kayıt

dopamin

  1. 1
    Dopamin, vücutta doğal olarak üretilen bir kimyasaldır. Beyinde, dopamin reseptörlerini aktive ederek nörotransmiter olarak görev yapar. Dopamin, ayrıca, hipotalamustan da salgılanır ve kana karışarak nörohormon görevi yapar. Nörohormon olarak görevi hipofizin ön lobundan prolaktin salgılanmasını baskılamaktır.

    Sempatik sinir sistemindeki etkileri dolayısıyla ilaç olarak; kalp atışlarını hızlandırmak ve kan basıncını yükseltmek için kullanılır. Kan-beyin omurilik sıvısı bariyerini geçemediği için merkezi sinir sitemini doğrudan etkileyemez. Parkinson hastalarında ve Dopa-Duyarlı distoni hastalarında, beyindeki dopamin miktarını artırmak için, dopamin sentezinde öncü molekül görevi üstlenebilen L-DOPA molekülü kullanılır, zira L-DOPA kan-beyin bariyerini aşabililir. Kimyasal formülü ise (C6H3(OH)2-CH2-CH2-NH2) şeklindedir. Kimyasal adlandırması ise 4-(2-aminoetil)benzen-1,2-diol'dür ve "DA" şeklinde kısaltılır. (kaynak:tr.wikipedia.org/... )

    Bilimsel tanımı özetle bu olan. Hayatımızın en önemli maddesidir. Aslında hem fazlası hem de azı çok zararlı olan bir maddedir. Dopamin eksikliği sonucunda vücutta halsizlik, yorgunluk, algılama kabiliyetinde zayıflama, hafıza kontrolünde zayıflama, dikkat eksiliği gibi çok ciddi sonuçları olabilir.

    Her gün içtiğimiz kolanın ve (bunu ne sıklıkla içtiğinizi bilemem ama) kokain'in temel bileşenidir. Beyinde çok ciddi hasarlara yol açabilir. O yüzden bu gibi maddeleri kullanmadan önce size verebileceği hasarı da göz önüne alarak kullanmanızı tavsiye ederim.

    (Eğer ingilizceniz yeterince iyiyse en.wikipedia.org/... adresinden çok daha ayrıntılı bir şekilde bilgi edinebilirsiniz.)
  2. 2
    Merkezi sinir sisteminde hareket kontrolü, algı, duygu, motivasyon ve haz duygusugibi çeşitli süreçlerde rol aldığı sanılanbir nörotransmitter.
  3. 3
    nörotransmitter madde. fazlalığının eşcinselliğe sebep olduğu söyleniyor.
    benim tarafımdan değil, nörolog bülent madi tarafından.

    www.youtube.com/...

    20. dakika.
  4. 4
    azlığı parkinson, çokluğu şizofrene sebep olur.
    (bkz: iki ucu boklu değnek )
  5. 5
    vücutta doğal olarak üretilen bir kimyasaldır. Beyinde, dopamin reseptörlerini aktive ederek nörotransmiter olarak görev yapar.
  6. 6
    birini, bir şeyi özlediğimizde veya sürekli yaptığımız bir eylemi(sigara içmek) yapmadığımızda kendini gösteren bir madde. Çokluğu obsesif bozukluklara neden olabilir.
  7. 7
    Sigara,alkol,uyuşturucu,pornografi,bilgisayar oyunları, sürekli abur cubur yemek gibi şeylerin arttırdığı soylenilen hormon. Bu isin uzmani değilim lakin bildiğim kadarını karalayayim özetle. Yanlışım varsa duzeltin.

    Güzel bir şarkıyı ilk kez dinlediğinizde çok güzel gelir ya... sonra defalarca kez basa sarar ve dinlersiniz. Bir an gelir ve o müzik sıkıcı bir gürültüden ibaret olur. Yemek, içmek, seks yapmak... günlük hayata dair ne ararsanız hep aynı sistemle işler . Kendimizi sonsuz haz döngüsünde kaybetmemek için böyle bir mekanizma kurulmuştur. Dopamin arttıkça reseptör sayısı azalır ve daha az haz alırız. Böylece o şeyden sıkılırız ve başka arayışlara gireriz. Bir süre sonra vücut kendisini toparlar. Sürekli haz veren şeylerden uzak durursak da dopamin azalır, arayışta olan vücut reseptör sayısını arttırır.

    Tek başıma kamp yaptığım zamanlarda bunu tecrübe etmiştim. Kampın 3. Haftasında, ertesi gün aşırı yağmur yağacağı bilgisini alınca ilçe merkezine gidip bir pansiyona yerleşmiştim. Tv bilgisayar gibi şeylerden uzak kalmıştım bayağı. Neyse, pansiyonda küçük bir tv vardı.. dedim bakayım ne olmuş bitmiş dünyada. Kanal d de arka sokaklar oynuyor. izlerken 5 dakika sonra kahkaha atmaya başladım. Stand up show izliyormuşçasına gülüyordum. Reseptör sayısı o kadar çok artmış olmalı ki gülmeye hasret kalmışız meğer. Küçük şeylerden mutlu olma tanımını yerine getirdim resmen.(bkz: swh)

    Dopamin dengesini korumak için spor yapmak, bir hedef belirleyip o yolda yürümek... yani uyusturuculara, tembelliğe yönelten şeylere uzak olmak gerekiyor imiş.
  8. 8
    bu hormonu salgılatan her şey için bir yaş sınırlaması konulması gelecek nesillerimiz için daha iyi olabilir. sigaraya, alkole ve tv'lerde cinsel içeriğe yaş sınırı koyuyoruz; uyuşturucuyu yasaklıyoruz. peki ya diğerleri? çoğu insanın bağımlısı olduğu için görmek istemediği, kaçındığı şeyler? 3 yaşındaki çocuğun elinde tablet veya telefon veriyoruz. sırf onunla ilgilenmediğimiz, daha doğrusu ne yapacağımızı bilemediğimiz için. aslında o bir oyuncak değil. hatta alkolden sigaradan daha zararlı. çünkü küçük bir çocuk alkol içerse vücudu tepki verir ve gördüğü zarar dışarıdan görülebilir durumdadır. bu yüzden ebeveynler durumu farkedip müdahale edebilirler. oysa teknolojik oyuncaklar öyle mi? zihinleri yavaş yavaş ele geçirir. etkisini görebilmek için yıllar geçmesi bile gerekebilir.

    insanların elinde neredeyse sınırsız bir dopamin kaynağı var. içinde her türlü duyguyu tatmin edebileceğin şeyler var. cinsel açlık mı? porno siteleri var. yalnız mı hissediyorsun? sosyal medya... paran yok mu? beynini uyuşturup seni bu yokluk hissinden kurtaracak bir şeyler internette illa ki bulunur. peki sen bu durumundan nasıl kurtulacaksın? işte esas sorun burada ve bu kimsenin umrunda değil... çözüm nedir peki? dağa mı çıkıp her şeyden soyutlanalım, tibet'teki keşişler gibi mi olalım? hayır. her şeyde denge yasasına uymak lazım diye düşünüyorum. dopaminin kaynağı her ne ise kullanım sürelerini sınırlamak. her şeyin azı karar, çoğu zarar demişler. kısaca, bu tatmin edici oyuncaklar bizi kontrol eder noktaya geldiğinde, "hop" deyip sınırlama zamanı gelmiş demektir.
  9. 9
    aşk hormonu.
  10. 10
    Hormonundan ziyade reseptörü makbul olan şey...
  11. 11
    Dopamin arttıkça kişi iştahsız oluyor sonra adamın evli olduğunu öğrenince iştah geliyor.

    alçak puşt ömer.
  12. 12
    bağımlılık aşamasına gelen duyguların sonucunda vücutta çokça üretilen kimyasal madde. dopaminden genelde aşk hormonu olarak bahsedilir çünkü insanı varoluşundan beri etkileyen en derin bağımlılık aşktır.
  13. 13
    Bir de burdan (bkz: dobutamin)