kayıt

14 şubat sevgililer günü

  1. 1
    en sikkodan gündür. bence sevgiliniz varsa 14 şubata kadar ayrılın yoksa ne hediye alacağınız diye strese girersiniz...
  2. 2
    kalp şeklinde yenilip içilen, her şeyin ve her yerin kalp şeklinde olduğu, hesabın kalp şeklinde ödendiği esnafın insan sikme günü.
  3. 3
    her bir mağazanın zam yaptığı günlerden biridir. zam yaparlar ama fırsat indirimi diye kakalarlar. neyi indirdikleri aslında bellidir.
  4. 4
    ne hediye alsam ne yapsam düşünceleri insanı yer bitirir öyle bir gündür işte...
  5. 5
    anlamsız olduğuna inandığım günlerden biridir.
  6. 6
    Uzmanlardan Sevgililer Günü Öncesi 'Grinin Elli Tonu' Uyarısı: ''Siz elini tutsanız şükredin, yatağa bağlama falan komple hayal''

    Sevgililer Günü'nden tam bir gün önce, 13 Şubat gibi manidar bir tarihte vizyona giren Grinin Elli Tonu, Türkiye'deki psikologları ve ilişki danışmanlarını harekete geçirdi. Bugünden itibaren çeşitli numaralarla sinemaya götürülecek olan genç kızların, filmde oluşan beklentinin aksine erkek arkadaşlarını yarı yolda bırakacağına dair uyarılarda bulunan uzmanlar 'Valla bizim ülkede öyle kelepçedir, kırbaçtır çok umutlanmayın. Neticede elin yanlışlıkla değse 'Aşkım saçımı çekme' diye bağıran insanlardan söz ediyoruz? diyerek yaşanabilecek hayal kırıklıklarına dikkat çektiler.

    İlişkiler büyük tehlikede

    Grinin Elli Tonu'nun vizyona girişiyle beraber harekete geçen uzmanlardan, büyük tehlike altında olan sevgililere ilk uyarılar geldi. Konuya ilişkin olarak gazetecilere açıklamalarda bulunan Uzman Psikolog Aycan Cemilgen, filmde yer alan bağlamalı, kelepçeli-kırbaçlı, tokatlı-şaplaklı sahnelerin boş umutlar beslemeye sebep olmaması için çok dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Filmin zamanlamasının son derece manidar olduğunu vurgulayan Cemilgen, yaşanması beklenen tabloyu da şu sözlerle aktardı:

    İstenmeyen tablo?

    'Sevgililer Günü'nde kız arkadaşını alıp sinemaya gidecek nice yağız delikanlı film sonrasında sevgilisine 'Ya o göz bağlama sahnesi neydi öyle di mi? Acaba biz de denesek mi tavşanım' diye yanaşacak. Ben size olacağı söyliyim, bu teklifi yapan erkeklerin %97?si 'Saçmalama aşkitom ben öyle bir kız mıyım diye anında reddedilecek. Kalan %3 daha da beter, muhtemelen ikisi birden gözlerini bağlayacaklar. Evin içinde anadan üryan Halit Akçatepe'yle Kemal Sunal'ın kör taklidindeki gibi öylece dolanırlar artık? Bu tablonun da ne denli erotik olacağını artık sizin takdirlerinize sunuyorum?

    'Who is your daddy?'

    Uzman Psikolog Aycan Cemilgen, özellikle sinema salonlarında yaşanabilecek sorunlara da değinerek, film arasında ve bitiminde büyük çapta kavga ve ayrılıkların yaşanacağını ve gençlerin bunlara hazır olması gerektiğini belirtti. 'Sen beni nasıl bir filme getiriyorsun?', 'Kızcağız o kadar kırbaç yedi gıkı çıkmadı, sen bir şaplağı çok gör', 'Aklından bile geçirme sakın' ve 'Evde kırbaç yok da mezurayla denesek mi? Onun da acısı pistir' örneklerinin en çok kullanılacak cümleler olacağını söyleyen Cemilgen, toplumun önemli bir bölümünün henüz göreceklerine hazır olmadığını ekledi. Deneyimli uzman psikolog 'Ben buradan özellikle delikanlılarımıza sesleniyorum, öyle gaza gelip ''Who is your daddy'' falan demeye kalkmayın. 'İşte benim babam da bu' cevabıyla kendinizi birden kayınpederin karşısında kız isterken bulursunuz' uyarısında bulunmayı da ihmal etmedi.

    İşte ilk yorumlar?

    Filmi sabah seansında izleyen ilk seyircilerin yorumlarıysa uzmanları doğrular nitelikteydi. Gencinden yaşlısına, evlisinden sevgilisine farklı özelliklere sahip kimi izleyicilerin sinema salonu çıkışında aktardıkları yorumlardan öne çıkanlar şöyle;

    Buse Özbilen (21): Kızın gözlerini bağlayınca ben 'Yaa ne güzel bak sürpriz doğumgünü partisi yapıcak adam galiba, şimdi elinde pastayla gelir' dedim. Pastayla gelmedi? Mum da vardı ama çok farklı kullandılar? Heralde adetleri böyle?

    Ekrem Tanören (66): Ben çok beğendim filmi. Biz de hanımla evde sık sık BDSM yaparız. Yengeniz sırtıma bir bardak çeker çocuklar Allah sizi inandırsın bağırtır adamı. Ama sabaha da ne bel ağrısı kalır ne bir şey.

    Cankut Yumurtacı (25): Ben kız arkadaşımla gelmiştim. Baktım ilgiyle izliyo filmi, bir yerde çok sağlam bir tane indirdim bunun suratına. Orda çıktı gitti sinemadan. Hayır anlamıyorum Shrek 3?e gittiğimizde de ben Shrek taklidi yapmıştım, sevmişti onu?

    Orhan Erbaşı (28): Bütün yatak odasını İstikbal?den aldık lan biz. Nereye bağlıcan kızı? Dev gibi yatak başı yapmışlar deriden. Bazaya mı sokayım? Ne yapayım bu imkanlarla??

    İdil Tantulacı (19): Erkek arkadaşımla gittik sinemaya ama filmi pek izleyemedik; konusu neydi ya filmin?

    Yusuf Ilgıtlar (33): Valla güzel oldu, iki film birden kültürü kalktığından beri doğru düzgün bi şey izlememiştim. Yarısından sonra da zaten işin bitince çıkıyosun o açıdan da iyi.

    (kopork Brüksel'den bildirdi)

    kaynak: zaytung
  7. 7
    365 gün içinde en vıcık olanı ve samimiyetsiz.
  8. 8
    sonunda yine kapitalizmin kazandığı gün.
  9. 9
    1994 yılında mükemmel bir insanın dünyaya geldiği gün.

    Mükemmeliği doğum tarihinden belli.

    ^^
  10. 10
    bu başlığın altına bilerek yazıyorum ki, çok da anlam yüklemeyin bugüne diye. 14 şubat aynı zamanda, dünya öykü günüdür efendim. temelinde aşk ile alakası olmayan, valentine isimli din adamına ayrılan bir bayram olarak başlanan, sonrasında rant kapısı haline gelmiş bugünü böyle bir dayatma günü olarak değil de, sevdiğinizle birbirinize sait faik'ten, vusat bener'den, murathan mungan'den öykü okuyarak geçirmeniz bence daha anlamlı olur gibi geliyor. ama tabi yine siz bilirsiniz, iki tarafında aslında şikayet ettiği, ne hediye alacağım diye kafa patlattığı yapmacık bir gün de yaşabilirsiniz.

    bu da sitesi, www.worldshortstoryday.org/...

  11. 11
    Don lastiği gibi uzatıldıkça uzatılandır.

    (bkz: hay sizin sevgililer gününüz batsın)
  12. 12
    direk olarak 13'ünden 15'e atlasak ve şu malum günü yaşamasak şeklinde duygularla yaklaştığım gündür.
  13. 13
    Roma Katolik Kilisesi'nin kutsal gün saydığı 14 Şubat, günümüzde dünyanın en mıç mıç günüdür. Bir ateyiz ve sola çeker olarak dini ritüellerin ve kapitalist şeyisinin ürününü olan bu günü, bir kez dahi kutlamadım ki her kıza da kabul ettirdim.
    • 14
      4 yıldır yıllık kefaret günüm olarak kullandığım gün.**

      herkes bilir ki insan seven bi yapım yok, sevmediğim şeye bağlanma huyum hiç yok ama yine de saygı duyarım o ayrı. neyse efendim kefaretten kastım şudur, 4 yıldır her 14 şubat'tan 14 şubat'a kadar geçen süre içerisinde birlikte olduğum cins-i latiflere 14 şubat'ta emeklerine karşılık* 1 adet gül ve bir şişe kırmızı şarap yolluyorum*. bu şekilde sadece vicdanımı değil kendimi de rahatlatıyorum tabii, bunu romantik jest sanan büyük bir kitle ertesi sene tekrardan emeklerini harcıyorlar, kaz gelecek yerden tavuk esirgemiyoruz yani.

      böyle bir 14 şubat ritüelim var yani...

      bu girdiyi okurken oldu o zaman'cığımın 'elaleme neler yapıyor bana bi hediye almadı' dediğini duyar gibiyim. o bizim baby sister'ımız, hediyesini de aldım düşsün artık yakamdan.*
    • 15
      i.imgur.com/...
    • 16
      i.imgur.com/...
    • 17
      pbs.twimg.com/...
    • 18
      Bir boş gün daha.fazlası yok.
    • 19
      evimde oturup şu diyaloğu kendime yaşatacağım bir gün: scontent-fra3-1.xx.fbcdn.net/...
    • 20
      şarap şişem ile kutlayacağım gün.
    • 21
      pazar pazar toplantıya çağırıldığım gün. lan zaten uzaktayım sevgilimi göremiyorum bari onun bulunduğu şehre çağırıp onu göremeyecek olmanın acısını yaşatmasaydınız allahsızlar.
    • 22
      i.sabah.com.tr/...
    • 23
      sevginin alınan hediyelerle ölçüldüğü, gerçekten seven için bir anlam ifade etmemesi gereken gündür.
    • 24
      evde yalnız başıma oturmamın acısını pazartesi tüm gün masajda, hamamda, havuzda çıkaracağım gün.

      zaten özel günlerden nefret ediyorum. mümkün olsa kendi doğum günümü bile unutmak istiyorum. sevgililer gününde ne yapayım.

      yok ya ağlamıyorum, gözüme çiçek kaçtı...
    • 25
      (bkz: sevgilim yok)