kayıt

John Wick

  1. 1
    başrolde keanu reeves'in oynadığı yakın zamanda vizyona girecek film.

    www.youtube.com/...
  2. 2
    izlenebilitesi olan filmdir, oyunculuk şahane diyemem, senaryo da şahane değildi. basit bir seri katil, cüneyt arkın edasıyla 500 bin kişiyi öldürüyor, bütün olay bunun üzerine kurulu fakat aksiyonu bol bir film, o yüzden sarıyor.
  3. 3
    devamının geleceği söylenen filmdir. açıkçası yer yer mel gibson'ın payback filmini hatırlatması nedeniyle zaten sevdiği bir film olmuştu. üstüne birde kaliteli aksiyon sahneleri olunca su gibi izlenen bir film olmuştu. devamında da aynı yapıyı korurlar umarım. fakat intikam için daha iyi bir neden bulurlarsa iyi olur.
  4. 4
    dövüş koreografileri göze hitap eden ve hikayesiyle filmden kopmamanızı sağlayan aksiyon filmi.
  5. 5
    çok zayıf senaryosu olan, oyuncularının yer yer samimiyetsiz olduğu film. hafif türk filmi esintisi var sanki.

    sonunu izlemedim, başında uyumuşum.
  6. 6
    başrol için keanu reeves'in biçilmiş kaftan olduğu film. willem dafoe da rolde gayet başarılı.

    film gayet iyi bana kalırsa. zaten zaman geçirmelik bir film. mad max'ten senaryo beklemek nasıl gereksizse bundan da beklemek aynı şekilde gereksiz. filmin güzelliklerine gelirsek; figüranlara karşı her sıktığı hedefi bulan ancak iş patronlara gelince bir türlü vuramayan başrole sahip filmlerden değil bir kere. ayrıca, yok kötü adam aslında ölmemiş de esas oğlanın arkası dönükken onu sırtından vurmuş olayları da yok çok şükür. adamımız gayet garantici. kafasına kafasına sıka sıka ilerliyor milletin.


    not: altın paralara içim gitti.

    (bkz: altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir)
  7. 7
    benim son yıllarda çok çok beğendiğim keanu reeves başrolündeki aksiyon filmi.

    film köpeği ile yalnız yaşayan bir adamın köpeğini öldürülmesi üzerine öldürenlere karşı intikamını konu alıyor.aksiyon sahnelerindeki müzikler ve görsel efektler göz kamaştırıyor.8.5/10

    devam filmi ise yakında; (bkz: john wick chapter two)
  8. 8
    Uzun süredir ortalıkta görünmeyen Keanu Reeves nihayet beyazperdede! Nefes kesen aksiyon sahnelerinin en önemli oyuncularından biri olan Keanu Reeves, bu kez vurdulu kırdılı, silahlı ve bol öldürmeli bir filmde boy gösteriyor. Video oyunu, -özellikle silahlı arcade- tarzı bir film olarak adlandırabileceğimiz “John Wick” hedefi vurmak için ‘bum bum bum’ diye ateş eden bir karakterin kanlı macerasını, hikâyeye ağırlık vermeden ortaya koyuyor. Yani belli bir hikâye yok, sadece silahlar konuşuyor. ‘Shoot em up’ terimini filme uyarlayan ve onu görsellikle yoğuran yönetmen David Leitch ve Chad Stahelski (daha önce dublörlük de yapıyorlardı) sert havayı dağıtmak için duygusal sahnelere başvuruyorlar, zaten öteki türlü film yavan kalırdı. Böyle olması yerli yerinde olmuş!

    Bakın bununla ilgili Keanu Reeves ne söylemiş: "Aksiyon filmlerinin duygusal yönü olmasını seviyorum. Sadece şov olmaktan çıkıp bir hikâye anlatıyor." Ama filmdeki görsellik, hikâyeyi biraz bastırıyor. Bunu da yadırgamamak lazım, çünkü filmin amacı bu! Şeytana pabucunu ters giydiren ‘boogeyman’ (öcü) lakaplı John Wick, aslında imkânsızı başaran, öfkeli, sinirli, acımasızca öldüren intikamcı ve kincidir. Karısının ve köpeğinin intikamını almak için, sürekli elinde silahla adam öldürür. Oldukça sessiz sakin görünen John Wick’in iç dünyasında yaşadıklarıyla, dışarıya yansıttıkları oldukça farklıdır. Sessiz sakin görünen bir kişi, zaten her zaman tehlikeli değil midir?

    Aslında daha önce buna benzer filmler seyrettik: “Hitman” ve "The Equalizer"… Equalizer’da adalet için gözünü kırpmadan öldüren silahlı bir adam vardı. Gerçi John Wick ile silahlı adamın adalet anlayışları biraz farklı. John Wick her şeyi öç almak için yapıyor, adalet için değil, ama yine de kendine göre bir adalet anlayışı var. Peki ya “Hitman”? Hitman-vari hareketlerle örülü hikâyede, John Wick, Hitman karakteri ile muhteşem bir bağ kuruyor, neredeyse onun kadar yenilmez ve cesur. Bu ikisinin karışımından oluşan bir karakter ile yolculuğa çıkıyoruz sanki… Sürekli takip ve kovalamaca ile yol alan film, araya sıkıştırdığı bazı komik ve dramatik sahnelerle yelpazesini genişletiyor. Bu sahnelerden bahsedelim biraz da… Ateşli ortamdan kaçmak için gece kulübüne bornozuyla dalan adamın, hızlı koşuşu gerçekten evlere şenlik! Vites yükseltmek ve komiklik yaratmak adına iyi düşünülmüş. Bunun haricinde; dramatik ortamı perçinlemek için, filme dâhil edilen köpeğin John Wick ile kurduğu dostluk da zaman zaman seyircinin duygusala bağlamasına sebebiyet veriyor.

    Buradan hareketle; ters köşe yapmayı seven filmin, startı köpek ile vermesi, önce mülayim/ılıman bir film izleyeceğimizin sinyallerini veriyor, ama ilerleyen sahnelerde anlıyoruz ki, durum bunun tam tersi! Yavaş başlayıp hızlı akıyor. Katil adam televizyonda video oyunu oynarken, yönetmenin aniden kesme yapıp, John Wick’in aynı oradaki gibi katil adamı öldürüşü de filmin video oyunu ile olan benzeşliğine vurgu yapıyor.

    Genel itibariyle; bu tarz filmlerde katil karakter her zaman yalnız olur, belli bir sebepten ötürü hayatı ummadığı bir şekilde altüst olmuştur zaten. Hayatı altüst olan karakterin, öfkeli bir öldürme makinesine dönüşüyor oluşu da, oldukça bilindik bir hikâyedir. Hikâyeye farklılık katan ise o karakteri canlandıracak oyuncunun, karaktere nasıl bir yenilik kattığıdır. Hikâye önemli olmadığı için, karakterin bizi dünyasına davet etmesi, filmi izlenir kılan unsurlardan biri. Söz gelimi; filmi yan hikâyelere yem etmeyen yönetmenin, karakter üzerinde çalışması ve yapabileceklerini ortaya çıkarması da “John Wick” filminin olumlu tarafını vurguluyor.

    John Wick’e can veren Keanu Reeves’e bir hayli ağırlık veren yönetmen, Reeves’in içindeki cevheri ortaya çıkarmakla kalmıyor, adeta karakter ile olan uyumunu perdeye mıhlıyor. Reeves’in gözlerindeki öfkeyi bile hissedebiliyoruz. Umursamaz tavırlarını da unutmamak gerek.Sonuç olarak; “John Wick” bir zamanlar katil olan bir insanın geçmişinden asla kaçamayacağını, geçmişinin ayaklarına dolanacağını aktaran sert bir aksiyon filmi. Değişim uğruna kendini aklamak için uğraşan John Wick’in her ne olursa olsun bataklığa yeniden saplanacağını da belirtmeden edemiyoruz, ama filmin finali bunu farklı bir noktaya çekebilir, çünkü sürpriz bir sona sahip…
  9. 9
    malesef tutmamıştır. filme dair aklımda kalan tek şey esas oğlanımızın çatışırken silahla yaptığı refleksif hareketlerdi.

    -- spoiler --

    ağzını bıçak açmayan havalı abimiz sandalyede elleri bağlanınca bülbüle döndü. film beni burda kaybetti.

    -- spoiler --
  10. 10
    polat

    -- spoiler --

    polat alemdar

    -- spoiler --
  11. 11
    kahramanın sürekli dayak yediği vurulduğu film
  12. 12
    www.59saniye.com/...
  13. 13
    "he stole John Wick's car. and killed his dog." "OUu.." dünyada bu kadar güzel bir sahne az bulunur. KEANU abimizi seviyoruz.
  14. 14
    yarısında çıktığım film.
  15. 15
    spoiler!

    biraz olağandışı * bir film. alışkın olmadığım türden açıkçası. belli başlı sebepleri de var.
    1: mesela ilk filmde, yani şu an başlığına yazdığım filmde köpeği görüyorsun, diyorsun ki ulan bu filmin sonu hüzünlü olacak köpek ölecek hüzünlü sahneler falan -taaak- köpek 10. dakikada öldü

    2: diyorsun ki köpeği öldüren puştu aramasıyla film geçip gidecek, bütün film av avcı görücez. -taaaak- filmin yarısında adam öldü.

    3: * düşünüyorsun ki ikinci filmde bütün hikaye kadına ulaşmaya ve öldürmeye çalışmakla geçecek -taaaak- ilk sahnede kadın ölüyor.

    bayağı bir şahsına münhasır film.
  16. 16
    the accountant'taki chris wolff'un tartışmaya girmeden sikeceği karenkter.

    düşük protein diyeti kendisine albeni sağlıyor, hepsi bu.
  17. 17
    bitcoinci şerefsiz, fedöcü.
  18. 18

    -- spoiler için tıkla --


    Bir köpek için bütün new york’u katleden abi

    -- spoiler --

  19. 19
    An itibariyle star Tv'de yayınlanan film. Ailecek izliyoruz umarım biri sevişmez xd.
    • spoiler olacak ama kimse sevişmiyor merak etme.
    • Biliyorum ya aile ile izleme geleneğinden diyorum xd
    • gfbfdxbgfxb
  20. 20
    bugün saat 20.00'de star tv'de yayınlanan film.
  21. 21
    Çok sevdiğim bir film serisidir. keanu reeves'in harika olması dışında kurallı murallı bir aksiyon filmi olması da hoşuma gitti. Aslında tam da bilemiyorum neden hoşuma gittiğini belki köpek hassasiyetindendir.