadar kahretse kalbimize,
Zaman zaman hatırladığımız olur,
Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize;
Bir bahtiyarla yaşadığımız olur.
Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz!
Balkonundan gül atan cömert sevgili!
Aşkınla deli divane olduğumuz,
Sarmaşığa tırmandığımızdan belli.
Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz,
İlk aşk gecesinin masum yeminleri,
Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz?
Saadet bilmiyorum o hazdan gayri.
Cahit Sıtkı Tarancı
Rastgele...
22
hala görüşüyorsanız, aklınıza o günleri getirmemesi imkansızdır. gerçi şimdi her ne kadar iki iyi arkadaş da olsanız o zamanlara dönüp, o masumiyetle tekrar sevmek istersiniz.
23
turgenyev romanI. daha dogrusu kIsa hikaye gibi, kIsacIk 100 sayfa falan.
konusu bir delikanlI biraz hovarda bir kIza asIk oluyor ama soyleyemiyor zira kIzIn cocugun babasIyla gonul iliskisi varmIs bunu ogreniyor. yIllar sonra kIz baskasIyla evlenip dogumda vefat ediyor.
24
anasını sikeyim onun. 8-9 yıl hayatımı sikti.
25
Birinin ilk aşkınız olduğunu nasıl anlıyorsunuz ben onu bile anlamış değilim bir de yıllarca unutulmayanı varmış bunun özelmiş falanmış filanmış.
Ben bir birinci sınıfta aşık olduğum kemal diye bir çocuğu hatırlıyorum onu da unutmamamın tek nedeni ben çocuğu dövdükten sonra öğretmenimin velimi çağırmasıydı.
Edit: az önce anneme Kemal’i sordum. 1. Sınıfta değilmişim anasınıfındaymışım. Özür dilerim Kemal.
↑