1
* *
türk edebiyatının sivri yazarlarından biridir. oldukça marjinal ve bir o kadar da başarılı romanları vardır: kinyas ve kayra, zargana, piç, malafa, azil, ziyan ve az.
ve daha.
2
büyük adamdır vesselam. kinyas kayra ile çıkmış olsa da diğer kitaplarının kesinlikle okunması gerekir.
azil adlı kitabı şimdiye kadar okuduğum en güzel kitaplarından biri. "kinyas" karakterinden hiç bahsetmiyorum.
piç ve ziyan'ı da okuduğum zaman hakan günday arşivim tamamlanmış olacak.
ayrıca az hakkında bilgi için; az.
3
efsane yazardır. kitaplarını severek okumuştuk.
4
Yeraltı eebiyatının hakkını veren yazar. Zargana kitabı hayata bakış açımı değiştirmiştir. Daha önce hiç bir Türk yazar da görmediğim şekilde kendine özgü yazım tarzı ve düşünceleri vardır. Kendisi ot dergisinde de yazmaktadır.
5
taksim gezi parkı açıklaması yapmış ünlülerden biri. şöyle demiş:
bir zamanlar, piç diye bir kitapta şöyle yazmıştım:
"hak edilen payların alındığı yer burasıdır. tabii yapılan taksim bazen adaletli olmayabilir. ama zaten meydanın adı sadece taksim'dir. adil taksim meydanı değil." (s.150)
eksik bırakmışım. 'henüz!' olmalıymış o son cümlenin peşinde. elinde kitap olan varsa, bir zahmet eklesin. bir de bilsin ki;
daima uyanık kalmak
ve daima uyanık tutmak için
kaç gündür gezi parkı'nda uyuyanlara
selamı var piçlerin.
bir de,
benimle savaşma. çünkü kazanırsan, kaybedersin!
diyen,
asil adında bir delinin.
6
-- spoiler --
hiçbir yere ait olmayanları iyi tanırım. her yere aitmiş gibi davranırlar.
-- spoiler --
7
kafası kimseler gibi çalışmayan adam. okuyan arkadaş için ilk cümle bile yeterli oldu ama bu adamın üç, beş kitabını okudum. hepsi de tecavüz üstüne. tamam abim bu allah kahretsin ki toplumun bir gerçeği, belası, ayıbı, günahı. ama abim "onca konu varken neden tecavüz?!" bir de çok ayrıntılı anlatmıyor musun? bacaklardan akan kanlar, mideye giren spazmlar, acılar, sokaktaki koku, kan, ter, kusmuk, vahşet... tamam yani bunlar ne yazık ki oluyor, bu ülkede el kadar çocuklar tecavüze uğruyor ama hakan günday öyle gerçekçi yazıyor ki kalbinizi eline alıyor ve sıkıyor. acı çekin, karakterin yaşadığını yaşayın istiyor. hem fiziksel hem ruhsal tüm betimlemeleri yapıyor.
çok sık ve üst üste okunduğunda pek iyi sonuçlar doğurmaz ama arada okunursa hem kitaptan nefret eder, "allah senin belanı versin!" dersiniz istemsiz olarak karaktere, hem de müthiş bir hızla okursunuz.
ama kurgu ve cümleler öylesine sağlam ki. elbette ara ara "hadi lan?!" diyorsunuz ama inandırıcılıktan uzak değil, temellendirilmiş. ve cümleler. cümlelerin hepsi altı çizilmelik sanki.
8
ruhu amatör, doğuştan usta yazar. gerçekten okunmaya değer eserleri var, öyle diğer yazarlar gibi şişirilmiş falan değil. zaten ilk kitabından itibaren edebiyatta sözü geçen kişiler tarafından takibe alınması da buna bir kanıt.
okurun asla düşünemeyeceği, sonunu bilemeyeceği cümleler kullanıyor. kurgu sağlam, o günümüzde çok görülen özellik olduğu için anlatmaya gerek duymuyorum. ama kullanılan dil gerçekten ustaca. ama okurken içten içe bir amatörlük seziyorsunuz. sanki titrek ama cesur ellerle yazılmış gibi.
garip yazar vesselam. okumadan anlaşılmaz.
9
Yeraltı edebiyatçısı denilebilecek bir şahane yazar.
Kitapları anladığım kadarıyla hep bölüm bölüm yazmaya odaklı.
Bir insan, kötü bir kimseyi bu kadar mı cezbederek yazar.
10
ilk az'ı okumuştum çok etkilenmiştim bundan 5 sene önce falandı sanırım bir yandan okumak istemiyordum çünkü korkuyordum bir yandan da kitabı elimden bırakamıyordum. orada almıştı hakan günday beni. birkaç sene sonra da kinyas ve kayrayı okudum gerçekten çıkış kitabı olarak fazla etkileyiciydi. hala daha enlerimdendir kinyas ve kayra.
yazarı başkalarıyla neden kıyasladınız pek anlayamadım bildiğim kadarıyla şöyle yazarım böyle yazarım diye konuşan kedini üstlerde gören bir yazar da değil hakan günday. bence başarılı. he okuduğum en başarılı yazar değildir tabii ki ama zaten konu bu değil.
bu arada şu cümlesini de hep sevmişimdir
“sorarlarsa, ne iş yaptın bu dünyada diye, rahatça verebilirim yanıtını; yalnız kaldım. kalabildim. 6 milyar insanın arasında doğdum. ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından.”
11
okul kütüphanesinden yeni bir kitap almak için öncesinde araştırma yapmaktansa raflar arasında gezip, dikkatimi çeken kitapları elime alıp, ilk sayfasını okumaya başlıyorum.
hakan günday'ı daha öncesinde hiç okumamakla beraber kalemini ilk kez şahsiyet dizisinde keşfettim. çok kitap okuyan birisi olarak neden daha öncesinde hiç okumadığıma gelecek olursak eğer; herkes okuyor diye. herkes akın akın okurken kendime bir es verip daha sonra okumayı tercih ettim.
kütüphanede gezerken ilk önce elime kinyas ve kayra kitabı geldi, bakındım. vizelerime kadar bunu okuyup okumayacağımı düşündüm, kendi kendime bahane ürettim derken madem daha önce hiç okumadım o halde 'daha' kitabından başlayayım dedim.
kitap beni esiri etti, sadece okula gidiş gelişlerde okurken şu an vizelere çalışmam gereken yerde kendimi durduramayıp okuyorum, daha çok okuyorum, bitirmek üzereyim. gerçekten daha öncesinde farkına vardığım birçok şeyi romanın içerisine çok güzel bir dil ile aktarmış. dilinin güzelliğine vuruldum en açık hali ile.
bir huyum vardır; beğendiğim romanların yazarlarının bütün romanlarını okurum. hakan günday kitaplarını bitirmem dileğiyle...
12
kinyas ve kayra ile tanıdığım bütün kitapları kitaplığımda olan yazar. ama aldığım sağlam bir tavsiye var bu yazarla ilgili kitaplarını 17 yaşında değil, 37 yaşında oku. gerçekten de öyle okuyanlar beni anlar. dizi, sinema, senaryo işlerine biraz ara verse de onu sevdiğimiz alana edebiyata geri dönüp bir kitap yazsa keşke. bütün kitaplarını bir solukta okuduğum üç-beş yazardan biridir.
“sorarlarsa, ne iş yaptın bu dünyada diye, rahatça verebilirim yanıtını; yalnız kaldım. kalabildim. 6 milyar insanın arasında doğdum. ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından.”
↑