kayıt

yalnızlık

  1. 380
    geceleri iliklerime kadar hissettiğim kimi zaman hoş kimi zaman üzücü bağımlılık yapan duygu
    www.exkutupsozluk.com/...
  2. 379
    Abdülhamid'in yıllarca içinde kaldığı durum. biz İmamoğlu'nu buna terk etmeyeceğiz xd.
  3. 378
    altı ay evvel bunları yazmışım: #1915872

    çok garip. yıllar geçiyor, hayatımda birçok şey değişiyor ancak yalnızlığa olan değerlendirmelerim birkaç ufak değişikliklerle birlikte esas olarak sağlamlaşıyor. kendimi, farklı biriymişim gibi görmekten çekiniyorum ancak kendimi herkesleştirmek de istemiyorum. öyle zannediyorum ki bu ikisinin arasında, arafta debeleniyorum. bu sebeple, bunun kahrını herhangi bir kişinin çekmeyeceğini bildiğimden ve çekmesini de beklemediğimden mütemmim cüzüm olan iç sesimle hasbihal ediyorum... ve buna yalnızlık diyorum!
  4. 377
    Zor be başkan yalnızlık kimseye yakışmıyor umarım herkes dengini bulur
  5. 376
    Kendisi kötü değil de alışması çok kötüdür. Sonra iki türlü de alışamıyor insan.
  6. 375
    En zenginin bile fakirliğiymiş yalnızlık.
  7. 374
    çok zor. şuan öyle yalnızım ki ruhum üşüyor. allah kimsenin başına vermesin.
  8. 373
    Yalnızlık, gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir,
    Isınmak için güneşin doğmasını beklersin, ama o güneş hiçbir zaman doğmaz..
    Yalnızlık, bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir,
    Ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin, ama yine de denemekten vazgeçmezsin..
    Onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın..
    Yalnızlık, aynı havayı soluyup ta bir türlü yan yana olamamak gibidir,
    Aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin, ama yapamazsın..
    Aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar..
    Yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır yalnızlık..
    Gecenin bir yarısı eve döndüğünde seni karşılayan "boş odaya sinmiş sigara kokusudur'' Yalnızlık..
    insanın cep telefonunu, cep saati olarak kullanmasıdır, yalnızlık.
    üşüdüğünde yahut uyuyakaldığında, kimsenin üstüne battaniye atmamasıdır, yalnızlık.
    dışarıdayken hızlıca eve gitme isteğidir, yalnızlık. en nihayetinde nikahlandığınız misafirinizdir, belki de ev arkadaşınızdır.
    Terkedildim, herkes terketti gitti beni..
    Sol kaburgam bile firar etti bedenimden,
    Aradan geçen zaman bile yetmiyor unutmaya,
    Ettiğimiz kavgaları bile özlüyorum,
    Saçlarını okşamayı,
    Ellerini tutmayı.
  9. 372
    zaman zaman en derininden hissettiğim ve hissettirildiğim duygu. zordur alışması... tam alıştığın anda birisi gelir ve de o yalnızlıktan söker alır. sonra tam bitti, yalnız değilim derken seni dımdızlak ortada bırakır. neye uğradığını şaşırırsın. kısacası bitmiyor bu yalnızlık.
  10. 371
    mehmet akif ersoy'un mısır'da yazdığı son şiirinde yer alan tema..

    “hepsi göçmüş, hani, yoldaşlarının hiç biri yok.
    sen mi kaldın yalnız,
    kafileden böyle uzak?..
    postu sermekse meramın yola, serdirmezler.
    hadi, gölgenle beraber silinip gitmene bak...”
  11. 370
    içten içe bir yerde üzüldüğüm ancak gitmesi için pek hevesli olmadığım şey.

    insanın çevresi ne kadar genişlerse, kendisini üzüp sinirlendirebilecek etmenler o kadar artıyor.
  12. 369
    Bu aralar beni çok zorlayan bir durum zor cidden
  13. 368
    Toplumun Sosyal temellerinin bilirkişilerince üzücü ya da acınası bulunur. İnsanın sosyal bir varlık olduğu gerçeğini allahın emriymişçesine doğru buluyorum fakat yalnızlık insan için sanıldığı kadar korkutucu değildir.

    Yalnız bırakılmanız üzücüdür ve insanın tercih ettiği yalnızlıkta huzur bulduğu gerçeği mevcuttur. En çok imrendiğim kitap karakteri robinson crusoe'dur.
  14. 367
    Toplumun geneline göre acınası bir durumdur. Halbuki yalnızlık bir zorunluluk değil bir tercih olabilir. İnsanın doğası gereği iletişim kurma, etkileşime girme ihtiyacı vardır ama bazen o kadar her şeyden bıkmıştır ki kimseyi hayatında istemez, olanları da uzaklaştırır.

    ———kamu spotu———
    Bu tarz durumlarda gönül koymayınız.
    ———kamu spotu———
  15. 366
    Yalnızlık unutulmaya çalışılan acıları derinleştirmeye, yeniden biçimlendirmeye teşvik eden bir unsurdur.
  16. 365
    Güzeldir. Geçen akşam TRT belgesel'de olanlar diye bir belgeselde Bosna'lı bir eleman 21 yıldır bir dağda kendi yalnızlık medeniyetini kurmuş. Bana kimse karışmaz çünkü burda bir tek ben yaşıyorum diyor. Ötesi mi var bu işin.
  17. 364
    İstanbul daki arkadaşlarımla kafa yapılarımız uyuşmadığı için iletişimi kestim sanal birkaç arkadaşımla da konuşmayı kestim bazı nedenlerden ötürü şu an hiç arkadaşım yok garip bir durum her zaman değil ama bazen çok koyuyor be sözlük
    • Bittim evet beni bitirdiler.
  18. 363
    Yalnızlık zeki beyinlerin çıkarsızların ve sağduyulu insanların kaderidir.
  19. 362
    kemik gibidir ne yana dönsen batar keyif vermez...
  20. 361
    #1573270 buradaki düşüncelerimden çok koptuğumu söyleyemem. ancak belirli bir yaştan sonra, üstelik hobi/yetenek vs sahibi olmayan birisi için çekilmez olabilir.

    eğer yorucu derecede sosyal bir iş hayatınız varsa, bazen bir liman oluyor yalnızlık. sessizlik... ancak bedenle beraber elbette ruh da yıpranıyor ve herkesleşiyorsunuz. mesela akşam eve gelince bir gülen yüz aramıyor değilsiniz. sobada kestane falan.
  21. 360
    aslında insan en kötüye giderken tahammülünün azalması etrafındakileri kendinden kaçırmasıyla en zora ulaştığında -zirve tek kişiliktir- bir bakmış ki yapayalnızdır. tabi bu insanın ruh haline çok da iyi gelmediği için yalnızlığın sancılı yanını açığa çıkarıyor. ama sancı eşiği geçilince daha güçlü hissedilen ana her türlü değer.
  22. 359
    şöyle diyor en sevdiğim şair: "yalnızım ve en kuvvetli tarafım da bu."
  23. 358
    az önce bi başlıkta gördüm, yalnızlığın çoğunlukla kişilerin tercihi olduğunu söylüyordu.

    sanki bu çok büyük bir yanılgı ya. yalnızlığı tercih etmezsiniz, yalnızlıkla barışırsınız. insan yalnız kalamaz, sosyalleşmek zorundadır ancak kaygıları gereği bunu rahatça gerçekleştiremez. kabul görüp görmeme kaygısı büyük bir etken ancak mevzuya daha ikili ilişkiler çerçevesinden bakarsak en önemli kaygı, kabul edebilme kaygısı. özellikle geçmişinde çeşit çeşit tipleri barındıran insanlar, yeni birine öylece göz yumamaz ve karşısındakini kendi içinde sürekli bir teste tabi tutar ve her negatif sonuç, kişileri birbirinden uzaklaştırır. bunu yapma sebebi ise bencilliktir. kendini sürekli ayrıcalıklı bir noktada istemsizce tutmaya çalışır. çok da doğaldır bu, herkes mutluluğu hedefler. dolayısıyla bu test aşamasındaki negatif sonuçlar, işte tam da bu noktada "yalnızlığı tercih ediyorum" gibi oldukça yanıltıcı cümlelere yol açar. hayır, yalnızlığı tercih etmiyorsun, insan olmanın sıkıntısını yaşıyorsun ve bununla barışmaya çabalıyorsun. barışmazsan zaten yaşayamazsın. insanoğlu kendiyle sürekli barışmak zorunda. kendimizi affedemezsek cidden yaşayamayız. bu kendimizle barışmayı adeta refleks gibi gerçekleştiririz.

    yalnızlığı tercih edebildiğini sanmak büyük bir yanılgıdır ve aşırı yüzeysel bir tespittir. "o"nu ya da "onlar"ı beklemek insan olmanın bir getirisidir, reddetmenin çok da manası yok.
  24. 357
    çok sıkıcı ya.. bir şeyler bile yazamıyorum, sıkılıyorum hemen. ama... ama Beni bir adaya gömün. eser miktar erzağımı ulaştırırsınız sallarla. Arada bi halı saha atın, boedde* tost yiyin, bakkal yahya'dan haybeye ürün alın*, faruk nafiz okuyun, yutup'tan enstrümantal eserler dinleyin...ve birkaç yıl sonra beni alın.. ulgar dağından geçeceğiz ilkin. cağısman'dan inçgola'ya, vale'den azğur'a... her köye hâkim şabanibel dağları eteklerinde ruhlarımız şaman ayini yapacaktır...o vakit, işte o vakit...saadetin havzına dalarken, ebediyete kadar sürecek tebessümlerimle...sizi izliyor olacağım....
  25. 356
    İşe girdiğimde Eskişehir’den Ankara’ya gelip arkadaşlarımın öğrenci evine taşındım. Artık günün 8 saati dolu olduğumdan bilgisayar oynamaya vakit bulamıyordum. İşe girer girmez iyisinden bir gaming laptop almıştım ama YouTube’da video izlemek dışında bir işime yaramıyordu. İşten geliyor, yemeğimi yiyor, sonrasında ya arkadaşlarla laflıyor Ya da kitabımı alıp bir kafede kitap okuyordum. O yüzden oyunları bırakma kararı aldım. Hayatımda aldığım en büyük karardı. Bu durum önüme ufku olmayan birçok kapı açıyordu. O zamana kadar hayatımın merkezine sadece oyunları koymuştum. Laptopu kardeşime hibe ettim. Hayatımdaki çoğu şey güzeldi ve verdiğim karardan memnundum. Önümdeki oyun oynamadan geçecek günleri düşünüp keyifleniyordum.
    Sonra yaz tatili geldi. Arkadaşlarım memleketlerine gitti. İlk 3 gün cennetteyim sandım. Evde ne istersem yapabiliyordum. Canım neyi yemek isterse onu yiyor, kimse tarafından rahatsız edilmiyordum. Sonraki günler bir şeylerin yanlış veya eksik olduğunu hissetmeye başladım. İlk haftanın sonunda cevabı bulmuştum. Artık Yalnızdım.
    Dışarıda gördüğüm insanlarla hemen kaynaşan biri değilim. Çünkü dışarıdaki insanların büyük bir çoğunluğu bana göre sahtekar, üstüne gerizekalı. Bu yüzden onlarla konuşacak Değerli herhangi bir konu bulamıyorum. Bundan dolayı arkadaş edinmekte zorluk çekerim herhalde. Hiç edinmek istemedim Ya, eğer istersem diye. Akşamları okuduğum kitaptan keyif almıyordum. Bahçelievler’in sokaklarında saçma sapan yürüyüşler yapıp eve gelmek istemiyordum çünkü evin içi çok sessizdi.
    2. Haftada yeni bir bilgisayar aldım. Bu sefer daha iyisi. Masaüstü çünkü masaüstü daha ucuza daha iyisini verir hem de performansı dramatik olarak düşmezdi. Benim Oyun oynamadığım için arta kalan vaktimde önüme açılacağını düşünüp Hayalini kurduğum kapıların hepsini siktir edip kapattım. Çünkü o hayallerin hiçbirinde yalnız değildim. Eğer sevdiğim birileri ilerlememi görmeyecekse ilerlemenin de anlamı yoktu.
    Oyun oynamaya geri dönüp günleri bozuk para misali tekrar harcamaya başladım. Tekrar birileri ile beraber olabilmek için. Bir amaç uğruna plan yapıp, bu uğurda hep birlikte hareket etmeyi hissedebilmek için.
    Bu yüzden nefret ederim yalnızlıktan. Bir daha o günleri görmek nasip olmasın.