kayıt

argo

  1. 1
    2012 abd yapımı filmdir.
    oskarları topladığı için şahane bir şey bekleyerek izledim. ama televizyonda gösterilen eski amerikan filmlerinden pek de farkı olmadığını düşünüyorum. olay aynı; hayatlar tehlikede neyse ki kahraman bir amerikalı kendi hayatını tehlikeye atarak herkesi kurtarır. hallelujah!

  2. 2
    herhangi bir dilin parçası olmasıyla beraber toplumun belli bir bölümü tarafından kullanılan özel bir dildir. genel düşüncenin aksine küfür değildir. küfürlü argo terimleri vardır.

    (bkz: papel )

    (bkz: zoka )
  3. 3
    'kaba kullanım 'olarak adlandırılan dili daha sert sözcüklerle kullanmaktır. Tam olarak küfür de değildir.
  4. 4
    en iyi film dalından akademi ödülünü alan filmdir...
  5. 5
    85. oscar ödül töreni'nde en iyi kurgu ve en iyi uyarlama senaryo dalında oscar kazanan film.

    yarak gibi film.

    en iyi film oscar'ını da gödüne soksunlar. life of pi'ye verilmeliydi.
  6. 6
    Çekimleri türkiye de yapılmış olan sağlam-süper arası film
  7. 7
    bir dilin zenginlik kaynağıdır.
  8. 8
    (bkz: #48309)
  9. 9
    bilgeler bir kişiyi bir ''dil varlığı'' diye niteler. insan yalnız diliyle , öteki dirilerden ayrılır, diliyle kimlik, kişilik kazanır. bu görüş, dille uğraşanların da, uğraşmayankların da onayladıkları görüşlerin en yaygınıdır. ancak burada, ''dil'' sözünden anlaşılan kişinin dil yeteneği, konuşma, düşünme gücüdür. onun ardından konuşulan diller , ulusların , toplumların dilleri, söz birikimlerinin oluşturduğu bütün gelir. insan varlığını ilgilendirdiğinden dolayı bu konu değişik insan bilimlerinin incelediği, geniş yorumlara , açıklamalara giriştiği bir sorunn niteliği taşır. ''kişi diliyle kişidir'' yargısı bir yandan dilbilimlerini, bir yandan
    felsefeyi, bir yandan da dirimbilimin(biyolojinin) yalnız insanı konu edinen kolunu ilgilendirir. bizim burada üzerinde duracağımız konu bunalr değil, dilin şu konuşulan dilin, çok özel bir bölümüdür. aşağı yukarı bütün uluslarda bulunan bir bölüme ''argo'' diyoruz. bu kavramın anlamından çok etkisi , biçimi önemlidir.
    argo hangi ulusta olursa olsun, toplumun kesimlerinin, tavandan tabana indikçe, kabalaşan , saygı kurallarına yöresel yoruymlar getiren , özel dildir. bu dil konuşulduğu kapalı kapalı yörenin özelliklerini, aktöre (ahlak) anlayışını, insanlara bakış biçimini yansıtır. varlıklı, yaşama düzeyi ,eğitim öğretim bakımından , yüksek bir toplum katının argosuyla;
    yaşama olanakları dar, gerekli eğitim -öğretim aşamalarından geçmemiş, toplum içinde bir kıyıya itilmiş gibi yaşayanların argosu nicelik yönünden de başkadır. hangi türden olursa olsun , argo bir yaşama biçimidirr.öğrencinin argosu öğretmen-öğrenci-öğreti ilişkilerinden kaynaklanır. hırsızın argosu varlıklı -yoksul ilişkilerine baglanır. kabadayının argosu ezici güce; kapkaçınınki elçabukluğuna ; esrarkeşinki uyuşturucu nesnelerin tadını çıkarmaya ; dolandırıcınınki açıkgözlülüğe, aldatıcılığa dayanır. toplum katlarında, yüksek kesim kendi argosunu gerekli, geçerli göstermek için argo olmadıgını ileri sürer, yoksul yöreninki yerer, aktöre aktöre dışı diye niteler, kaçınılması uygun bir dilvarlığı olarak yorumlar. bu aldatıcı bir tutumdur, kendini gizlemenin, olduğundan başka türlü görünmenin doğal sonucudur.
    gerçekte argo toplum kesimlerinde birbirine yabancılaşmanın özel bir dilidir. belli bir toplumun katını katını oluşturan
    kimselerin kendi evrenlerinde geçerliliği olan sınırlı bir anlaşma aracıdır. argonun doğuşunda ezikllik, aşağılık duygusu, başkalarını çekememezlik, kıskanma gibi bilinçaltına itilmiş etkenler vardır. bu etkenleri toplumun yapısından , yaşama düzeninden , insanlar arasındaki karşılıklı ilişkilerinden, geçim olanaklarından ayrı düşünemeyiz. kişi ne denli vurdumduymaz, ne denli aldırışsız olursa olsun, belli bir anlayış aşamasında toplumla karşı karşıyadır, toplumla görülecek bir
    işi, onunla konuşacak sorunları vardır. bunun karşıtını düşünmek, kişiyle toplum arasına birtakım açıklıklar koymak, bireyi toplumun dışına itmektir. argo toplum içinde oluşur, toplum içinde yayılır. ne denli saçma, yersiz, utandırıcı sayılırsa sayılsın dile getirdiği önemli, üzerinde durulması gereken bir insan gerçeği vardır. argo kişinin yalnız diliyle, toplum içindeki dışadönük davranışlarıyla değil, begeniyle, içevereniyle , bir insan olarak özünü oluşturan öğelerle, duygularla ilgilidir. bu bakımdan kişiyi ele verir. içini dışına çevirir.... bir düşünün, güçsüz, yeterince gelişmemiş, cılız kalmış bir kimsenin dilinde şişmanın adı ''yağ tulumudur'', güçlü , iri yapılı, gösterişli kimse ''kalastır''; ''yarmadır'', ''kereste''dir. ''kilise direğidir''. güzel olmayan, pek ilgi çekemeyen , ancak biraz ak tenli kadının gözünde güzel, alımlı, ilgi toplayıcı esmer bir bayanın adı da ''kara karı'', ''gece feneridir''.
    yukarıda görülen örnekler, ilk bakışta gereksiz, yersiz biraz da yakışıksız sayılabilir. oysa kişinin evrenini yansıtmada , kişiliğini, özünü oluşturan duygu öğelerinin düzenini kavramada, bir araştırıcıya ışık tutacak sayısız dil varlığından birkaçıdır. kişi göründüğü gibi olmayan , boyuna kendini gizleyen , iyiliğin geçer akçe oldugu yerde iyi yiğitliğin değer kazandığı ortamda yiğit; alçakgönüllülüğün önemsendiği yörede alçakgönüllü, kırıp dökücülüğün etkili olduğu cevrede kırıp dökücü geçinmeyi sevenn bir varlıktır. bu durum onunn yaratılışıyla, gördüğü eğitim-öğretim niteliğiyle, yaşadığı ortamla, cevresinde toplananlarla baglantılıdır, onun genel niteliğini kuran öğelerin oluşturdugu kaçınılmaz sonuıçtur. hangi uygarlık aşamasında bulunursa bulunsun, kişi söylediğinin yaptığının ötesinde, sözlerin uzağında değildir, yakınındadır, yanındadır. bundan dolayı sözleri beğenilen, onaylanan anlamlarına, etkilerine göre ayırırken , onları söyleyeni de göz önünde bulundurma gereği vardır. bu sözün gerçek anlamı ne olursa olsun , söylendiği yerdeki etkisi, yankısı önemlidir. iki anlamlı sözlerin arkasına sığınmak , kısa bir süre eğlendirici, güldürücü olsa da bile açıklığı seçikliği seven , kendine güvenen, sözünün yükünü taşıyann , benliğinden kuşkusu, korkusu olmayan, düzenli düşünen bir kimseye yakışmaz. söylediğinin iki anlamını, üç anlamını da üstüne basa basa dile getirmek, söz oyunlarının dumanlı ortamında kuşkulu adımlarla , ürkek bakışlarla dolaşmaktan kaçınmak, aydınlıkta gezinmek özü sözü uyumlu kişinin işi olduğu gibi, düşüncelerine saygısı olan aydının da görevidir. böyle bir kimsenin dilinde ''argo'' yoktur. bütün argolar açıklıktan korkan , aydınlıktan kaçan, doğruyu eğri göstermek için çarpıtan başarısızlıkların dilleridir.
    argo bulanık bilinçlerin, dağınık başalrın işidir. biraz düşünülürse deney bilimlerinde argonun bulunmadıgı görülür. nerede söz ayağa düşerse, nerede kişi gereğince kişi varlığına duyulan saygı silinir giderse orada argo günlük konuşma dilinin yerini almaya başlar. olaya başka bir yanından bakarsak, argonun ayratıcı bir eylemin dili olmadığını görürüz. gerek yazın sanatlarında , gerekse öteki sözlüü sanat türlerinde argonun anmaya değer bir yeri yoktur. oysa argodan çok daha ağır , sarsıcı olan yerici dilin sanat bakımından başarılı ürünler verdiği görülür. şiirde, düzyazıda, oyunda (özellikle tiyatroda) eyrginin alaya almanın , gülünç duruma düşürmenin sayısız örneği vardır. argonun böyle çok dar bir yörede kalması da düşünce, sanat bakımından gelişme olanağı bulamamış kimselerin dili olduğunu gösterir. bu yöre yoksullardan olduğu gibi, varlıklılardan da kurulabilir. bu iki çelişik durumda yeni bir soru çıkıyor karşımıza : düşünce ürünlerinin, saanrt varlıklarının ortaya konmasında varlıklı çevre, yoksul çevre diye bir ayrıım yapılabilir mi? bunun karşılıgını bulmak, bir yörenin çıkarınaa konuşmak oalsı değildir. düşünce saant alanalrında iki yöreden başarılı kimseler çıkmaktadır. ancak, ister varlıklı , ister yoksul çevre olsun, argoya yatkın kimselerden öyle önemli, değer denebilecek bir aydının, sanatçının çıktığı pek bilinmiyor.
    olaya başka bir açıdan , argoya yönelme eyleminde bakarsak, ilk göreceğimiz bu agza yatkın kimselerin, yetenekleri varsa da işlemez duruma gelenler oldukalrını görürüz. böyle bir yöreye düşüşün nedenleri ayrıdır. toplumun genel geçim düzeyi, üretim -tüketim dengesizliği, bu nedenler yüzünden kimi insanların tıkılışları, kendilerini düşkünlüğe verişleri başka türden bir araştırmayı gerektirir. bizi ilgilendiren argonun bir söyleyiş biçimi olarak yapısı, etkisi, gelişme oalsılıgıdır. sözgelişi okul argosunu okul dışında uzun süre, ileri yaşlarda kullanılma olasılıgı azdır.
    argo bir davranışın, kendi kendini sınırlandırmış, toplum içinde toplum dışı kalmış bir kesimin dilidir.. bu dil onu kullanana, sevene yeter, neredeyse bütün gereksinimlerini karşılar, karşılamazsa günlük konuşma dilinden uygun bulunan söz seçilir, ona içeriğinin dışında başka bir anlam yüklenir, böylece argo sözlüğü yeni bir anlam kazanır. sözgelişi ''rampa'' bugün belli bir çevre ağzında argodur, ''naylon'' , ''füze'' , ''röntgen'' argodur.. öte yandan toplumun varlıklı kesimlerinde de ayrı nitelikte argoların oluştugunu söylemiştik. bu kesimlerde argoya giren sözlerin çoğunun yabancı dilden , son dönemlerde ingilizce'den seçilmesi ilginçtir. bu da yabancı dille eğitim-öğretim yapan okulların etkisindedir besbelli. bu argo türünde daha çok ''seks''le ilgili kavramların benimsendiği gözden kaçmıyor. bundan da argonun oluşmasında başlıca etkinin çevre olanakları oludugu sonucu ortaya çıkıyor.
    argo oluşma yeri bakımında ikiye ayrılır. biri il argosu, öteki köy argosudur. bu ikincisine ''taşra argosu'' da diyebiliriz, illerin dışında, kır kesiminde biçimlendiğinden. kırsal kesimin argosunda çokluk yöre ağızlarıyla ilgili sözler kullanılır. bunların çoğunu ilelrde oturanlar anlamazlar. konuyu uzatmamak için bir iki örnekle yetinelim. işe yaramaz, kaba , saygısız kimseye ''gengoş'' denir. bu taneleri alınmış mısır koçanı anlamına gelen bir sözdür. çıkarını bilmeyene, boyuna şuna buna kaptırana, istenenşi yapan kimseye de ''moziga'' derler. bu da yavrulamamış, bir süre sağılabilen ineğin adıdır. bu ağız ayrılıklarının yarattıgı argo ürünleri yöreden yöreye değişir. anadolu'da... bir yörenin argosunu başka bir yöre insanı anlamayabilir. durum illerde de böyledir az çok. öte yandan , ayrı ayrı diller konuşan uluslar birbirlerinin argolarından anlamazlar. ne türk'ün argosunu arap, ne arabın argosunu türk anlayabilir. argonunda ulusal bir özelliği vardır. ---i.e.z---
  10. 10
    dün tv8'de gördüğüm iran'daki şah dönemini ve iran islam devrimini anlatan süper bir film. ilk başta çok sikimsonik geldi ama Ben Affleck karizması bile filmi izlemeye değer.
  11. 11
    kullanılan ortak dilden ayrı olarak aynı meslek veya topluluktaki insanların kullandığı özel dil veya söz dağarcığı, jargon.
  12. 12
    en. Array for Real-time Geostrophic Oceanography Programme.
  13. 13
    çok tehlikeli bir şeymiş...

    ben sadece küfürlü olanlarını biliyordum fakirlikten amk...
  14. 14
    sokak dili.
  15. 15
    Amerikan ordusunun İran'da yaptığı bir operasyonun adı. Daha sonra aynı isimle filmleştirildi.
  16. 16
    (bkz: sokak jargonu)
  17. 17
    Argo sokak dilidir ama küfür değildir küfür kötü söz argo sokak dilidir onun için ikisinin ilgisi yoktur.
  18. 18
    SOKAK diline denen bir kelime bu kelime bu.
  19. 19
    dilin oldukça informel olarak kullanımıdır.