kayıt

enfes diyaloglar

  1. 8
    2 yıl önce kardeşimle aramda geçen diyalog.

    b:Ben
    k:kardeşim

    k:abi yarın okulda futbol turnuvamız başlıyor.
    b:sınıflar arası mı ?
    k:evet.
    b:hangi mevkide oynuyorsun ?
    k:ofansif
    b:iyiymiş ofansif orta saha önemli,gol yollarında.
    k:yok ofansif defans oynuyorum
    b:...elenirsiniz olum siz.
  2. 9
    x: abi, sınava girmem lazım. kız arkadaşım da 1 saate havaalanında olur.
    y: ee!?
    x: onu havaalanından alır mısın?(iyi niyet)
    y : a*** bile korum(iyi niyet iptali)
    x: !!?
  3. 10
    bir binanın zemin katında duyduğum bir diyalog:

    + 4.kat yukarda mı?
    - yukarda.

    (bkz: dünyanın en kompleks sorusu)
  4. 11
    bu sefer anlatacağım olayda ben sadece izleyici ve kulak misafiriyim. 1 sıra önümde oturan sınıf arkadaşım tuğçe saçını sarıya boyatmış ve kestirmiştir, bunu farkeden hocam tuğçe'nin yanına gelir.

    hoca: Tansu çillere benzemişsin?(alakasıda yoktu nerden aklına geldiyse hocanın amk)
    tuğçe: ihihihi

    hoca gidince tuğçe yanındaki arkadaşı melek'e döner ve,

    tuğçe: kanka tansu çiller kim?
    melek: dans yarışmasındaki jüriydi galiba bilmiyorum(tan sağtürkle karıştırdı)
    tuğçe: heaaa

    bu diyaloğu duyduğumda şoktan uzun süre çıkamadım, gülem mi ağlayam mı karar veremedim. yazık çok yazık.
  5. 12
    inceleme sırasında görevli arkadaşım ile vatandaş arasındaki diyalog v: vatandaş g:görevli

    g:evde kaç kişi yaşıyor?
    v: tek ben yaşıyorum, ailemi öldürdüler benim, bıçakladılar. ben de 3 yıl amerikada yaşadım, 2 defa da uzaylılar kaçırdı...
    g:hmm peki evin kaç odası var?

    içeri doğru gülmek neymiş o an anladım.
  6. 13
    hocalara, anneye, arkadaşlara verilen unutulmaz ayarlar gibi bir yazı olmayacak bu.

    babayla girilmiş belki de en ilginç diyaloglardan birisini paylaşmak istedim.

    yıllar önce izmir özdere' de bulunan yazlığa gitmek için babadan para istenir.

    b: baba
    k: ben
    a: arkadaş

    k: ya baba arkadaşlarla yazlığa gidicez bana 500 lira verir misin? (2005 yılıydı. 500 lira iyi para o zaman)
    b: çok lan 500 lira. al şu 250 lirayı napıyosanız yapın. zırnık koklatmam başka haberin olsun. ısrar etme.

    k: ya baba senin kayseri' li bir tanıdığın falan mı var. kayseri pazarlığı yapıyorsun.
    b: ne biçim laf olum o. adam gibi söyle ne söyleyeceksen eşşoleşşek.

    k: bak anlatıyorum dinle babacık. "çocuk babasından para istemiş. baba bana 50 lira versene. neee. 50 lira mı? ne yapacaksın 40 lirayı. bu devirde 30 lira kolay mı kazanılıyor. sana 20 lira bile çok. 10 lira neyine yetmiyor diye çıkarmış çocuğa 5 lira vermiş. çocuk sırıtmış; baba bana zaten 5 lira lazımdı diyerek gülmüş. babası da vay eşşoleşşek 5 lirayı sahte vermesem babasını kazıklayacak demiş"

    b: lan. eşek sıpası. ben öyle mi yaptım şimdi. asabımı bozma. tamam lan otobüs biletini ben alıcam. duygu sömürüsü yapma yeter. tamam mı?
    k: tamam baba yaaaa. napalım. (kafada şeytanlıklar dolaşmaya başlamıştır artık)

    k: sen bilet parasını bana ver. zaten hareme gidicez arkadaşlarla. ben alırım bileti.
    b: tamam lan yorma beni zaten ne bok yerseniz yiyin. (bilet parasını kaptım)

    akşam saat 11 civarı herkes uyuyunca yazlığa gidilecek arkadaşlara haber verilir.
    15 dakika içinde kapının önünde toplanılır.
    babaya olan kızgınlığın etkisiyle, arabanın anahtarı ve ruhsat araklanır. cüzdandan kredi kartı hacılandıktan sonra yola çıkmaya hazırız.

    a: olum savaş amca ağzımıza sıçacak. naptın sen.
    k: bişey olmaz lan. kendi kaşındı. çeksin cezasını.
    a: lan olum bunun dönüşü var. senin yüzünden beni de mahvedecek.
    k: mahalle karısı gibi dır dır etme lan. götün yemiyosa in arabadan göt lalesi.
    a: tamam kanka ya. sende hiç şakadan anlamıyosun. (ibne hemen geri vites yaptı tabi)

    ilk iş olarak benzinliğe gidip depoyu fullemek gerekli. çünkü baba uyanıp olayı anlayabilir. kredi kartını iptal ettirmeden bu sorunu çözmeliydim. çözdüm de sıkıntı olmadı.

    ancak yolda hırsımı alamadığımı düşündüm. biraz da gaza geldim sanırım. yazlığa gitmekten vazgeçtim. 5 yıldızlı bi otele gidip herşey dahil bi tatil planladım kafamda. daha telefonum da çalmamıştı. peder beyin haberi yoktu olaydan.

    kazasız belasız gittik. 2 kişi 6 gece 7 gün 5 yıldızlı bir otele kapağı attık. ücret. tabiki peşin ödendi. daha odaya çıkmadan telefonum çaldı. hiçbir şey yokmuş gibi açtım. arayan mı? tabiki babam.

    b: lan eşşoleşşek. araba nerde sen nerdesin. kartım nerde. (arada yazamayacağım küfürler edilmedi değil yani)

    k: baba bi sakin ol. oğluşunu merak ettiğini, o nedenle bu kadar paniklediğinin farkındayım. sorun yok. kazasız belasız vardık izmir'e. araba bende. kredi kartı mı?
    iptal ettirme zahmetine hiç girişme. ben o işi hallettim. öpüyorum ellerinden. görüşürüz.

    b: senin ben mıagoim, görüşücez senle, gelme eve barka eşşoleşşek, koynumuzda yılan beslemişiz vs vs.

    k: bende seni çok seviyorum babacım. görüşürüz.

    diyerek kapadım telefonu. neticede istanbul' a dönmemize çok vardı ve bu tatilin keyfini çıkarmak gerekiyordu. yalnız dönüş günü yaklaştıkça inceden bi yusuflama olmadı desem yalan olur.

    a: savaş amca ağzımıza sıçacak olum. siki tuttuk biz. ben sana neden uydum ki. dertsiz başıma dert aldım.
    k: lan olum asabımı bozma. 6 gündür yedin içtin gezdin tozdun. şimdi mi aklına geldi totoş. dert etme kendine. babam yufka yüreklidir. bişey olmaz. (yani umarım öyledir)

    tatil biter. dönüş yolunda ikimizin de ağzını bıçak açmaz. ölüm sessizliği hüküm sürer arabanın içinde. istanbul il sınırından içeri girdiğimiz anda, araç sağa çekilir ve bi sigara tüttürülür. yusuflamanın doruk noktalarındayız.

    evin önüne gelip park ettikten sonra eve girilir. o pişkinlik ve yüzsüzlükle, ortada bişey yokmuş gibi.

    k: selam baba ben geldim. napıyosunuz.

    o sırada karşı koltukta oturan babamdan hiç bir tepki gelmemektedir. ve bu beni inceden inceye tırstırmaktadır. arkadaşım zaten korkudan, arabadan indiği gibi kaçarcasına uzaklaşıp beni yalnız bırakmıştı.

    k: hayırdır baba. karadeniz'de gemilerin mi battı? (bi tepki ver bağır çağır, korkuyorum amk)

    babadan yine ses yok. okuduğu gazetenin üzerinden sert bir bakış attı. bu bile iyi. ben en çok babamın tepkisizliğinden korkardım zaten.

    en sonunda ses gelir,

    b: gel oğlum otur yanıma.
    k: be be bennn mi? bööööyyle i i iyi ba baba. (içten içe fena bi yusuflama)
    b: korkma. gel otur eşek sıpası. bişey anlatıcam.
    k: (seve seve olmazsa sike sike) yanına oturulur.

    b: bak oğlum. senin yaptıklarının benzerlerini ben kendi babama yapmıştım. defalarca hemde. hiç uslanmadım, rahat durmadım. babam bana beddua etmişti. yüzüme karşı "savaş inşallah seninde bir oğlun olur ve senin bana yaptıklarının kat kat fazlasını sana yapar eşşoleşşek" demişti. ben bunun cezasını çekiyorum şu an. kızmıyorum sana. ancak bunun tekrarı olursa, bu kez aynısını ben sana söyleyeceğim.
    düşünsene bi. senin gibi bir oğlun olsun ister misin?

    k: (aklımdan geçirirken bile vazgeçtim. istemem öle çocuk falan. allah muhafaza) şey. baba haklısın ya. kendime çeki-düzen vereceğim. söz.
  7. 14
    deniz kokulu bira: d
    Minimalist kedi: m

    D: bu sözlüğün frame'i nerede?
    M: bak işte şurada
    Ardından gösterilen sol framde ilk başlık okunur.
    (bkz: bot iplerini bağlarken domalan sevgiliye şaplak atmak)
    D: bu nasıl sözlük be! Sil, sil hesabı sil.

    Shaksjajzjaj
  8. 15
    kardeşimle aramda geçmiştir.. kendisi askerde olduğundan kaçak bir takım teknolojik aletleri ucuza buluyor da..

    ben: la bebe bana akıllı telefon alsana..
    kardeş:yok almam sen kafasına vurursun..
    ben: niye öyle bir şey yapayım.
    kardeş: benden daha çok şey yapabiliyor, benden daha akıllı diye..

    dedi sağolsun.. anlatınca komik olmadığını da an itibari ile fark ettim..
  9. 16
    karikatürlerde sıkça karşımıza çıkar.

    + oğlumuz ne işle meşgul?
    - hiiiç, koltuğun kenarıyla oynuyorum.
    + aferin evladım, kopardın mı orayı?
    - asılsam gelicek ama?
    + asılmaya devam et kız mız yok sana.
  10. 17
    sohbet esnasında, daha çok monolog aslında:

    teyze kişisi: panikle, eyvah fişim bitiyor.

    demek istediği, dizüstü bilgisayarı şarjının bittiğini söylemektir. uyarı için çıkan priz ikondan şaşırdı kadıncağız.

  11. 18
    Sagopa'nın yeni albümü çıkmıştır ve neskayferengi bunu arkadaşına haber vermek ister.

    N: hacı sagonun yeni albümünü dinledin mi?
    A: yok la sen?
    N: bazılarını. Herif bi klip çekti ikincisi geliyo.
    A: adı ne şarkının?

    Şarkının adı 'düşünmek için vaktin var' dır fakat isim tam hatırlananamaz.

    N: düşünmek için vaktim var sanırım
    a: tabi tabi düşün ( birinci yarılış )
    n: şarkının adı o lan!
    A: o lan! Tamam hacı bi ara dinleyim. ( knock out )
  12. 19
    + Bacağındaki ne?
    - Doğum lekesi
    + Ne zaman çıktı?
    - Geçen hafta amk
  13. 20
    178cm boyunda 40 numara ayakkabı giyen bir kız arkadaşımla ona ayakkabı almak üzere bir mağazaya girdik. bir ayakkabı modelini beğendi, 40 numara olanını istedi.

    adam ayakkabıyı ve keratayı getirdi.

    arkadaşım: ayağımı sıktı sanki bu. 41'ini de deneyebilir miyim bi'?
    adam: (kendi ayakkabısını göstererek) bunu vereyim?

    ben bayağı güldüm.
  14. 21
    Nesk ve arkadaşı tuvalettedir. Kabinin birine nesk diğerine arkadaşı girer ve şu kısa diyalog yaşanır.

    Nesk- selçuk?
    S- he.
    Nesk- seni göremesem de orda olduğunu bilmek güzel.
    S- hahahaha. kabızdım geçti la gülmekten.
  15. 22
    yanlış park eden arabalar çekici ile çekilmektedir ve arkadaşımın sorduğu soruya kafası dağınık, kafası telefonda olan benim cevabım enteresandır.

    arkadaşım: bu arabalar çekildikten sonra sahibi nerden buluyo arabayı lan?
    ben: arabanın üstüne not bırakıyolardır oğlum.
    arkadaşım: ?!?!??!

    5 dakika sessizlik

    ben: az önce ne dedim lan ben?
    (kahkahalar kahkahalar sormayın gitsin)
  16. 23
    yer: collezion
    olay: ben ve arkadaşım birşeyler bakmaktayız.
    arkadaş: a
    ben: b
    satış elemanı: se (kendileri kızdır)

    arkadaş bir pantolon bakar ve kabine girip giyer.

    a: nasıl olmuş
    b: güzel birde arkana bakayım oturmuşmu
    a: bak bakayım
    b: ya arkadan bol sanki (o aradada satış elemanı yanımızdadır)
    a: ya nasıl bol
    b: ne bilim oturmamış böle üstüne
    se: ya bişe dicemm ama arkadaşınızın arkası biraz yok yaa ondanndırr.

    bende hafif bi gülümseme oldu arkadaşa baktım kızarmış hafiften moralde gitti belli.

    b: ya senin hoşuna gittiyse al.
    a: boşver vazgeçtim.

    arkadaş içinden saydırıyor belli.

    tam çıkarken arkadaşın gözüne boxerların olduğu bölüm çarptı, gel şu boxerlara bakalım, güzelse birkaç tane alayım der. peşimizdede satış elemanı gezmektedir. çünkü alınan ürünlere kendine ait rakamı yazıp kasaya yolluyor, sanırım prim alıyorlar satılan ürün başına.

    a: ya boxerlar güzelmiş ha, şu nası, şunun rengi nası falan der
    b: şu iyi şu kötü falan filan
    a: ya acaba ben kaç beden giyiyorum, bunlar büyük olmasın bana
    -şaka gibi ama kız satış elemanı devreye girer-
    se: bence boxer biraz bol olmalı, rahatlık için.
    a: bencede, zaten ön taraf arka gibi küçükte değil, bol alayım evet.
    se: ne anlamadım hııı
    a: yok bişe anlayan anladı.


    ben dumur oldum hiç beklemiyordum, kıza baktım resmen kızarıp bozarmış, arkadaşta pis bi gülümseme.
  17. 24
    k :...2 lobu varmış bununda.
    m:neyin?
    a:götün.
  18. 25
    nakit vakittir bursapor-manchester united maçını izlemektedir. arkada ise her zaman olduğu gibi maç izlerken sıkılan ve bunalan annesi vardır.

    anne: kimin maçı bu?
    n.v.: bursa mençıstır anne.
    anne: kimle oynuyor?

    bunu bir de endüstri mühendisinin söylemesi pek bir manidar.
  19. 26
    ablam: akşam televizyonda çok güzel film var ben unuturum akşam bana hatırlat.
    ben: adı ne filmin?
    ablam: ben sana söylemiştim
    ben işses: (ulan ne zaman söylemişti ki bu amk iyice unutkan oldum, şimdi bi daha sorsam kızar)

    3-4 dk sessizlik

    ben: neydi filmin ismi ya
    ablam: ben sana söylemiştim.
    ben: söyle işte be
    ablam: ben sana söylemiştim diyorum ya
    ben: hea

    akşam olur filmi açarız. filmin ismi ne olsa beğenirsiniz, ben sana söylemiştim.
  20. 27
    tam 24 adet fotokopi çekilip dağıtılacaktır,fotokopi çekilmiş ve sayılmak için arkadaşa verilmiştir.

    ben:kaç saydın
    x:23
    ben:nasıl 23 saydın amk.
    x:böyle 1, 2, 3, diye saydım iste amk ne demek nasıl saydın!!
    ben:peki.
  21. 28
    Ard arda 2 tane şiddetli artçıl deprem oldu, ben yatıyorum ama uyanığım. Bizimkiler içeride hafif paniklediler, ablam aşağı inelim dedi. Babam tam beni uyandırmaya geliyodu ki annem “ bırak uyusun elleme, deprem olunca uyandırırız” dedi. Deprem olunca... djsjahahaja arkadaşlar az önce üvey evlat olduğumu öğrendim.
  22. 29
    - Twitter'daki ismin ne?
    + Bad Girl ? *
    - Kola içer misin?
    + Ben oruçluyum.
  23. 30
    Ev kredisi borcu mu ne varmış. Geçen yıldan kalmış ta! Aradılar gittim yatırmaya bankaya. 1 saat 20 dakika kadar falan bankada bekledim. Neyse sıra bana geldi işte.

    bk: bankacı kız.
    m: alexis
    ba: içeride bekleyen gergin müşteriler
    p: peder bey bey.

    a:Ne kadar borcum ?
    bk: 33 kuruş
    a:N'asıl yani bi' buçuk saattir 33 kuruş için mi bekliyorum. Bana hemen borç çıkarın hemen.
    ba: (gülüşmeler)

    Sonra bir tl verdim bankacı kıza;

    a: Bari üstü kalsın. saatim 1 liraya falan gelmiş olur.
    b.a: yine gülüşmeler.
    bk: Kasam da fazla para çıkar, olmaz.

    Aldım para üstünü, babamı aradım.

    a: Hacı; borç 33 kuruşmuş, ama benim kemoterapi masraflarım biraz pahalıya patlar. kanser oldum zira.
    p: gel la goy goy yapma
    ba: yüne gülüşmeler.

    dükkana döndüm sonra; yaşandı bitti saygısızca.
  24. 31
    bir kız arlakadaşla otobüs beklenmektedir, 25-30 kişilik sıra oluşmuştur, biraz geciken otobüs sonunda gözükünce,

    exo: sonunda gelebildi.
    k.a.:heyt bee şunun asaletine bak, nasıl da salına salına geliyo,
    exo: asdasdhjsdash
    k.a. eheh, çok yakışıklı ama, tatlı şey:)
    ve bizle beraber otobüs bekleyenlerin gülüşmeleri:))
  25. 32
    #929776

    asfasdfsadfsdafsdasdgsgsf
    • olm bu ne lan aişgdlkdlfgkisldşg