201
-ama çok güzeldi, sarı saçları vardı. tıpkı, ıı şeye benziyordu
+güneş ışığı altında parlayan saçlar mı?
-evet, evet öyledi...tanrım...sen iyi konuşuyorsun.
+bazı şeyleri cümlelere saklayabiliriz. *
202
Hayatta sadece iki trajedi vardır. Biri istediğine sahip olamamak diğeri sahip olmaktır.
(bkz: lord of war)
203
-Fakat müzeyyen bu derin bir tutku
.
204
-bu hayatta iki kişiye güvenirim. biri benim, diğeri sen değilsin.
(bkz: con air)
205
küçük düşürülmekten çok korkuyorum.
yerin dibine geçmişim gibi oluyor.
ama o rezilliği ve onunla birlikte yerin dibine batmayı da kabul ettim.
beni anlıyor musun?
kendini bir düş kırıklığı olarak görmek ne acı.
bazı insanlar, iyi niyet kisvesi altında aşağılayarak sana ne yapman gerektiğini söylerler.
yaşayan bir canlıyı ezip geçme isteğiyle yaparlar bunu.
ben bir ölüyüm.
hayır, bu fazla duygusal oldu.
ölü değilim.
ama haysiyetim olmadan yaşıyorum.
(bkz: en passion)
206
Bir adamı öldürürsen sana katil derler, binlerce adamı öldürürsen imparator. Hepsini öldürürsen sana tanrı diyecekler.
masculin feminin
207
"Lütfen patron, beni karanlıkta bırakma. Karanlıktan korkuyorum."
(bkz: the green mile)
"Dibe vurmadan özgür olamazsın."
"Ben Jack'in kırık kalbiyim."
(bkz: figh club)
"Bekleyenlerin başına güzel şeyler gelir derler, bilirsiniz. Ama sadece acelesi olanlar geride bir şeyler bırakır.” dedi. İnanamamıştım. Abraham Lincoln’den alıntıydı.
(bkz: predestination)
208
+ikinci sefermiş senin?
-he.taksiciydim ben.
+ne bok yemeye geldin, bal gibi mesleğin varmış amına koyim.
-karıştı işte.
+he, karıştı?
-karıştı babacım.biraz uzaklaşmak iyi gelecekti, en mantıklısıydı bu.
+en mantıklısının amına koyim.
(bkz: sarmaşık)
209
Well John wasn't exactly the Boogeyman. He was the one you sent to kill the fucking Boogeyman.
210
+burası ne tür bir bar ?
-bir samoalı barı.
+o da ne ?
-bir kokteyl, bir kokteyl istediniz.
+senden ferahlatıcı bir içki istedim. lanet bir yağmur ormanı getirmeni beklemiyordum. onun içinde bir orangutana aşık olabilirsin.
211
İnancını yitirirsen Tanrı sana sırtını döner. Ne Tanrıya ne insanlara bir yararın kalmaz. İşte benim sonum böyle geldi.
(bkz: time of the gypsies)
212
“Bekleyenlerin başına güzel şeyler gelir derler, bilirsiniz. Ama sadece acelesi olanlar geride bir şeyler bırakır.” dedi. İnanamamıştım. Abraham Lincoln’den alıntıydı."
(bkz: predestination)
213
- aşkım sadece benimle evleneceğini söylemişti. ve tanrı, Jüpiter bile beni o kadar sevemezdi! Kadınların aşıklarına söyledikleri ancak akan su ya da esen rüzgara benzeyebilir.
+ Aman tanrım çok güzel! Ona bunu yazalım?
- hayır, fahişeler şiirden etkilenmez!
edit: imla.
215
Filmin ismini hatırlamıyorum. Zenci bir adam şunu diyordu 'Lanet olsun dostum ışık bile beyaz'
216
(bkz: Yangın sayılır)
+kolyeni bende düşürmüşsün akşam gel al
- yangında düşürdüm sanmıştım
+yangın sayılır
217
havuza bakın lan bizim denizden büyük.
(bkz: enes batur hayal mi gerçek mi )
218
"I am hard but I am fair. There is no racial bigotry here. I do not look down on niggers, kikes, wops or greasers. Here you are all equally worthless. And my orders are to weed out all non-hackers who do not pack the gear to serve in my beloved Corps. Do you maggots understand that?"
(bkz: full metal jacket )
219
+ hastanın nesi oluyorsunuz?
- belki her şeyi, belki hiçbir şeyi.
220
- şimdi ananı laciverde boyadım it oğlu it!
Film: yedi bela hüsnü
-piç
222
"Bizi mahveden şeyler en çok sevdiklerimizdir"
224
"Boyun eğmenin bir zayıflık göstergesi olduğunu düşünmüyorum."
225
''gülüşünde iğrenç bir çaresizlik var''
(bkz: fight club)
↑