kayıt

hayata dair iç burkan detaylar

  1. 1
    bir sözlük klişesidir... ve aslında çoğu da doğru çıkan, hayatın içinde hepimizin yaşayıp üzüldüğü şeylerdir...
  2. 2
    tüm ahengine rağmen bomboş gelir hayat kimi zaman. işte o anlarda kendini koyacak hiçbir yer bulamazsın sokaklar dar gelir o kutu gibi evin içinde kendini nokta gibi hissedersin. beklemenin verdiği buhrandır tüm bunlar. neyi beklediğini bildiğini sanıp beklemeye devam edersin. anı yaşasan her şey yoluna girecektir. ama seni o ''an'' dan alıp götüren anılar vardır. beklentiler vardır. bekledikçe yorulursun, yoruldukça hayattan koparsın.
  3. 3
    sabah uyanıp dün gece içtiğin alkole küfür ederken perdeyi araladığında çöpçünün yüzü gülerek etrafı temizlemesidir.
  4. 4
    avustralya'da verilmiş bir iş ilanına 40 bin kişi müracaat etmiş. yalnızca 6 kişinin işe alınacak olması hayata dair iç burkan detay değildir de nedir?
  5. 5
    gecenin bitmesine 3 saat varken sigara paketindeki son dalı ne zaman yakacağını tahlil etme zorunluluğu.
  6. 6
    (bkz: durağa ulaşmaya saniyeler kala kaçırılan dolmuş)
  7. 7
    zarfı açarken yırtığın işaretli yerin dışına taşması.
    zarfı işaretli yerinden açtığında içindeki mektubun da yırtıldığını görmek.*
  8. 8
    (bkz: züğürt tesellisi)
  9. 9
    anne ve babasının ayrı olduğunu ifade etmekte zorlanan çocuk başlığında hayat bulmaktadır.
  10. 10
    (bkz: hayatında hiç bakarız dememiş baba)
  11. 11
    uyanınca sırılsıklam olmuş tişört sanırım buna verilebilecek en güzel örneklerdendir.
  12. 12
    sizin sahip olduğunuz şeylere gıpta ederek bakan bir sokak çocuğunun size bakışı.
  13. 13
    sokakta sevdiğiniz hayvanı, o sizin arkanızdan bakarken bırakıp gitmek.
  14. 14
    (bkz: sade makarna yerken yan komşudan gelen kızartma kokuları)
  15. 15
    (bkz: yaşlanmak)
  16. 16
    (bkz: pazartesi sabahı)
  17. 17
    (bkz: yaşamak)
  18. 18
    (bkz: gülşah erol)

    işte bunlar hep gönül işi.
  19. 19
    (bkz: beş zenci erkeğin içindeki tek beyaz kadın)
  20. 20
    Sene 2006 annem babam ben ninem dedem yılbaşında evde pijamaları çekmiş ellerimizde tombala oturuyoruz, ninem ve dedem hariç herkes kola içiyor, onlar sarı kola içiyor tabi. Neyse saatimiz gelmiş on ikiye hep beraber bağırıyoruz 3 2 1... (Allam nolur babam ve annem benden önce ölmez, bi de mavi silgimi kim çaldıysa anası babası ölsün) eh dilek de tuttuk, şimdi yatma vakti.. Günler geçiyor tabi, ama içimde bi rahatlık var dileğim essahtan kabul oldu rahatlığı bu.. Bir gün bi kabus görüyorum baba diye ağlayarak uyanıyorum geliyor tabi babam noldu anlat diye, anlatmaya dilim varmıyor, alnından burnundan gözlerinden yanaklarından öptükten sonra gönderiyorum, rüyam da 2 3 sene sonra gerçek oluyor, yine bir sonbahar günü, yine aylardan ekim, babamı toprağa uğurluyorum. Sonra da dilek falan dilemedim. Silgimi çalan kişiye bedduamdan oldu diye diye yedim bitirdim kendimi, oysa o günden sonra en güzel silgilere sahip olsamda umurumda değildi.
  21. 21
    (bkz: sınavdan 49 almak)
  22. 22
    Kaplumbağaların evden kaçma şansının olmaması.
  23. 23
    1 paket makarna almak için taaa markete kadar gidip, döndüğünüzde dolabın köşesine saklanmış bir paketin bulunması.
  24. 24
    alzheimer hastası anneanne'ye bir tane petibör bisküvisi yedirmeye çalışmak. bisküvinin 3/1'ni yiyip geri kalanını yemeyince "beğenmedin mi? yemeyecek misin? istemiyor musun?" diye ard arda sorular sorup cevap beklemek. onun ise cevap yerine 2 yaşındaki çocuklar gibi kuzu kuzu bakması.
  25. 25
    indirime girsin de alırım diye beklediği kıyafet indirime girmeden bitmiş kızın bakışları...