kayıt

mihail yuryeviç lermontov

  1. 1
    25 yaşında ölen rus yazar. puşkin'in öğrencisi.
  2. 2
    henüz 27 yaşında iken, fransız bir subayla girmiş olduğu düello sonucu vefat etmiş olup, anne ve dedesinin yanıbaşına defnedilmiştir.

    kendisi idol'dür.

    -yakın bir ölüm aklıma gelince yalnız kendimi düşünüyorum. bazıları bunu bile yapmazlar. yarın beni unutacak, daha kötüsü, hakkımda yalanlar uyduracak dostlardan, başkalarını kucaklarken bir ölüye karşı kıskançlık uyandırmamak için arkamdan gülecek kadınlardan bana ne? hayatın kasırgası içinden birkaç fikirle çıktım ben, duygu aramayın. uzun süredir kalbimle değil kafamla yaşıyorum zaten.

    kendi tutkularımı ve davranışlarımı dikkatle inceliyorum, ilgiyle ama hep dışarıda kalarak. benliğimde iki kişi barınıyor: bunlardan biri, kelimenin tam anlamıyla yaşıyor, öbürü ise onu yargılıyor. birinci, belki de bir saate kadar sizden ve dünyadan ayrılacak. ötekiyse... öteki ne olacak?

  3. 3
    -neden yaşamışım sanki, ne amaçla dünyaya geldim? yine de o amaç var olsa gerek. kaderim mutlaka yüksek bir amaca yönelmişti, çünkü ruhumda sonsuz bir güç hissediyorum. ama o kaderin ne olduğunu kestiremedim.. boş, nankör tutkuların çekiciliğine kapıldım; onların ocağından demir gibi sert ve soğuk çıktım.

    ama soylu duyguların ateşini de bir daha gelmemecesine yitirdim ?hayatın en güzel tomurcuklarını. o zamandan bu yana, kaç kere, kaderin elinde bir balta görevini yaptım! cellat baltası gibi, çoğu kez kötü bir niyet gütmeden ama hiçbir zaman da pişmanlık duymadan mahkumun başına indim.

    ruhum mu dengesiz, yüreğim mi kötü bilemiyorum. belki de toplum ruhumu bozdu, ne bileyim! düşüncelerim o daldan bu dala atlıyor; karasız, endişeli, şüpheci...

    kalbim doymak nedir bilmiyor, bir şeyle yetinmiyor. mutluluğa alıştığım gibi acı çekmeye de çabucak alışıyorum. bu nedenle hayat gözümde git gide anlamsızlaşıyor.

    ruhumun yarısı da ölüydü, herkesin emrine hazır biçimde yaşıyordu; bu durum kimsenin dikkatini çekmedi, çünkü onun yıkıma uğramış yarısının yaşadığından kimse haberdar değildi.

    oysa bütün dünyayı sevmeye hazırdım. beni kimse anlamadı; böylelikle nefreti öğrendim.. renksiz gençliğimi kendime ve dünyaya karşı giriştiğim savaşta tükettim. alaya alınmaktan korktuğum için en iyi duygularımı yüreğimin derinliklerine gömdüm. orada silinip gittiler.

    dünyada beni tamıtamına anlamış hiçbir yaratık kalmayacak. bazıları beni olduğumdan kötü, bazıları olduğumdan iyi sanırlar. bazıları iyi bir adamdı öbürleri rezilin tekiydi diyecekler. ikisi de yanlış olacak.
  4. 4
    -acaba diye düşünüyordum... benim hayatta tek işim başkalarının umutlarını yıkmaktan mı ibaret? yaşamaya, hareket etmeye başladığımdan beri, kader beni başkalarının dramlarının sonuna yetiştiriyordu, sanki kimse bensiz ölemeyecekmiş ya da acı çekemezmiş gibi!

    ben beşinci perdenin vazgeçilmez kişilerindenim; ister istemez celladın ya da hainin sevimsiz rolünü oynamak zorundayım...

  5. 5
    mezarı penza'dadır.

    pyatigorsk diye üfürmüşüm. ama düelloda vurulup öldürüldüğü yer için pyatigorsk'ta bir anıt taşı vardır, kesin bilgi. yine de ne olursa olsun pyatigorsk, lermontov şehridir.

    ''çağımızın kahramanı'' diye bi romanı var, çok güzel goygoylar döner orada.
  6. 6
    hançer isimli kitabı ataol behramoğlu tarafından çevrilmiş olan rus yazar ve şair.
  7. 7
    "rusların ismi hep mi karizma olur arkadaş?" dedirtmiş olan şair.
  8. 8
    Aşağıdaki dizeleriyle beni benden almıştır.

    "…ağarmış ihtiyar Kafkas, selâm sana, senin dağların için ben yabancı değilim. Çocukluğumda o dağlar bir ana gibi beni kucaklarında taşıdılar ve senin göklerine kavuşturdular… Sen güzelsin ey özgürlüğün görkemli ülkesi, benim görkemli kafkasım. Ben seni, senin evlâtlarını ve onların savaşçı özelliklerini, senin fırtınalarının mucizevî görüntülerini ve onların mağaralardaki ve gece bekçileri gibi görünen yalçın kayalardaki yankılarını, güneşin doğması ile yaldızlanan derelerini, cennet ve gök çiçekleri gibi başlarını kaldıran güzel step çiçeklerini ne kadar severim…