kayıt

hikaye

  1. 1
    olmuş ya da olması mümkün olan yazı türüdür. romandan kısadır.
    (bkz: öykü)
  2. 2
    Ilk örneği boccaccio'nun italyada ortaya çıkan bir vebayı anlattığı DecAmeron'dur.
  3. 3
    Yarın keyfim yerinde olursa yazabilirim.
  4. 4
    Bir cahit külebi şiiri.

    "Senin dudakların pembe
    Ellerin beyaz,
    Al tut ellerimi bebek
    Tut biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Ceviz ağaçları yoktu,
    Ben bu yüzden serinliğe hasretim
    Okşa biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Buğday tarlaları yoktu,
    Dağıt saçlarını bebek
    Savur biraz!

    Benim doğduğum köyleri
    Akşamları eşkıyalar basardı.
    Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
    Konuş biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Kuzey rüzgârları eserdi,
    Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
    Öp biraz!

    Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
    Benim doğduğum köyler de güzeldi,
    Sen de anlat doğduğun yerleri,
    Anlat biraz!"
  5. 5
    Türkiye ile bi başlık görünce aklima bi hikaye geldi onu anlatayim.

    Bir gün padişah bir yolun başına ücret almasi için bir memur koymuş her gecenden ücret alıyormuş. Padişahla veziri bu konu hakkında halkın tepkisini olcuyormus .halktan ses yok .
    Padişah bir de yolun sonuna bir memur daha koymuş.
    Bu sefer çıkış ücreti alıyormuş.
    Halkta yine ses yok padisahla vezir uzulmeye başlamış.
    Çünkü halk haksızlığa tepki gostermiyormus.
    Neyse bunlar üzülürken bir adam saraya gelmiş.
    Halktan olduğu belli olan bir adam padişah sevinmiş.
    Buyur etmis padisah derdin nedir ?
    Adam demiş ki ya padişahım bu yola 2 tane memur koydunuz neden diğer yollara da koymuyorsunuz demiş.
  6. 6
    Yazmaya çalıştığım ve konusu sizi derinden sarsacak bir hikayem var bitince hepinizi ağlatmayı düşünüyorum..
  7. 7
    Not: alıntıdır.

    -- spoiler için tıkla --


    Uzakdoğu’da bir tapınakta tefekkür ve sohbet yoluyla bir grup insan hakikatı bulmaya ve yaşamaya çalışıyordu. Dışarıya kapalı, başkalarını hemen hiç kabul etmeyen bir topluluktu bu. Bu grubun en önemli özelliği, az konuşmak, hakikatleri ince bir dille ifade edebilmekti.

    Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, kapıda tokmak ya da çan, zil türünden ses çıkaran bir gereç yoktu.

    Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki “bilgelik arayıcısı” kapıda duran yabancıya baktı. Bir selâmlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı. Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu.

    İçerdeki kişi bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve kabı yabancıya uzattı. Mesaj açıktı: “Yeni bir üyeyi kabul edemeyecek kadar kalabalığız!” Yabancı tapınağın bahçesine döndü, dalından kopup yere düşmüş bir gül yaprağını dolu kabın içindeki suyun üzerine bıraktı.

    Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerdeki ev sahibi saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardır. Bu sevgi ve dostluktu. Sevgi ve dostluğa ise her zaman yer bulunurdu


    -- spoiler --


  8. 8
    t:Yaşanmış veya yaşanma ihtimali olan bir olayın anlatıldığı edebi türdür.

    Aynı zamanda şair Cahit Külebi'nin bir şiiridir.

    Hikaye
    Senin dudakların pembe
    Ellerin beyaz,
    Al tut ellerimi bebek
    Tut biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Ceviz ağaçları yoktu,
    Ben bu yüzden serinliğe hasretim
    Okşa biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Buğday tarlaları yoktu,
    Dağıt saçlarını bebek
    Savur biraz!

    Benim doğduğum köyleri
    Akşamları eşkıyalar basardı.
    Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
    Konuş biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Şimal rüzgarları eserdi,
    Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
    Öp biraz!

    Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
    Benim doğduğum köyler de güzeldi,
    Sen de anlat doğduğun yerleri,
    Anlat biraz
  9. 9
    www.youtube.com/...

    adamlar grubunun tekli çalışması.

    Alevler içindeyim, alemler içinde
    Aşka nah çekiyor hayat durmuyor acele
    Ben kendi yoluma bakarım, gel demiyorum
    Sen de gelme istemiyorum

    Ben toprağım sen su, çamur ediyorsun
    O şöyledir bu böyledir çok biliyorsun
    Zoru bilmeyen sandı kolay, hiç terlemeden kazanılmış olan, çiğne at modası köpüğü üfle, dağılsın

    Sürer böyle sürer ,ses etmezsen eğer
    Dükkanda, kafeste birbirinin üstüne ,üstüne öten zavallı kuşlar gibi

    İstemez de koşmaz at, yağmur çamur hikaye
    Gönlün yoksa gönlümde köşkler olur harabe
    Ölü çiçekler kururken ben de onlarla bekledim
    Sevda sandığım kuşlar, oldu sineme taşlar

    Kendime döndüm deli dediler, yerimde durdum da hadi dediler
    Neydi aklımı kanatsız kuşa çeviren cevabı bulursan bana da haber ediver

    Güzele varmak için sürünüyorum, denge bulmak için heykel işler gibi çalış
    İğne deliğinden geçmek borç bana oğlum sizin olsun goller ve kim kime çakmış
    Sürer böyle sürer ,ses etmezsen eğer
    Kameraya gülümseyin en güzel açınızdan, kime ne acınızdan

  10. 10
    www.heyt.net/... kişilerin itiraflarıyla ilgili yazdığı hikayelerinin bulunduğu web sitesi. okumaya doyamayacaksınız incelemenizi öneririm.
  11. 11
    adamlar grubunun single parçasıdır. ilk dinlediğimde sevemediğim şarkı,
    şimdilerde pekte hoşuma gidiyor. sözleri güzel, altyapısı eğlenceli, sevimli bir iş olmuş.^^

    “sizin olsun goller ve kim kime çakmış.”

    youtube.com/...
  12. 12
    (bkz: cem karaca)'nın harika yorumladığı (bkz: cahit külebi) şiiri.