kayıt

babanın ölümü

  1. 8
    zaman geçtikçe alışılsa da an geliyor boğazı düğümleniyor insanın. mezuniyet töreninde dereceye girdiğimi öğrenince ailemle göz göze geldiğim an bir kişinin eksik oluşu ve çok sevdiğim ablamın düğününde aile pozu verirken koca bir çınarın eksikliğini iliklerime kadar hissedince hayatta her zaman sığınacağım bir liman olmadığını bir kere daha anladım. anladığım bir şey daha varsa o da bazı insanların yokluğuyla bile çok fazla şey öğrettiğidir. teşekkürler babacığım.
  2. 7
    Ortaokul bitmişti ve yaz tatiline girmiştik. Taşeron bir firmanın işçisi olarak dudullu'da çalışmaya başladım sonra yazı boş geçir(t)memek adına her gün esenyurt'tan gidip gelmek dahilinde. yani her gün gidiş-geliş 120 km yol kat edecektim 6 kişiyle beraber, hem de fiat palio ile.

    İşe girdikten sonra Tabiri caizse insan yüzü göremiyordum yoğunluktan dolayı, hep gece 1'de evde oluyordum. Bazen pazar günleri de çalışıyorduk. Neyse işte yaz dönemini böyle geçirdim.

    Okul zamanı geldi çattı. liselerin açılmasına 1 hafta kala çıktım işten ve henüz bir okula kaydolmamıştım. Oks diye bir sınava girmiştim ama puanımı bile bilmiyordum, zaten o sınava ne için girdiğim konusunda bilgilendirilmemiştim de. Yani öylesine yakında düz bir liseye kaydolacaktım. Annem, babama söyledi çocuğu liseye kaydetmeye götür diye. İstemeye istemeye götürdü beni okula. Görevli memur gereken belgeleri istediğinde yanında mı diye bana sordu. Ulan yaz boyu insan görmeden çalışmışım, haberim yok ki neyin nasıl yapılacağından. "Yok ki baba." Deyince başladı bağırıp çağırmaya elalemin içinde. Üstelik başka kaydolacak olan öğrencilerin de gözü önünde dövdü beni. İkametgâh almaya gittiğimizde de muhtarlıkta da itip kakıp bağırdı, yapmadığını bırakmadı.

    Şimdi diyeceksiniz ki ortaokuldan notları berbat bir şekilde mezun olmuş haylaz biriydin -bu da gerekçe olarak gösterilemez de neyse- ondan böyle yaptı baban. Ben ortaokuldan 94 küsür diploma notuyla mezun olmuş çalışkan bir öğrenciydim, öyle bir neden de yoktu yani ortada. Sebepsiz yere dövdü işte beni, zaten bu ilk vukuatı da değildi ama en ağırı işte buydu. Üstelik gözleri önünde dövdüğü kişilerin birçoğuyla ben lisede aynı sınıftaydım.

    Velhasılı 8 sene önce babam o gün orada komple öldü benim için manevi olarak. Öncesinde de sonrasında da yapmadığı kalmamıştı zaten. Oysaki ona karşı hiç saygısızlık yapmamıştım, yüzünü de düşürmemiştim. Ama n'aparsın işte, baba olacak gram vasfa sahip değilmiş ne yazık ki. 5 senedir de ayrılar annemle, görüşmüyorum ben de ve huzurluyum çok şükür. İsterdim ki bir babanın manevi desteğini alayım ama işte olmadı, kendi kendime yetmek zorunda bıraktı beni hayat. Yine buna da şükür.
  3. 6
    Büyüdükçe korkar oluyorsun.
  4. 5
    Varken varlığını hissetmediğiniz için çok da etkilemez zannedilen. Ama sonra büyük korku, kimsesizlik duygusu. Hep yalnız hissettim ben ama 6 aydır kimsesizim, korkuyorum.
  5. 4
    benimde zamanında babasını kaybetmiş kız arkadaşım vardı. gerçekten severdim onu beraber çok vakit geçirdik. yani ben şuana kadar sadece 1 tane gerçekten hayatımdan biri kayboldu diyebileceğim birinin kaybını yaşadım o yüzden kız arkadaşımın hislerine ne kadar yardımcı olsam da hiçbir zaman boyutunu içindeki yarayı göremedim. göremeyeceğimi biliyorum zaten. annem yada babamın veya hayatımdaki önemli bir insanın ölmesinin ihtimalini bile düşünmek insanı sıçıttırıyor. şuan demek istediğim, büyük bir acı yaşadığınızda gerçekten size yakın olan kişilere dayanın hiç bir zaman tek duracağım gibi triplere girmeyin gidin onların yanında ağlayın onların yanında bağırıp durun ama yakınlarınızdan destek almaya çalışın. bunu diyorum çünkü sevdiğim kız intihara kalkıştı. kendi içinde bir şeyler patlıyordu allahtan ben ve onun en yakın arkadaşı durumu fark edip onu bir şekilde durdurduk. bu olayları şuana kadar en yakın arkadaşım dediğim insana bile anlatmadım. kimsenin gözünde kıza yargılama olmasın diye. gerekte yok zaten. şuanda onunla birlikte değiliz. çünkü belli bir süre sonra beni babası yerine koymaya başladı. ilk başlarda ben bunu fark etmedim ama en yakın arkadaşı fark edip bana iletmişti. bende zannediyorum. bana daha çok güveniyor daha iyi diye ama o beni hayali babası yapmış. neyse ki durumu şuanda gayet iyi başka şehirlerde yaşıyor olsak bile iletişimimiz kopmadı. şuanda her ne kadar benim canım diyebileceğim çok değer verdiğim başka bir insan olsa bile benim en değer verdiğim insanlardan biridir kendisi. lütfen acınızı içinize atmayın. saçma yollara başvurmayın acınızı bilmiyorum ama gördüklerimi bir tek ben biliyorum. o yüzden yalnız kalmayın. sevdiğiniz insanlara güvenip kendinizi emanet edin. hayırlı günler dilerim.
  6. 3
    O gün bu gündür ben eksiğim, o gün başladı benim için de her şey.

    Belki ben de bir gün anlatabilirim.

  7. 2
    savaşta komutanını kaybetmek gibidir babasız kalmak.

    bu sözü çok yazdım ve hala da yazıyorum. hayatı en iyi ifade edendir bu söz.

    bir anda olgunlaşmak için anne ya da babanızı kaybetmeniz gerekmektedir. 40 yaşında hala anne babanız hayatta ise siz de hala çocuksunuzdur. 40 yaşında adam karşımda çocuk gibi tavırlar sergilerken ben olgun adam gibi düşünüp hareket etmek zorunda kalma sebebimdir.

    birden ailenin reisi olmak babanın kaybıyla başlar. birden evi çekip çeviren insan olursunuz. birden evin maddi sorumluluklarını üstlenir ve gelir gider tablosu yaparsınız. bir baba bir eş bir çocuk gibi davranmaya başlar hatta bazen evde hangi sıfatla bulunduğunuzu bile şaşırırsınız. hatta çocukluk yapmayı mızmızlanmayı bırakırsınız. hatta dert yakınacağınız insan bile olmaz artık çevreniz de. bir aşk muhabbetleri bile size o kadar sıkıcı gelir ki ölsem de şu muhabbet bitse demeye başlarsınız. arkadaşlarınız vereceği dersi düşünürken siz hem okulu ya da işi hem evi nasıl idare edeceğinizi düşünürsünüz. dahası anneniz size bir şey söyler de unutursanız bir de ondan azar işitirsiniz.

    ve en acısı yaşınız küçük olmasına dolayı genç gibi davranmanızı bekler çevreniz. siz ise artık gençliği öldürmüş baya bir aile babası davranmaya başlamış olmanız sebebi ile onlara derdinizi anlatamazsınız.

    ve kimsenin yanında ağlayamazsınız. çünkü erkekler ağlamaz ya aslında babalar ağlamazdır o. çünkü direktir ya baba sanki ağlasa yıkılacaktır. onca şey sırtınızdayken bunu kimseye anlatamazsınız ve ağlayamazsınız.

    hele ki başka kardeşiniz yoksa.
  8. 1
    küçükken el bebek gül bebek yetişen bir çocuktum ben. gerek şartlar, gerek rahatsızlığım gerek de son çocuk olmam nedeniyle ders hariç hiçbir işi yapmam gerekmiyordu. bu yüzden iş bitiriciliğim 20 üzerinden 2 falan. çıkma tekliflerini bile başkasına yaptırıyor olursa ya nasip diyordum.

    10 yaşından sonra başka bir vesile ile en azından ev işlerini öğrenmiştim de dışarısı benim için hala muamma idi. hiçbir atraksiyona yaklaşmıyordum ne de olsa yapanlar var diye.

    2009 yılında ise bir anda hayat farklı bir hal aldı. evin iki erkeğinden biri olmak sizi güçlü kılıyor. anlamlandıramadığım bir şekilde çocukça bütün kaprislerimden kopup hayatın içindeki tüm meziyetlerimi ortaya çıkardım.

    bütün korkularımı yendim. gece tek başına uyuyabilen, köpekten kaçmayan, dışarıda sabahlara kadar kalabilen, banka, alışveriş, hastane işlerini tek başına halledebilen biri oldum. keşke diyorum bunları öncesinde de yapabilseydim bu kadar el üstünde tutulmasaydım zira bu tarz işleri yapınca insan gerçekten işe yaradığını anlıyor.

    bu site bile onun göstergesi olarak burada.

    insanı bir anda olgunlaştıran bir hadise.