kayıt

kaos'un kutsal kitabı

  1. 1
    albert caraco'nun fransızca basılan, türkçe bulunması nimet olarak karşılanan yıkım ve kaos yüklü, versus yayınları'ndan çıkan ve şimdilerde basılmayan başyapıtıdır.

    ''aile günün birinde aşılması gerekecek bir kurumdur, varlık nedeni yoktur: aile, çoğu durumda, kalabalıktır, evren aşırı kalabalıktır, dahası, en tartışmalı fikirlerimizin kaynağı ailedir ve doğruluğu korkutan eserler arasında yanlış fikirleri sürdürme lüksümüz olamaz. yalnızca öjenik ailelere hoşgörü gösterilebilir, bunların da az sayıda olduğunu biliyoruz, diğerleri sonunda bize arzu edilmez gelecektir ve yoksulluğun tehdit ettiği bir dünyada her yoksul sefaleti arttırır, her yoksul aile varlığı nedeniyle zaten kriminaldir. şuna ikna olalım ki merhamet bir saçmalıktır, merhamet gösterilen kişileri bozar, hayırsever ruhlara trapez olup merhametin kurbanı olmaktansa kendini yok etmek yeğdir. muhtaç durumda olanların nasibi olan izdiham, hangi ülkede ve hangi çağda olunursa olunsun, dinsel ve ahlaki otoritelerin sessizliğine rağmen, iğrençliğin zirvesidir: oysa, elli yüzyıldır kimse bunu dert etmedi, çünkü düzen çare -kısırlık- bulmaktansa iğrençliği tercih eder. düzen her zaman gayri insaniydi, ahlak düzeni tüm düzenlerin en gayri insanisidir.''

    *syf 34
  2. 2
    İletişimden söz ederek bizi bir labirente sürüklüyorlar,
    gelecekteki aşmanın ve nihai gelişmenin aşkı
    uğruna geri çekilmeye zorluyorlar. Düşünce ustalarımız
    boş sözlere batmış haldeler, anladığımız üç düzine
    sözcüğün yerine üç düzine meçhul söz koyduklarında
    ve bunlar aracılığıyla kendi kullanacakları
    bir kod oluşturduklarında, yeni temeller attıklarını
    onlara hayranlık diyeti ödememiz gerektiğini söylüyorlar
    bize. Dünya hiç bu kadar sefilce açıklanmamıştı,
    ağırlıklar ve ölçüler yanlış, referans noktalarının
    hepsi sorunsallı; ben terimierin kabulünden söz
    etmiyorum, fikirlerin kaosuna giriyoruz ve sözcüklerin
    fahişeliği bizi buna sürüklüyor. Hiçbir şey olduğundan
    fazla değil, her şey başka bir şey olma iddiasında,
    göründüğü gibi olmayı reddediyor; akıl almaz
    yüzlerce aldatmaca doğuyor böylelikle; yazarlar,
    saygınlık ve itibarla çevreli, ne yapacaklarını bilemez
    haldeler. Bunun sonucunda genel bir uyuşukluk
    yayılıyor her tarafa; ve eğer Tarih'in dersine kulak
    verseydik, uyuşukluktan sersemliğe giden yolun
    en kaygan yollardan biri olduğunu bilirdik.

    syf. 59
  3. 3
    serok euronymous 'un bana önerdiği okuduktan sonra hayran kaldığım kitaptır. distopya türünde bir makale, deneme yazmayı düşünüyorsanız kesinlikle okumanız gerekmektedir. zira her distopyanın temelini oluşturabilecek içeriğe sahiptir.
  4. 4
    "Bugünkü dünyaya kaosu ve ölümü çağırıyoruz ve
    onların gelişini alkışlıyoruz, düzen sürdükçe berbatlaşıyor, eğer dağılıp yok olmazsa insanları böceğe çevirecek. Yitik kitle; işte düzenin günahı! Ve eğer kitle her şeyi istila etmişse, her şeyi kirletmiş, her şeyi bozmuşsa, her şeyi kokutmuş, her şeyin üzerini örtmüşse, her şeyi kaostan da berbat hale getirip kaosu bile arzu edilir kılmışsa, düzenin ona ihtiyacı olduğu içindir bu. Bizim hizmet ettiğimiz ve bizi işkenceye gönderen düzenin üreticilere ve tüketicilere ihtiyacı vardır, yoksa bütünlüklü insanlara değil, bütünlüklü insanlar düzeni tedirgin eder, onlardansa başarısızları, eciş bücüşleri, uyurgezerleri ve otomatları her zaman tercih edecektir, düzenin suçu buradadır, düzen hem günahkar hem canidir, ona yalnızca ateş borçluyuz, düzen ateşle yok olacaktır. Aziz, aziz, azizdir ateş, bizi canavardan ve canavarca işlerinden o kurtaracaktır. Ne sevimlidir, intikamcı kaos! Ne güzeldir ikinci ölüm! Ve ne mutlu bize ki bunları bekliyoruz ve de her ikisinin de kaçınılmazlığını biliyoruz! Aslında bizler şimdiden yarınlarırnızm konformistleriyiz."

    Syf. 65
  5. 5
    "Giderek daha zekice imkanlara sahip olurken giderek daha aptallaşıyoruz, biz bu imkanların yasasına tabi olacağız ve bu imkanlar da bize sahip olacak, biz hayal kırıklığına uğrarken devlet şeflerimiz imkanların ilk hizmetkarları olacaklar ve biz de sınırsız bir köleliğe bağlanacağız."

    syf. 73
  6. 6
    lise zamanı, o zamanlar kaos'un kutsal kitabı yeni çıkmış sayılır ama baskısı bulunmuyor, zaten çok az basılmış. ışık ergüden'in de biraz ''dan dun'' çevirilerinden biri. klasik bir isyankar ergen olarak niçe, cioran falan okuyup kafama nasıl sıksam acaba diye düşünüyordum. o aralar internette görmüştüm caraco'nun bu kitabını ve haldır huldur günlerce arayarak sonunda bulmuştum. versus yayınları basmıştı o zamanlar, siyah kapak üstüne çok güzel bir kelebek. saatli bomba gibi duruyordu valla kitap.

    geçen sene falan sel yayınları ışık ergüden'in editlediği şekilde yeniden bastı. o baskısını henüz okumamış olsam bile, bendeki eski versiyonunu 40-50 kere rahat okumuşumdur. büyük ihtimal ölene kadar yine bolca okuyacağım gibi gözüküyor. beni lise zamanı bu kadar etkileyen ve hala düşüncelerime yön vermemde yardımcı olan başka bir kitap yok.

    amme hizmeti pdf:
    www.evreninsirlari.net/...

    • bu gün, bir girdiyi jokerli bi şekilde ne girdi be yapma hakkım olsaydı, seçimim bu girdi olurdu.

      teşekkür ederim !
  7. 7
    "Tarih'ten çıkmamız gerekiyor ve yalnızca kadınlar aracılığıyla bundan çıkabiliriz, kadınların hakimiyeti bizi tarihin vesayetinden kurtaracak ve tarihin ipoteğini kaldıracaktır."

    Yorum yok.
  8. 8
    "Yitik kitlenin bilinci yoktur ve asla da olmayacaktır, bilincin özü varlıkları tek başına bırakmaktır ve insanlar kendi bilinçlerinden kaçmak için bir araya gelirler, yitik kitle onların kaçış yoludur."