kayıt

iz bırakan kitap cümleleri

  1. 301
    beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. tedirgin etme beni. bu sefer geride bir şey bırakmadım. tasımı tarağımı topladım geldim. neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim."

    (bkz: oğuz atay)
  2. 302
    "Mutlu aileler birbirine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."
  3. 303
    ''sonra, bir kadın bu yaşamda bir erkeğin çok hoşuna gitmekten başka ne ister? bunca giysinin, bunca boyanmanın, bunca yıkanmanın, bunca taranmanın, bunca merheme bulanmanın, bunca koku sürmenin, yüzü gözü teni bunca düzeltme, boyama, yeni bir kılığa sokma becerilerinin başka ne anlamı olabilir?''
  4. 304
    “bir kadının bize her şeyini verdiğini zannettiğimiz anda hakikatte bize hiçbir şey vermiş olmadığını görmek, bize en yakın olduğunu sandığımız sırada bizden, bütün mesafelerin ötesindeymiş kadar uzak bulunduğunu kabule mecbur olmak acı bir şey.”

    (bkz: sabahattin ali)
  5. 305
    Ayşe tatilde..
    Ben ise hayvan gibi ders çalışarak kitap okuyarak geçirmiştim o yazı.
  6. 306
    "Sürüye katılmayı seçersen bağışıklık kazanırsın. Kabul görmek ve takdir edilmek istiyorsan kendini hiçliğe indirgemen, sürüdeki diğer koyunlardan ayırt edilmez kılman gerekir. Düş görebilirsin, ama herkesle aynı düşü görmek koşuluyla."

    Oğlak Dönencesi - Henry Miller
  7. 307
    “on cahili, dokuz âlime tercih eden bir sistemde bilginin demogojiye mağlup olmasına şaşar mısınız?”

    matmazel noraliya'nın koltuğu/peyami safa
  8. 308
    bazarov:
    - ...kendi elimizle hayatımızı mahvetmek için her türlü çareye başvuruyoruz.
    arkadi:
    - ne demek istiyorsun?
    - ben hiçbir şey demek istemiyorum. ben, ikimizin de çok aptalca davrandığını açıkça söylüyorum. bunun yorumlanacak, açıklanacak tarafı yok. ben hastahanelerde farkına varmıştım: hastalığına öfkelenen onu kesinlikle yener.

    (bkz: babalar ve oğullar)
  9. 309
    "Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnız onun dümenini ele almak kâfidir... Şimdi anlıyorum ki değilmiş... Yollar görünmez kayalarla doluymuş... Onlara çarpmamak lazımmış... Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını fark edemezmiş... Tâ ki kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar..."

    Reşat Nuri Güntekin, Acımak.
  10. 310
    umutsuzluk en yakıcı zevktir, özellikle de içinde bulunduğun durumun çaresizliğini açıkça kavramışsan.
  11. 311
    Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır.
    Ahmet Ümit- elveda güzel vatanım
  12. 312
    ”14 yaşımdayken karnımı doyurmak için bir parça ekmek çaldığımda beni zindana attılar ve orada tam 6 ay bedava ekmek verdiler. Hayatın adaleti budur.”
    Sefiller-Tolga Abinin Hugosu
  13. 313
    ''ancak, toplum her zaman belirli davranış kurallarını herkese empoze etme eğilimindedir, tek tek insanlarsa neden bu kurallara uymak zorunda olduklarını merak etmezler.''

    (bkz: veronika ölmek istiyor )
  14. 314

    "birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. enerji, kendini veriş, körlük ister. hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapmayacağımı biliyorum."

    (bkz: bulantı )
  15. 315
    Bazarov ölüm döşeğinde babasına:
    "ölüm eskidir ama herbirimize yeni gelir."

    (bkz: babalar ve oğullar)
  16. 316

    ''ancak, toplum her zaman belirli davranış kurallarını herkese empoze etme eğilimindedir, tek tek insanlarsa neden bu kurallara uymak zorunda olduklarını merak etmezler.''

    (bkz: veronika ölmek istiyor )
  17. 317
    girişmek gibidir, bilirsin. enerji, kendini veriş, körlük ister. hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapmayacağımı biliyorum."
  18. 318
    “kılıcını baston olarak kullanan samuray kadar yorgunum.”

    (bkz: korkma ben varım)
  19. 319
    "İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir."
    Toprak ana - cengiz aymatov
  20. 320
    "Birini eleştirmeye kalkıştığında" demişti, "herkesin senin ayrıcalıklarına sahip olmadan büyüdüğünü düşün."
    ... Bunun sonucu olarak da insanlar hakkında hemen karar vermemeyi benimsemişimdir. ...İnsanlar hakkında çabuk karar vermemek sonsuz bir umuttur bence. ((bkz: Muhteşem Gatsby), (bkz: F.Scott Fitzgerald))
  21. 321
    En sevdiğim kitap olan hatta adım ve nickimin de bağlantılı olduğu kitaptandır.

    ''hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. bilseydim bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu. derin bir huzurla her yerimi saran o harika altın an, belki birkaç saniye sürmüştü, ama mutluluk bana saatlerce, yıllarca gibi gelmişti.''
  22. 322
    Sanki şu cümleler hayatım boyunca yaşadığım tedirgin halleri, mutlulukların arasında dâhi bulunan telaşları, korkuları, birisi uyuduğunda yaşıyor oluşundan emin olmak için nefesini dinlemeyi özetliyor gibiydi.
    "Bazı anlarda cesaretim kırılıveriyor. Bir uçurtmaya, gözlerimi ayırmadan uzunca bir süre bakabilecek cesareti bile bulamıyorum kendimde. Uçurtmanın dengesi bozulacak, kuyruğu dolanacak ya da ipi kopacak gibi geliyor."
  23. 323
    "ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok. bense çoktan vazgeçtim tırnaklarımı uzatmaktan. kendimi bilmeyi bıraktım. ölümü bilmek ve anlayabilmek bile daha kolay.
    yanıtı olmayan bir soru olarak geldim dünyaya ve sorusu olmayan bir yanıt gibi de gidiyorum."

    (bkz: kinyas ve kayra )
  24. 324
    Ruhunuzu saran küçüklük duyguları içinde büyük değerlerimizi kaybedersiniz.

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar
  25. 325
    ''ancak, toplum her zaman belirli davranış kurallarını herkese empoze etme eğilimindedir, tek tek insanlarsa neden bu kurallara uymak zorunda olduklarını merak etmezler.''

    (bkz: veronika ölmek istiyor )