1
atmosfere nükleer santralden daha fazla radyoaktif madde salan santral tipidir.
2
ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak için kurulan santrallerdendir.
tam bir doğa katliamı sebebidir.
3
insanı küçük partiküllerle zehirleyerek haramileri zengin eden demode elektrik üretim merkezleri.
4
çalışma prensibi ve sahaya olan etkisiyle, düşünüldüğü kadar da çevreye zararı dokunmayan santral biçimi. HES'lere göre daha fazla alanda enerji üretme potansiyaline sahiptir. doğru filtreleme uygulandığında çevreye olan gaz salınımı %80 - %90 su buharı olabilir. Türkiye gibi deprem riskinin yüksek olduğu bir yerde, termik santrallerin havada asılı olan kazanlarının hepsinin sabitlenmesi gerekir. Madenle çalıştıkları için Türkiye'de tercih edileceğini sanmıyorum, onca kazadan sonra.
5
çalışma prensibi temelde; ısıl güç çevrimlerini kullanarak ısı enerjisini elektrik enerjisine çevirmektir. suyun kazana pompa yardımı ile basınçlandırılarak gönderilmesi, yakıt (ki genelde kömürdür) yakılarak ısıtılmış kazanda kızgın buhara çevrilmesi, kazandan sonra buhar türbininden geçemesi ve türbinde mil işine dönüşerek jeneratörlerle elektrik enerjisine dönüştürülmesidir. buharın basıncı türbinden geçerek kondenser basıncına düşürülmüş olur, bu durumda buhar sıvı ve buhar karışımına dönüşmüş olur, kondenserde bu karışımdan ısı çekilerek yalnızca sıvı faza gelmesi sağlanır ve tekrar pompaya girerek çevrime devam eder.
sanıldığı gibi çevreye çok fazla zararı yoktur. çünkü; hava kalitesinin korunması yönetmeliğine göre atmosfere salınan emisyonlar kontrol altında tutulur. eğer fazla kirlettiğini düşünüyorsanız, bunun sebebi hava kirliliği ölçümlerinin sağlıksız yapılıyor oluşudur. bu konuda hava kirliliği ölçümlerinin yapıldığı yerler çok önemlidir. ayrıca ölçüm yaparken kullanılan aletlerin kalibrasyonunda hata olabilir. sorumlusu ölçüm yapmakla sorumlu olan kişiler ve onlara talimat verenlerdir. hava kirliliği belli bir oranın altındaysa termik santralin çalışma yüküne izin verilir, eğer hava kirliliği yükselmişse çalışma yükü düşürülür.
↑